8 Aralık 2021 Çarşamba

Demirtaş’ın Yazısının Düşündürdükleri (Türk Milliyetçileri ve Kürdistan Solu veya Alışılmış İfadesiyle: “Türk Solcuları ve Kürt Hareketi”)

 

Bugün Selahattin Demirtaş’ın Yeni Yaşam’da yayınlanan Aynı Halaya Durmak İçin” yazısını okurken içim acıdı.

Hele son cümlesi: “HDP’nin, bizlerin solun neresinde durduğunu merak edenler önyargı ve kronik üsttenci bakıştan arınarak bulundukları yerin soluna bakarlarsa bizi orada göreceklerdir. Bu sol için kaygılanacak değil, gurur duyulacak bir durumdur” diye yazıyordu. Birçok yayın organı da bu cümlenin en vurucu yanını öne çıkarmıştı. Örneğin Duvar: “Demirtaş: ‘Bulunduğunuz yerin soluna bakarsanız bizi görürsünüz”ü başa almıştı. Artı Gerçek: “Selahattin Demirtaş’tan TKP’ye sol yanıtı” başlığından sonra haberin başında yine aynı sözleri öne çıkarmıştı.

“Bunda içi acıtacak ne var? Demirtaş TKP ve benzerlerine isim vermeden de olsa hak ettikleri cevabı vermiş” denecektir.

Ve bunu diyenlere de içim acıyacak.

Neden?

29 Kasım 2021 Pazartesi

Sosyalistler Niçin “Sınıf” Değil de “Kimlik Politikası” Yapmalıdırlar? (Erken Seçim, Demirtaş’ın Soruları, A. D. Topuz’un “Alevilik, kimlik ve eşitlik” Yazısı Üzerine)

 

Aslında bu yazıda kısaca erken seçim konusunu ele alıp, erken seçimin, sadece iktidarın değil, muhalefetin de çıkarına olmadığı; ama erken seçim istermiş gibi yapmanın muhalefet partilerinin (ve de iktidarın) çeşitli derecelerde çıkarına olduğu; bunun söz ve davranışlarda nasıl ifadesini bulduğu; gerçekten böyle niyeti olan bir partinin veya hareketin nasıl, hangi parolalar ve mücadele biçimleriyle hareket edeceği veya etmesi gerektiği konusunu ele alacaktım.

Ancak bu analizden şu an kendi davranışımın ne olması gerektiğini düşününce, nasıl olsa olayların gelişimini etkileme gücüm olmadığı ve olayları yorumlamakla yetinmenin gazetecilerin işi olduğundan hareketle, bu konuyu değil de örneğin, olası bir seçime ilişkin olarak, Demirtaş’ın Türkiyeli solculara basit sorular sorup, soruları(n)a basit yanıtlar[i] istediği soruları ve cevaplarım üzerine yazayım bari, böylece Demirtaş’ın mektubunun tartışılmasına ve „gündem olmasına“ da bir katkım olabilir diye düşündüm.

25 Kasım 2021 Perşembe

Helalleşme Yetmez (Ama Tam Aksi Anlamda): İktidara Barışçıl bir İktidar Değişimine Razı Geldikleri Takdirde Hukuki Yollara Başvurulmayacağına Dair Bir Teklif de Yapılmalıdır

 


Helalleşme üzerine yazılmamış bir şey yok.

Ama neredeyse hepsi demokratikleşme yolunda iyi gelişmelerin bir başlangıcı, daha ileriye gitmek için bir adım, Türkiye’nin bu kutuplaşmadan çıkması için gerekli bir adım vs. olarak görüyorlar ve öyle destekliyorlar.

Biz ise başka bir gerekçeyle geriye doğru atılması gereken ikinci bir adımın ilk adımı olması gerektiğini düşünüyor ve bu anlamda olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz

Ne demek istiyoruz?

