22 Haziran 2013 Cumartesi

Bir İşçi Hareketi Olarak Gezi Hareketi ve Kazlıçeşme

Neyin kastedildiği biliniyorsa onu şöyle veya böyle adlandırmak önemli değildir”. “Gezi Hareketi” derken de Gezi Parkı vesilesiyle başlamış ve hükümetin şiddeti üzerine, bütün Türkiye’yi bir saman yangını gibi sarmış; “an itibariyle” meydan savaşını kaybedip güçlerini toplamak ve uzun süreli bir gerilla savaşı vermek için dağlara (parklara) çekilmiş görünümü veren hareketi kastediyoruz.
Bu hareketin nasıl bir evrim geçireceği henüz ortada. Bu kendi yetenekleri kadar, hükümetin nasıl davranacağına da bağlı. Eğer ulusalcı renklerle arasına bir sınır çekip bir demokrasi bayrağı yükseltebilirse, Müslümanların demokratik özlemlilerini (ki esas olarak işçilerdir), Kürtlerin demokratlarını yanına çekebilirse (ki esas olarak kadınlar, yoksul gençler ve Apoculardır) Erdoğan’a karşı cepheyi genişletip ilerleyebilmek için taze bir güç bulabilir.
Bunun için de ilk elde hiçbir dile, dine, siyasi görüşe gönderme yapmayan bir bayrağa ve herkesin birey olarak katılıp herkese ulaşma ve kazanma şansına sahip olacağı bir kitlesel örgütlenmeye (her ikisine de somut öneriler yaptık) ihtiyacı var.