28 Mayıs 2018 Pazartesi

Gezi'nin 5. Yılında "Gezi Direnişi Yazıları (1 Haziran - 29 Temmuz)"


Gezi Direnişi boyunca neredeyse hemen her gün gelişmeleri yorumlayan ve yol göstermeye çalışan yazılar yazdık.
Bu yazıların en önemlilerinden yapılan bu derlemede, ayrıca olayların bir kronolojisi, uzunca bir Önsöz; Gezi Aynasında Marksizm Sempozyumu’na  ve Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Kulübü tarafından düzenlenmiş Gezi Parkı ve Sol Hareketler konulu toplantıya sunulan bildiriler de yer alıyor.
Kitabın 1000 kadar nüshası, derhal ve ilk elde, özellikle Cezaevlerindekilere kitap yollama ve toplama işinde yoğunlaşmış “Deli Dalgalar” adlı gönüllüler aracılığıyla, başta Gezi tutsakları olmak üzere hapishanelere ulaştırılmıştı.
Diğer 1000 nüshası da bu ulaştırma masrafları için sembolik bir fiyata satılmış veya dağıtılmıştı.
Kitap diğer bütün kitaplarımız gibi, internetten parasız olarak PDF, EPUB, MOBI gibi elektronik kitap veya belge okuma formatlarıyla indirilebilir ve okunabilir.
(Kitabı PDF, EPUB ve MOBI formatlarında indirmek için şu adrese gidiniz: https://yadi.sk/d/m7xkMnsr3Jc3k3 )
Aradan bunca geçen zaman, günü gününe hatta saati saatine yazılmış yazıların doğruluğunu kanıtlamış bulunuyor.

18 Mayıs 2018 Cuma

“Uzlaşma Yok!” Bir Anarşist Palavrasıdır - Uzlaşmalar Üzerine Lenin Neler Diyordu?


En keskin “devrimci” olduğunu düşünenler ve uzlaşmasız olduğunu söyleyenler bile her an için fiili bir uzlaşma içindedirler.
Düşünün bir devrimci, bir demokrat için, bu dünyada uluslar ve ulusal devletler ve ulusçuluktan daha berbat, kendisine karşı savaşılacak ne olabilir?
Bunlardan daha korkunç ne var?
Son iki yüz yıldaki bütün savaşların, bugün insanlığın çektiği bütün sorunların temelinde Aydınlanma’nın inkarı, ona karşı bir karşı-devrim olan uluslar, ulusal devletler ve ulusçuluk vardır.
O keskin “devrimci”lerin söylediği gibi “uzlaşma yok” ise, bunu diyenlerin önce yurttaşı  oldukları devletin verdiği hüviyetleri, pasaportları ikametgahları yakmaları, vergi vermemeleri, onun yasalarını tanımamaları, okullarına gitmemeleri vs. gerekir.

40.000’i İmzayı Aşan “Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir Seçim İçin Selahattin Demirtaş Serbest Bırakılsın” Kampanyası Raporu


Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir Seçim İçin Demokrasi Gönüllüleri” adlı girişimin başlattığı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına yönelik imza kampanyası 41.000 sınırını aştı ve 50.000’e gidiyor. Aslında kampanya 50.000 sınırını aşmış bulunuyor ama bir karışıklık olduğu için bu sonuç maalesef bu kampanyanın imzacı sayısına yansımıyor.
Bu nedenle karışıklığı açıklamak ve en azından kimilerinin düzeltmesine imkan sağlamak için bir bilgilendirme yapalım.
Bir şeyleri değiştirmek veya etkilemek için imza toplama platformu olan Change.org’a girildiğinde Demirtaş’ın serbest bırakılması için imza toplamaya yönelik olarak üç girişim görülmektedir.
Bunlardan birincisi ve en çok imza toplamış bulunanı, 9 Mayıs tarihinde başlamış bulunan Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir Seçim için Selahattin Demirtaş Serbest Bırakılsın” başlıklı kampanyadır.
Kampanyaya 41.000’i aşkın kişi imza vermiş bulunuyor. Yani günde ortalama 5000 kişi imzalamış. Kampanyanın başlangıcı ve günde verilen imzaların grafiği aşağıda bulunuyor:

17 Mayıs 2018 Perşembe

Erdoğan’ı Yenmek İçin HDP’nin Hata Yapmaması Gerekiyor: Bir Örnek Olarak Pervin Buldan’ın Yanlışı


Şimdi aynı gün gazetelerde yer alan şu iki habere bakalım.
15 Mayıs tarihli Cumhuriyet gazetesi:
Meral Akşener'den şimdiye kadarki en net Demirtaş açıklaması” başlığı altında haberde şu sözler yer alıyor:
İYİ Parti genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener bugün yabancı basınla buluşmasında Demirtaş'ın tutukluluğu ile ilgili soru üzerine şunları kaydetti:
"Demirtaş henüz bir sanık, hakkında bir hüküm verilmedi. Dolayısıyla diyelim ki seçimler bitti, aradan üç ay geçti ve kendisi beraat etti. Peki o aradaki seçim kampanyasındaki rekabet eşitsizliğini Türkiye nasıl izah edecek?"
 Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Demirtaş'ın adaylığını resmen tescil ettiğini hatırlatan Akşener, "Biz hukukun herkes için eşit, tarafsız ve objektif işlemesi gayreti içindeyiz. Siyasetçilerin, aydınların, gazetecilerin tutuklu olarak yargılanmasının doğru olmadığını düşünüyoruz. Aday gösterilmiş bir kişinin de kampanyasını rahatlıkla bizlerle eşit koşullarda yapmasını isterim" dedi.

16 Mayıs 2018 Çarşamba

İntikamcılığa Karşı - Barış Atay’a Eleştiri (Barış Atay'ın tutuklanmasına Protesto)


“Esirgeyip bağışlayan Allah’ın adıyla”
(Biz bu yazıyı yazdığımızda Barış Atay tutuklanmamıştı veya bizim bundan haberimiz yoktu. Biz insanlrın istediği fikri özgürce savunmasından yanayız ve bunlara idari veya hukuki engeller getirilmesinin düşmanıyız. Bu nedenle Barış Atay'ın tutuklanmasını protesto ediyoruz. Yazı yanlış anlaşılmasına yol açabilecek bu talihsizliği göz önüne alarak okunmalı.) 
Reaksiyon dönemlerinde tüm toplumla birlikte demokratlar ve sosyalistler de çürüme eğilimi gösteriyorlar.
90’lı yılların özel savaş dönemi sosyalistleri de çürüttü. Sosyalist hareketin en güzel ve olumlu gelenekleri unutuldu. O yıllarda ve sonrasında sosyalleşenler bu unutulmuşluğun somut örnekleridirler.
2011 sonrasında Erdoğan’ın ele geçirdiği devlet tarafından ele geçirilişi ile birlikte yeni bir çürüme dönemine girildi. Bu çürüme sadece “İslamçılar”ı değil, “İslamcılar”a karşı olanları da iyice çürüttü. Bunu her an her yarda görüyoruz.
Tüm toplumu kavrayan bu gibi çürümelere, bu “akıntıya karşı” durmak çok güçtür.
Ama “güçlük imkansızlık değildir”.
Aşağıdaki satırları madenciyi tekmeleyen Yusuf Yerkel’in “özür”üne karşı Barış Atay söylemiş:

15 Mayıs 2018 Salı

Önemli Olan Demirtaş Değil HDP’dir! Neden?


HDP maalesef kendi örgütsel ve politik yetersizliğini Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını öne çıkararak örtmeye çalışıyor.
Ortada böyle bilinçli bir davranış olmasa bile en azından kampanyalara bakınca böyle bir izlenim doğuyor.
Halbuki bu seçimde önemli olan Demirtaş’ın ilk turu geçip Erdoğan’ın karşısına çıkabilmesi değil, HDP’nin barajı geçmesidir.
HDP barajı geçtiğinde AKP’nin mecliste çoğunluğu kaybetmesi nedeniyle kartlar yeniden karılacak ve Erdoğan’ın başkanlığına son vermenin yolu açılabilecektir.
Hedef ilk turda mecliste çoğunluğu almak, ikinci turda en çok oy alıp ikinci tura kalana Erdoğan karşısında oy vererek Erdoğan’ın diktasına son vermektir.

13 Mayıs 2018 Pazar

Soma, “İş Kazaları”, Mutlak Devlet ve Kapitalizm


Soma çocukluğumun geçtiği, kişiliğimin şekillendiği yerdir.
Çocukluğum bu madenci kasabasında, maden işçileri arasında geçmişti. Biz işçi çocukları, kömür kamyonlarının seslerinden hangi marka olduğunu bilme ve kimin olduğunu çıkarma oyunları oynardık. Yıllar sonra Emil Zola’nın Germinal romanını okuduğumda çocukluğumun dünyasına geri dönmüş gibi olmuştum.
Maden İşçileri ocakta, kafalarındaki kasklarının önüne, bir lamba takarlar. O lambanın enerjisi bellerindeki aküden gelir. İşçi ocağa girmeden önce, kendi markasını verip bir lamba alır. İşten çıktığında da teslim eder markasını alır. Bu akülerin her gün bakımı ve yeniden şarj edilmesi gerekir. Babam bu işin yapıldığı “lambahanede” ustabaşıydı.
Önceleri maden ocaklarında (benim çocukluğumda hala özel ocaklarda da) karpit lambası kullanılırdı. Bir devlet işletmesi olan o zamanın Garp Linyitleri İşletmesi’nde ise elektrikle çalışan modern lambalar.
Özel ve devlet işletmeleri arasında lambalarda yansıyan fark, aslında iş koşullarının tümünde görülebilirdi.

12 Mayıs 2018 Cumartesi

Adil, Eşit, Özgür ve Hilesiz Bir Seçim İçin “Millet İttifakı” + HDP Ortaklığı


Dünkü “Bitcoin, Blockchain ve Seçim Hilelerini Engellemek” başlıklı sorunun teknik yanına ağırlık veren yazımızın mürekkebi kurumadan Artı Gerçek’te “'Millet İttifakı' ile HDP seçim güvenliği için ortak çalışacak” başlıklı bir haber çıktı.
Haberde şunlar yazıyor:
Saadet Partisi, İYİ Parti, CHP ve HDP'nin sandık güvenliğini sağlamak amacıyla ortak yazılım üzerinde çalıştıkları öğrenildi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve parti yetkilileri, İstanbul'da gazetecilere buluştu.
Buluşmaya katılan Saadet Partisi'nin üst düzey bir yetkilisi seçim güvenliğini sağlamak amacıyla 4 partinin birlikte ortak bir yazılım programı üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Yetkilinin basın mensuplarına aktardığına göre her 4 parti seçim günü bu yazılımı kullanıp sandıklardan çıkan sonuçları ortaklaştırıp YSK'nın sonuçları ile karşılaştıracak. Veriler arasında herhangi bir uyumsuzluk çıkarsa itirazda bulunulacak.

"Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir Seçim İçin Selahattin Demirtaş Serbest Bırakılsın" İmza Kampanyasını destekleyelim ve başkalarının desteğini sağlayalım


Değerli Seçmenler,
Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir Seçim İçin Demokrasi Gönüllüleri” tarafından Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması ve onun da diğer adaylarla eşit koşullarda yarışabilmesi için bir imza kampanyası başlatılmış bulunuyor.
Bu kampanyayı desteklemek için Selahattin Demirtaş’ı veya HDP’yi beğenmek veya desteklemek gerekmiyor.
Bu kampanya demokrasiyi, eşitliği, hilesiz bir seçimi destekleme kampanyasıdır.
Tüm seçmenler katılmalıdır.

11 Mayıs 2018 Cuma

Bitcoin, Blockchain ve Seçim Hilelerini Engellemek


Birçokları “Erdoğan bu iktidarı bırakmaz” diyorlar.
Evet Erdoğan bırakmak istemeyecektir.
Erdoğan iktidarı yitirmemek için her şeyi yapacaktır. Çünkü o iktidardan uzaklaşmasının kendisinin sonu olacağını çok iyi bilmektedir.
Ancak hiçbir zaman her şey daha baştan yitirilmiş değildir.
Sonucu her zaman mücadele belirler.
*
Birçokları, “zaman çok kısa, hilesiz bir seçim için bir şey yapılamaz” diyorlar.
Bu itiraz da yanlıştır.
Öncelikle geniş yığınların yaratıcılığına, inisiyatifine, örgütlenme yeteneğine, diğerkâmlığına güvenmek gerekir. Ve bunun ne zaman harekete geçeceği önceden bilinemez ve ölçülemez.
Örneğin 12 Eylül cuntasının anayasası yüzde yüze yakın evet oyuyla kabul olmuştu.

