Akışkan Demokrasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Akışkan Demokrasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Mart 2017 Pazar

Komplo “Teorileri”, Teori ve Demokrasi Mücadelesi Üzerine

Kimsenin teoriye, Marksizm’e, doğru bir politik çizgi için teorinin önemine ilgi duymadığı bir dönemde yaşıyoruz. Kendini Marksist olarak tanımlayanlar bile artık teoriye en küçük bir ilgi duymuyorlar.
Teori diye komplo “teorileri”nden başka bir şeyin konuşulduğu yok. Devrimci dalganın çekildiği, kitle hareketinin gerilediği dönemler böyledir. İnsanlarda genellikle bir aptallaşma eğilimi baş gösterir. Engels’in “enayiler Sosyalizmi” dediği ırkçılık ve antisemitizm; “enayiler teorisyenliği” denebilecek komplo “teorileri” ortalığı kaplar.
Bunun görmek için Türkiye’de bir kitapçıya girip raflarda sergilenen kitaplara bakmak yeter. Neredeyse kitapların yüzde doksanı komplo teorileridir. Gazetelerdeki yazılar veya internette yazılara yapılan yorumlara ise hiç değinmeye bile gerek yok. Korkunç bir aptallaşma, genelleme yeteneğinin yitirilişi egemen dünyaya, ama en korkunç ölçüde de Türkiye’ye. Bir parça Kürdistan ve Kürtler, orada yükselen mücadeleye bağlı olarak, bu çürüme eğiliminden biraz kendini kurtarmış bulunuyor.

9 Şubat 2017 Perşembe

#HAYIR’ın Örgütlenmesi İçin Programcılara Çağrı

#HAYIR diyenler, gerçekten kitleselleşmek ve kitlesel bir hareket oluşturmak istiyorlarsa, devletin ve hükümetin internet ve sosyal medya alanındaki kontrolünü aşmak; onun işlevsiz kılmak veya sınırlandırmak için neler yapmak gerektiğine kafa yormalı ve bunu tartışmalıdırlar.
Ne var ki, #HAYIR saflarında yer alan örgütlerin hiç birinin, geniş kitlelerin otonom örgütlenmesi; demokratik ve alternatif  bir ulusun yurttaşları gibi örgütlenmesi diye bir sorunları yok.
Onlar kendi inisiyatifleriyle “Meclis”ler kuruyorlar ve eski örgüt kafasıyla, onları demokratik görünümlü, ama aslında kendilerinin yönlendirdiği yapılar olarak tutmaya özel dikkat ediyorlar. Yani örgütlü bir gücün örgütsüz çoğunluğa bireyler olarak söz ve kararlara katılma hakkı verdiği; ama tüm örgütlerin her biri özgür örgütlü veya örgütsüz bireyleri, eşit koşullarda yarışarak ve öyle kazanarak ağırlıkları oranında etkili olabilecekleri yapılar oluşturma gibi bir kaygıları yok.

7 Haziran 2014 Cumartesi

Doğrudan Demokrasi - Temsili (Dolaylı) Demokrasi – Akışkan Demokrasi vs.

Yarın (8 Haziran) saat 14.00 – 18.00 arasında, “Gezi’nin Bakiyesi” başlığı altında yapılan “Forum/Çalıştay”ların ikincisi var.
Konular:
1)      Özyönetim ve Doğrudan demokrasi: Kavramlar
2)      Forumlar, Dayanışmalar ve İşgallerde Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Yazılarımızı izleyenler görecektir ki, aslında son zamanlarda yazdığımız yazıların büyük bir bölümü bu Forum/Çalıştay’ın konusuyla ilgiliydi.
Örneğin şu yazılar “Kavramlar” bölümüyle ilgiliydi.
Bu yazılar aslında daha devam edecekti. Bu kavramlarla Demokrasinin sosyolojik bir tanımlamasını yapmaya çalışıyorduk. Ancak zaman yokluğundan ve diğer konularda yazmamız gereken yazıların çokluğundan devam edemedik.
Yine de daha önce bu konuda yazıp derlediğimiz iki kitapçık eksiği bir ölçüde olsun giderip bir kavramsal arka plan sağlayabilir. Bu iki kitapçık, üzerlerine tıklanınca çıkacak şu adreslerden kolaylıkla indirilebilir: