HDP Konferansı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HDP Konferansı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ocak 2016 Perşembe

HDP Demokrasi Platformu’nun Alternatif Program ve Tüzük Önerileri

Dün HDP’nin Yeniden Yapılanması İçin Bir Girişim  başlıklı yazımızda bu girişimin amaçlarını ifade eden duyuru ve çağrısını yayınlamıştık. Bugün girişimin HDP için önerdiği alternatif Program ve Tüzüğü aktaracağız.
Elbette bu Program ve Tüzüğün kabulü için önce tartışılması; tartışılması için de HDP Konferans ve Kongrelerinin Gündemine alınması gerekir.
Dünyadaki bütün olağan Kongrelerde kongre divanı önce gündem önerilerini alır; lehine ve aleyhine konuşacaklara söz verir ve sonunda o konuların gündeme alınıp alınıp alınmayacağı; alınacaksa hangi sırayla alınacağı üzerine oylama yapar.
Böyle olacağı ve olması gerektiği varsayımından hareketle bu girişim, öncelikle Program ve Tüzük konularının gündeme alınmasına yönelik olarak bir imza kampanyası başlatmış bulunuyor. HDP Delege, Üye ve Sempatizanları ne kadar çok bu gündem önerisini imzalarsa önerinin o kadar görmezden görülme ihtimali azalır. Bu nedenle HDP’nin Program ve Tüzüğünün değişmesini isteyenlerin öncelikle bu imza kampanyasına katılmaları ve yine tanıdıklarını bu imza kampanyasına katılmaya devat etmeleri yerinde olur.
Bu Gündeme ilişkin kampanyanın adı: “HDP'nin Program ve Yapısının (Tüzüğünün) tartışılması ve değiştirilmesinı Gündeme Almak”  başlığını taşıyor. Bu sayfaya gitmek için şu link’i veya Sayfanın adını tıklamak yeter.

13 Ocak 2016 Çarşamba

HDP’nin Yeniden Yapılanması İçin Bir Girişim

HDP bugün Türkiye’de ve hatta Ortadoğu’da gerçek bir demokratik hareketin ortaya çıkıp örgütlenebilmesi ve bölgeyi dönüştürebilmesi için bir umuttur.
Bir tür mezhepçi faşizme doğru hızla yol alan ve bu yolda HDP’yi en büyük engellerden biri olarak gören iktidarın saldırıları karşısında onu savunmak, elbette bir parça adalet ve demokrasi özlemi olan herkesin asgari görevlerinden biridir.
Ancak HDP bugünkü programıyla, demokrasi görevini doğru ve net olarak tanımlamış olmaktan uzak olduğu gibi, aynı zamanda bu görevi başarabilmek için, gerekli yapıya (gerek sosyolojik olarak bileşimi; gerek tüzüksel yapısı ve işleyişiyle) sahip olmaktan da çok uzaktır.