10 Mayıs 2018 Perşembe

Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir seçim İçin Demokrasi Gönüllüleri’nin Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması için başlattığı kampanyaya imzalarımızla destek verelim.


(Bugün yeni bir yazı yazmıyoruz. Dün başlatılan bir kampanyaya destek vermek, yeni bir yazı yazmaktan daha önemli göründü. Tamamen aşağıdan gelme bu gibi girişimlerin çoğalması ve destek görmesi, halkın bizzat seçimlerin güvenliği, dürüstlüğü için kendisinin örgütlenmesi, bu seçimin hilesiz geçebilmesi için en büyük güvencedir. Benzeri girişimlerin çoğalması dileğiyle.)
Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı Muharrem İnce ve Saadet Partisi’nin adayı Temel Karomollaoğlu’nun Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını talep ettikleri ve İnce’ni demirtaş’ı hapishanede ziyaret ettiği gün, “Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir seçim İçin Demokrasi Gönüllüleri” adlı girişimi kuran seçmenler de aynı amaca yönelik olarak, Demirtaş’ın serbest bırakılması için bir imza kampanyası başlattılar.
Bu kampanyaya imzalarımızla destek olalım.
Kampanyaya destek olmak için, şimdiye kadar toplanan imzalarla birçok değişikliğin yapılmasını sağlamış, bir imza toplama aracı olan “change.org” sitesinde

9 Mayıs 2018 Çarşamba

#Tamam Dersleri: Tüm Seçmenlerin Adil, Özgür ve Hilesiz Bir Seçim İçin Birliği


#Tamam parolasının bir anda böylesine tutulması neleri gösteriyor ve önümüze ne gibi görevler koyuyor?
Birincisi, geniş kesimler, bu seçimin Erdoğan’ın diktatörlüğünü durdurmak için son fırsat olduğunun bilincindedir ve bu seçimleri son derece ciddiye almaktadırlar.
İkincisi, böyle durumlarda hep olduğu gibi kitleler yaratıcılıklarını harekete geçmiş bulunuyor.
Üçüncüsü, renksiz, kokusuz, herkesin sahiplenebileceği ve hiçbir siyasi akıma, eğilime göndermesi olmayan parolaların ne kadar toparlayıcı, güçleri birleştirici ve hayati derecede önemli olduğu görülüyor.
#Tamam hastagı ya da parolası, bunu Erdoğan’a karşı olan muhalefet için sağlamıştır.
Erdoğan istemeden muhalefetin eline altında toparlanabileceği bir bayrak, bir parola vermiştir.
Şimdi bir adım daha atmak gerekiyor.

7 Mayıs 2018 Pazartesi

Demokratlar ve Seçimler – Teori, Program, Strateji, Taktikler


Başlığa “Demokratlar ve Seçimler” dedik ama sosyalistler aslında en tutarlı demokratlar olduğundan veya olması gerektiğinden ve sosyalist olmadan da tutarlı demokrat olunamayacağından “Sosyalistler ve Seçimler” diye bir başlık atmak da yanlış olmazdı.
Bir Marksist olunmadan tutarlı bir sosyalist de olunamayacağından başlık “Marksistler ve Seçimler” diye de atılabilirdi.
Bu böyle daha da uzatılabilir. Bu bağlamda önemli de değil.
Bu satırların yazarı, bugün dünyada bulunan bütün sosyalistler ve Marksistler karşısında farklı bir programı savunuyor.
Bu farklı program da farklı bir teorik temele; Marks’ın attığı temel üzerinde geliştirilmiş, dünkü yazıda kısaca evrimi özetlenmiş, bir tarih ve toplum teorisine dayanıyor.

