13 Mart 2025 Perşembe

“İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri” Liseli Fehmi’nin (Fehmi Erbaş) Ardından

Birbiri peşi sıra ya da topluca öldürülen arkadaşlarımız nedeniyle ölümle çok erken yaşlarda tanıştık ve birlikte yaşamayı öğrendik. Yaşıtımız olan o arkadaşlarımız anılarımızda ve hayallerimizde hep genç kaldılar. Anna Seghers’in romanının adı gibi: “Ölüler Genç Kalır”.

Ama “Liseli Fehmi”, Fehmi Erbaş, ölmeden genç kalabilenlerdendi.

Yetmiş yaşını çoktan aştığında bile hep “Liseli Fehmi” olarak kalmıştı.

Ama sadece lakabıyla değil, gerçekten, son zamanlarında kanser onu pençesine alıncaya kadar, ruhça da hep genç kaldı. 

Bu genç kalış her şeyden önce devrime ve sosyalizme adanmış bir hayat sayesindeydi.

“Eski Tüfekler”in çoğunda da bedenlerinin tükenişinden önce, ruhça bu genç kalış görülebilirdi. En son aramızdan ayrılan Sevim Belli, bizlerin “Sevim Abla”sı da böyleydi.