Hellaleşme iktidarı köşeye sıkıştırması, hareket alanını daraltması, tecrit etmesi nedeniyle olumludur. Sonuçları konusunda hiç hayale kapılmamak gerekir. Bu politika “demokratikleşme” veya “hukukun geri gelmesi” veya “parlamenter sisteme geçilmesi” vs. ile sonuçlanacağı için değil, (böyle olmayacaktır. Bunu sağlayacak program, güçler vs. yok) çok daha kötüye doğru bir gidişi engelleme yönünde bir hamle olduğu için olumlu bulunabilir.

24 Kasım 2021 Çarşamba

Demir'den Kapılar: Helal Olsun!

Demir'den Kapılar: Helal Olsun!: Kılıçdaroğlu sözlerini, Pers/İran uygarlığının binlerce yıllık birikimini damıtmış Mevlana’nın dizeleriyle bitirmiş “ Dünle birlikte gitti c...

Helal Olsun!


Kılıçdaroğlu sözlerini, Pers/İran uygarlığının binlerce yıllık birikimini damıtmış Mevlana’nın dizeleriyle bitirmiş “Dünle birlikte gitti cancağzım ne varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım.

Biz söze onun sözlerini bitirdiği yerdern başlayalım.

Şimdilerde, yani modern veya modern ötesi (postmodern) zamanlarda, sözü tam hatırlayamıyorum ama, anlamca, Mevlana’ya ya nazire edercesine “dünün güncel gazetesi bugünün çöp paketidir” diye bir söz var.

Yeni sözlerin bile bir günde veya Twitter’da birkaç saat, hatta dakikada, çöp olduğu bir dünyada, yeninin dolayısıyla herşeyin “ışık hızıyla” eskimesinin, bu giderek hızlanan ve Borges’in yaşayamadığı için ömrünün sonunda pişmanlığını anlattığı şiirler yazdığı An’ı bile yaşamayı olanaksız kılan bu diktatörlüğünde, “yeni şeyler söyleme”nin kendisi bile

23 Eylül 2021 Perşembe

Ali Karşılayan'la Söyleşi


(Daha önce Aliağa Rafineri İnşaatında, işçilerin köleleştirilmesi koşullarına karşı verilen mücadele hakkında bir dergi için röportaj yapılmıştı.Onu aynen gönderiyorum.. A.K.)

Yapı işçilerinin mücadele önderlerinden İsmet Demir’in (1970-TPAO Aliağa grevi) anılarında isminiz geçiyor. Sizin bu konuda anılarınız var mı?

Evet. Teşekkür ederim. Sanki bir aile yakını gibi, unutamadığım şahsiyetlerden biri. Benim 16–17 yaşında, kişiliğimin belirginleştiği yaşlarda tanıdığım bir toplum önderi...

İlk ne zaman tanıştınız?

İstanbul’da üniversite öğrencisi olan abimin, evimize onunla beraber geldiği bir akşam tanıdım. Ailecek beraber idik. Abim “Sendika Başkanı” diye tanıtmıştı. Ben çok heyecan duymuştum. İsmet ağabey diyordu. Pantolonu ve gömleği ütülü değildi.

22 Temmuz 2021 Perşembe

Kurban Bayramının Ekonomi Politiği

Bir toplumun refah ve zenginlik düzeyini emek üretkenliğinin yüksekliği belirler; emek üretkenliği ise son duruşmada, daha büyük ve başka enerji kaynaklarının üretim sürecine katılması demektir.

İnsanlık tarihi ve insanlığın yaşadığı belli başlı toplum biçimleri, temel enerji kaynaklarına göre de sınıflanabilir ve bu tamı tamına farklı üretim biçimlerine de denk düşer.