6 Mayıs 2018 Pazar

Marks’ın Doğumunun 200. Yılında Marksizm’in Evrimi Üzerine


Bugün 5 Mayıs, Marks 200 yıl önce bugün doğmuş.
Muhtemelen her yerde Marks’ın hayatı üzerine yazılar çıkacak; Marksizm’in yaşadığı ölmediği söylenecek. Ama bu Marksizm’in yaşadığını söyleyen anmalar, sempozyumlar, yazılar vs. Marks’ın öldüğü yargısının fiili birer kanıtı gibi olacak. Bir ritüel, bilinenlerin tekrarı, Marksizm’i geliştirmeyen dogmatik metinler ve sözler olmaktan öteye gidemeyecekler.
Biz ise bu kısa yazıda, ritüelleşmiş, dogmatik Marks anmalarından farklı olarak Marksizm’in evrimini kısaca ele alıp, onun gerçekten yaşadığının kanıtını sunalım.
Ama önce Marksizm nedir sorusuna doğru bir cevap verelim. Çünkü Marksizm bizzat Marksizm’in ne olduğuna ilişkin tanımlarla daha doğmadan öldürülmektedir.
Marksizm’i kimi bir “dünya görüşü”, kimi bir “ekonomi politik öğretisi”, kimisi bir “felsefe”, kimisi bir “ideoloji”, kimisi sosyolojiler içinde “ekonomiye ağırlık veren bir syoloji ekolü” olarak tanımlar.
Marksizm bunların hiçbiri değildir.
Marksizm Toplum’un, Toplumun Tarihinin Bilimidir. Biricik “Sosyoloji”dir.

2 Mayıs 2018 Çarşamba

HDP’nin Dışlanması İyi Olmuştur


28 Nisan’da bir darbe yapıldı. Helikopter Darbesi diyelim biz buna. Helikopter Senfonisi vardır, Helikopter Darbesi neden olmasın? Erdoğan-Ergenekon ittifakı, Genelkurmay Başkanı ve Kalın’ın helikopterle Gül’ün evine gidişiyle bir darbe yaptı.
Bu darbeyi HDP engelleyebilirdi.
HDP başından beri “tüm olanakları zorlayarak olabildiğince çok ve farklı eğilimlerde aday gösterelim ve Erdoğan’ın diktatörlüğüne karşı direnişin destekleyeceği adayı halkın belirlemesine olanak sağlayalım” diye ayrı bir stratejiyle muhalefetin ve halkın önüne çıksaydı, hem bir paradigma değişimi yapardı, hem de bu duruş CHP’nin başını çektiği gizli pazarlıklarla ortak aday anlayışının karşısında demokratik bir yöntemle aday belirleme olarak çıkardı.

1 Mayıs 2018 Salı

Gezi'den 1 Mayıs'a, 1 Mayıs'tan Gezi'ye (2014 Yılından Gezi ve 1 Mayıs Bildirisi Üzerine Bir değerlendirme)


Bazı forumlar 1 Mayıs için aşağıdaki bildiriyi yayınlamış bulunuyorlar. Öncelikle bu metni eleştirimizin bir nesnesi ve hem de bir ibret belgesi olarak aşağıya aktarıyoruz:
GEZİ’DEN 1 MAYIS’A HER YER TAKSİM HER YER DİRENİŞ
Bizler Gezi direnişinin devamı olan forumlar olarak, forumlara katılan işçiler, emekçiler, üniversiteliler, liseliler, kadınlar, LGBT’ler olarak, tüm ezilenler olarak 1 Mayıs’ta Taksim Meydan’ında olacağız!
Haziran ayaklanmasında Taksim’e giren ve Gezi Parkı’na inşaat yaptırtmayanlar,
AKP’nin sıfırlanamayan paraları ortalığa saçıldığında, yolsuzlukların, adaletsizliklerin, hırsızlıkların karşısında sokaklarda, meydanlarda omuz omuza verip hükümeti istifaya çağıranlar, forumlarında gerçek demokrasiyle mücadeleyi, direnişi sürdürenler olarak herkesi 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmaya çağırıyoruz…
1 Mayıs’ta hepimiz birer Ali İsmail, Mehmet, Medeni, Ahmet, Ethem, Abdullah, Hasan Ferit ve Berkin olup tüm meydanları birleştiren o sloganı hep birlikte daha güçlü haykıracağız:
“Her Yer Taksim Her Yer Direniş!”.