“Ayrılık yaklaşıyor her gün biraz daha,
Güzelim dünya elveda
Ve merhaba
Kainat”
Nazım Hikmet
(Dördüncü
Enternasyonal’den Münihli Alman yoldaşlarının Selim için yazdıkları “Nachruf”un
(Anma yazısı veya konuşması) başına koydukları şiir)
Münih merkez istasyonu (Hauptbahnhof) yakınında, adı Vietnamca
“Su” anlamına gelen küçük çocuğu ile beni uğurlamaya gelen, artık kocaman olgun
bir adam olan Selim’in oğlu Adem’e yarım buçuk Almancamla, “babanı nasıl algılıyordun bir çocuk olarak?” diye sordum.
Sordum, çünkü kanımca bizim gibi hayatını sosyalizm için devrimci
mücadeleye veren insanların çocuklarının bizler hakkındaki izlenimleri,
algıları bizlerin onlar hakkındaki düşünce, izlenim ve algılarından çok daha
önemlidir. Tıpkı büyüklerin çocuklardan öğrendiğinin çocukların büyüklerden
öğrendiğinden daha fazlası olması gibi.
Eğer tam doğru anladıysam, Adem, mealen “Babam yaptıklarıyla
gurur (“Stoltz”) duyuyordu, ama aynı zamanda bulunduğu durumdan mutlu değildi.
Ama biz çocukları ve ailesi için elinden gelen her şeyi yapıyordu” dedi.