Kabaca insanın kol ve kas enerjisine dayanan üretim “Avcılık ve Toplayıcılık”; bitki ve hayvanların ehlileştirilmesiyle birlikte, adeta güneş enerjisine dayanan organik robotlarla yapılan üretim “Neolitik Devrim” sonrası küçük köylü üretimi; bunlara ek olarak rüzgâr ve su gücü klasik tarıma dayanan “kapitalizm öncesi klasik devletli, yazılı, paralı uygarlık”; fosil yakıtların enerjisine dayanan üretim de modern “kapitalist uygarlık” veya üretim biçimi olarak sınıflanabilir.

6 Mayıs 2021 Perşembe

Deniz Gezmiş ve "Kürt Sorunu" Üzerine Yazılar (2021)


 İndirmek için kitap. PDF ve EPUB formatlarında. Optimize edilmiştir. E kitap okuyucuda veya akıllı telefonlarda okunabilecek biçimde optimize edilmiştir.

Deniz Gezmiş Devrimci Öğrenci Birliği'nden arkadaşım ve yoldaşımdı. Bu derlemede özellikle bugün Deniz hakkında oluşmuş yanlış imgeler eleştirilmektedir. Örneğin bir ulusalcı, bir Kemalistmiş gibi anlatılıyor ve gerçek tahrif ediliyor.
Aşağıdaki linki tıklayarak indirebilirsiniz.

21 Mart 2021 Pazar

Newroz, İstanbul Sözleşmesi, CHP vs. örneklerinde bir demokratik ve sosyalist muhlefetin yokluğu

Muhalefetin Muhalefeti dizisinin bu bölümünde Newroz, Uluslar, Ulusçuluk, Geleneğin icadı ve geleneğin geleneksel olmadığı; İstanbul sözleşmesinin iptali vesilesiyle Kadın hareketinin kimi zaafları; İktidarı ve CHP'yi eleştirmenin temeldeki anti demokratik ve yanlış özü, Muhalefetin köylü ve da şehirli küçük burjuva veya sendikalist özellikleri, Demokratik ve sosyalist bir muhalefetin olmadığı ve olabilmesi için asgari gerekenler gibi çeşitli konular ele alınıyor.

19 Mart 2021 Cuma

Paris Komününün 150. yılı vesilesiyle günümüz dünyasında ve Türkiye'de neler yapmalı?

Paris Komününün 150. yılı vesilesiyle günümüz dünyasında ve Türkiye'de neler yapmalı?
Muhalefetin Muhalefetinin 18. Mart Tarihli bu ikinci videosunda, Paris Komünü'nün 150. yılı vesilesiyle günümüzde dünyada ezilenlerin öz yönetiminin kimi sorunları ele alınmaya çalışılıyor.

18 Mart 2021 Perşembe

Gergerlioğlu'nun örneği bize ne anlatıyor? Demokratik ve sosyalist Muhalefet ne yapmalı?

Gergerliolu'nun örneği bize ne anlatıyor? Demokratik ve sosyalist Muhalefet ne yapmalı?
Muhalefetin Muhalefeti başlığı altında bugün muhalefetin temel yanlışı, yani iktidar gündemine hapsolarak, iktidarı eleştirerek muhalfefetin kendi gündemini oluşturmaması ve tartışmaması, somut mücadele ve örgüt biçimlerini tartışmaması eleştiriliyor ve somut olarak nereden başlanabileceğine ilişkin öneriler getiriliyor. Herkes eteğinde ne taş varsa dökmeye ve tartışma başlatmaya çağırılıyor.

5 Mart 2021 Cuma

Teori ve Politika’nın Azameti ve Sefaleti

 


Teori ve Politika dergisi yayına başlayalı on yıl olmuş. Bir derginin, hele bir sol dergi ise ve de hele bir teorik dergi ise, on yıl boyunca çıkmış olması bile başlı başına bir övgüyü hak ediş demektir.

Yapılan işin sırf nicelik olarak çapını ve önemini anlamak için bir kıyaslama daha iyi bir fikir verebilir.

