Çağımızı ve onun en temel sorunlarını anlamak ve çözebilmek
hem son derece kolaydır; hem de son derece zordur. Esher’in resimleri belyki de
bu zorluğun imgesel ifadeleridir.
Bunun nedeni egemenliğin bizzat tanımların kendisi
aracılığıyla kurulmuş olmasıdır.
Yani o egemenliğe karşı çıkarken bile o tanımları
sorgulamadan, kabul ederek karşı çıktığınız için, o egemenliği yaymaya ve
güçlendirmeye devam edersiniz.
Sizin öznel niyetleriniz ile tarihsel ve toplumsal olarak
nesnel yaptıklarınız birbiriyle çelişir.
Aslında bu son iki yüz yılda Marksizm’in ve Marksistlerin
kaderi bu olgu üzerinden açıklanabilir.
Çağımızın iki temel sorunu Din ve Ulus’tur (veya Ulusçuluk).
Bu iki temel sorun da aynı yapıdaki, yani tanımın kendisi aracılığıyla
egemenlik diyebileceğimiz, iki “hile”ye dayanmaktadır.