Bir hareket ritüellerle yaşamaya ve bunlara çok önem vermeye başlamışsa,
devrimciliğini ve yaratıcılığını yitirmiş demektir.
Bu aylar, Türkiye’deki devrimcilerin ve sosyalistlerin “üç aylar”ı. Ritüel
ayları. 8 Mart Kadınlar Günü, 16 Mart Katliamının Yıldönümü, 21 Mart Newroz, 24
Nisan Ermeni Katliamı, 1 Mayıs, 15-16 Haziran’ın Yıldönümü. “Kış uykusu”ndan
uyanma yaları. Bunalara artık Gezi’nin başlangıcı 31 Mayıs ve sonu 17 Haziran’da
eklenecek gibi görünüyor.
Bu ritüeller içinde politik anlamı olanlar, Türkiye’deki demokrasi
mücadelesi bakımından somut bir mücadelenin konusu olanlar sadece Newroz (ki o
da son yıllarda bir ritküele dönüşme özelliği gösteriyor) ve 24 Nisan’dır. En
önemli, aktüel ve acil olanı, henüz bir ritüele dönüşmemiş olanı 24 Nisan’dır
ama en cılız anılanı da odur. Demokratik hareketin durumunu en iyi 24 Nisan anmaları
gösterir. Onun dışındakiler, 1 Mayıs da dahil, kelimenin tam anlamıyla
ritüeldirler.