Eşitlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Eşitlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Mayıs 2017 Pazartesi

Aydınlanma ve İslam’ın Sentezi ve Mirasçısı Olarak Marksizm

Aydınlanma ve İslam’ın birbirine zıt olduğu yönünde yerleşmiş ve yaygın bir yargı vardır.
Bu yargıyı savunan ve yerleştirenler: İslam ve Aydınlanma’nın içini boşaltanlar; onları karşı devrimlerle olmamışa çevirenler ve bu karşı devrimci mirası şimdi sürdüren “Aydınlanmacılar” ve “Müslümanlar”dır.
Birbirlerine zıt olduklarını söyleyenlerin, zıt olduklarında böyle anlaşabilmeleri bile, zıtlıktan çok daha büyük, bir ortaklık içinde bulunduklarının da bir kanıtıdır.
“Aydınlanmacı” ve “İslamcı”ların, Aydınlanma ve İslam’ın birbirine zıt olduğu yargısında anlaşmaları olgusunun kendisi, bizzat bu iddialarının, kendileri tarafından çürütülmesinden başka bir anlama da gelmez.
Şunu iyi ayırmak gerekmektedir: Aydınlanma ve İslam’ın zıt olduğu yargısındaki bu ortaklık, Aydınlanma ve İslam’ın değil; Aydınlanma ve İslam’ın sürdürücüsü ve devamcısı olduklarını iddia edenlerin bir ortaklığıdır.

15 Mayıs 2015 Cuma

Sosyalistler Niçin HDP’ye Oy Vermeli?

Demokrasi demek insanların “biçimsel eşitliği” (Lenin) demektir.
Tüm yeryüzündeki insanların biçimsel, yani hukuki hakları bakımından eşit olduğunu kabul etmeden; bunun için mücadele etmeden ve bunu en baş mücadele hedefi olarak koymadan demokrat olunamaz.
Tüm yeryüzündeki insanlar biçimsel bir eşitliğe (yani insanların dili, dini, soyu, sopu, rengi, cinsi, tercihi, siyasi, felsefi vs. görüşü ne olursa olsun eşit haklara sahip olması) ise ancak sınırların ve ulusal devletlerin olmadığı bir dünyada, bir dünya cumhuriyetinin eşit haklı yurttaşları olarak ulaşabilirler.
Bugün yeryüzündeki sistem, insanları değil, ulusları eşit olarak kabul eder. Herhangi bir devletin veya ulusun vatandaşı diğer ulusun ya da devletin topraklarına bile giremez ve oraya bir turist gibi girse bile o devletin veya ulusun vatandaşlarının hiçbir hakkına sahip olamaz.