Harari etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Harari etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ocak 2018 Perşembe

Bir Devrimin Eşiğinde (11) – Harari’nin “ Sapiens”inin Eleştirisi (3) – HDP ve Harari’nin Ortaklıkları

Bizim Harari’yi eleştirilerimiz özünde ele alınan olgulara değil, o olguları açıklamak için kullanılan yönteme, teoriye ilişkindir.
Harari’yi bir eleştiri konusu yapmamızın nedeni de, gerek yeni kuşakların gerek bir zamanlar iyi kötü Marksizmle haşır neşir olmuş eski kuşakların aynı yöntemsel ve teorik yanlışlarla malul olmalarıdır.
Bu bilmeme ve unutmuşluğun sonucu bizim yazdıklarımızla Harari’nin yazdıkları arasında bir yakınlık, bir özdeşlik görmektedirlerr.
Biz, Harari’nin görüşlerini eleştiri konusu yaparak aslında hem Toplum ve hareket yasaları üzerine zerrece kafa yormayan yeni kuşakları, hem de bir zamanlar az çok böyle bir kavrayışla düşünüp hareket etmelerine rağmen bildiklerini unutmuş eski kuşakları, ortak temel yanlışları üzerinden eleştirmeye onların temel yanlışlarıyla mücadele etmeye çalışıyoruz.

3 Ocak 2018 Çarşamba

Bir Devrimin Eşiğinde (10) – Harari’nin “Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens”inin Eleştirisi (2)

Harari kitabının ilk bölümünde insan türünün evriminin kimi sorunları hakkında birtakım açıklamalar yapıyor.
Bir Devrimin Eşiğinde” yazı serisini okuyanlar bilirler ki, biz de bu serinin önceki bölümlerinde, yine aynı evrimin bir kronolojisini yapmış ve bu evrimin kimi sorunlarına bazı açıklamalar getirmiştik
Son verilere dayanarak bu kronoloji yuvarlak rakamlarla şöyledir.
3,5 milyon yıl önce ilk taş “alet”lerin kullanılmaya başlandığı, kemiklerin kırılıp iliklerinin çıkarıldığı görülüyor. Meşhur Lucy veya diğer deyişle Australopithecus böyleydi.[1] (Elbette şunu veri olarak kabul etmek gerekiyor: Australopithecus var olan benzeri türlerden sadece biriydi. Ama biz kolaylık olsun diye, en meşhur örneği belirtmekle yetiniyoruz.) Yani Dik duran, taş el baltasını ve sopayı cansız bir organ olarak kullanabilen insan ve maymun arasındaki tür diyelim buna. (Kimileri Australopithecus ve benzerlerini bir insan türü olarak kabul etmiyor.)

1 Ocak 2018 Pazartesi

Bir Devrimin Eşiğinde (9) - Harari’nin “Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens”’inin Eleştirisi (1)

Yuval Noah Harari (1976 Hayfa) Kudüs Hebrew Üniversitesinde, İsrailli bir tarihçi. “Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens” isimli, kırktan fazla dile çevrilen ve “evrensel tarih” diye vaftiz edilen kitabı, dünya çapında en çok satanlar listelerine girdi.
Biz de İbni Haldun, Marks-Engels, Kıvılcımlı, Troçki’lerin “evrensel tarihçi”liğinin bir izleyicisiyiz. Çünkü Marksist olmak “evrensel tarihçi” olmayı gerektirir. Marksizmin konusu toplum ve toplumun hareket yasalarıdır. Marksizm, kimilerinin sandığı veya söylediği gibi bir “dünya görüşü”, bir “felsefe”, bir “ekonomi teorisi” değildir.
(Kaldı ki “dünya görüşü”nün, “felsefe”nin ne olduğu yani toplumsal olgular olarak nasıl tanımlandığı ve tanımlanması gerektiği de ayrıca başlı başına ele alınması gereken bir konudur. “Dünya görüşü” ya da “Felsefe” diye sosyolojik kategoriler yoktur ama açıklanması gereken kendini öyle tanımlayan veya öyle tanımlanan olgular vardır.)
Toplumun hareketinin veya evriminin yasaları tüm toplumların tarihinden, tarihsel olgulardan çıkar. Bu nedenle “evrensel tarihçilik” esas olarak Marksistlerin işi olagelmiştir[1]. Hatta Marksizm’in ilk doğuş çığlığı denebilecek Komünist Manifesto bir “evrensel tarih” denemesi olarak da okunabilir.