Gezi parkı direnişine katılan arkadaşlara bir öneride
bulunmak istiyorum. Üzerine düşünelim, tartışalım, bir fikir oluşturalım ve
geniş bir destek bulursa uygulayalım diye.
Türkiye'deki özgürlük mücadelesi ileri giderken aynı zamanda
daha da gerilere gidip bugünkü keyfiliğin, anti demokratikliğin köklerine de
yönelmek zorundadır. Bu geriye bakışta herkes ve gezi parkının özgürlükçü
hareketi, ister istemez Ermeni Katliamı ve Anadolu'nun Hıristiyan haklarının
yok edilmesi ve sürülmesi gerçeğiyle karşı karşıya gelecektir.
Gezi parkı direnişi hepimizi hızla eğitmektedir. Onlarca
yılda kat edebileceğimiz yolları bir iki günde kat ediyoruz. Bunu göz önüne
alarak, bir öneri yapmak istiyorum.
Gezi parkında eskiden 1915'te katledilen Ermeniler için bir
anıt vardı. Bu anıt yıllar önce kaşla göz arasında yok edildi.
Keza bugünkü Gezi Parkı’nın olduğu yerlerde özellikle Harbiye
yönünde bir Ermeni mezarlığı vardı. (Mezarlığın ve anıtın kısa hikayesi aşağıda
ek olarak var.)
Bunu göz önüne alarak. Gezi parkını Hıran Dink Parkı olarak
adlandıralım ve oraya aynı anıtı yapamayacağımıza göre bütün sanatçı ve heykeltıraş
arkadaşlarımızın yapacakları anıtları orada sergileyip en çok beğenileni oraya
koyarak, özgürlükçü mücadelemizin tarihsel köklerini de derinle daldıralım diye
düşünüyorum.
Köklerimiz ne kadar derinlere giderse, dallarımız o kadar yükseklere
çıkar; meyvelerimiz o kadar büyük ve lezzetli olur.