Biz de buralarda, Ali Dayı’nın (İbrahim Sevimli) başı çekmesiyle, 1994-95 yıllarında Sosyalizmin Sorunları diye bir dergi çıkaralım demiştik. Sayfalarımıza Avrupa’da yaşayan elde kalan herkesi topladığımız da söylenebilirdi. Ama iki sayı çıkarabildik. Birinci sayı Sosyalizmin Sorunları konusunun kendisiydi. İkincisi Milliyetçilik ve Irkçılık. Konusu Din olan üçüncü sayı ise hiçbir zaman çıkmadı[1].

Şimdi bunun karşısında, neredeyse Sosyalizmin Sorunları’nın çıkamadığı yerde, 1996 yılının kışında yayına başlayan[2] ve şimdi 36. sayısını çıkarmış bulunan Teori ve Politika’nın, sadece nicelik olarak bile, ne kadar zor bir işi başardığı görülebilir.

Kütüphanemde neredeyse koca bir raf dolduruyor. Kimisi tek sayı, kimisi çift sayı, rengarenk sırtları görünüyor. Sadece sırtlarına bakması bile bir zevk. Dikkat ettiniz mi bilmem. Gri olan bir tane. En sevilen renkler mavi, kırmızı, yeşil ve kavuniçi. Sadece otuzuncu sayının sırtı beyaz değil. Gerçi dikkatli bakınca 31 ve 32-33’ün de beyaz olmadığı görülüyor. Ama çok koyu olmadığından pek fark edilmiyor. Hasılı her kitaplığın raflarında sergilemekten zevk alacağı, gurur duyacağı, uzun soluklu bir çaba.

22 Şubat 2021 Pazartesi

Malcolm X üzerine 1992'de Özgür Gündem İçin Yazılmış Bir Yazı ( Malcolm X suikastının yıldönümü vesilesiyle)

 


Amerikan sinemasında 1950'lere kadar siyahlara uygun görülen rol hizmetçilik ve Tom Amcalıktan başka bir şey değildi.

1950'lerde Hary Belafonte ile ilk kez bir siyah başrol almaya başlar.

1960'lar Sidney Poitier'li dramlar dönemidir.

70'li ve 80'li yıllarda yeni siyah orta sınıf, özellikle polisiye filmlerde yansımasını bulur.

Ama bütün bu filimler beyazlarca ve beyaz gözüyle yapılırlar.

Spike Lee ilk kez siyahlar için film yapan bir siyah rejisör olarak ortaya çıkar. "Do the right thing" filmiyle dünya çapında tanınır.

Film aslında Los Angeles'teki son siyah ayaklanmasının bir sanatçı sezişiyle yapılmış kehaneti gibidir. Bu film Malcolm X'in bir sözüyle biter.

Yönetmen şimdi Malcolm X'in hayatını konu alan "Malcolm X" adlı filminin çekimini bitirmiş bulunuyor. Üç saatlik bu film, üç gün önce Amerika'da sinemalarda gösterime girdi.

Bu vesileyle Malcolm X’i yeniden hatırlatmak yararlı olabilir.

8 Şubat 2021 Pazartesi

Sivil İtaatsizliğin Tam Zamanıdır. "Bu "Suça" Ortak Oluyoruz"

 


Sivil İtaatsizliğin Tam Zamanıdır. "Bu "Suça" Ortak Oluyoruz"

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde okuyan Beyza Buldağ, 7 Şubat'ta (dün) İzmir’de evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Buldağ, Boğaziçi direnişi ile ilgili @boundayanisma hesabını yönetmek, Cumhurbaşkanı’na hakaret ve halkı kin, nefret, düşmanlığa ve suç işlemeye tahrik etmekle suçlanıyor.

Cumhurbaşkanına hakaretin delili veya gerekçesi de "12. CB'ye mektup", yani tam da "Boğaziçi Öğrencilerinin Yazdığı "12. Cumhurbaşkanına Açık Mektup"u ben de imzalıyorum" başlığıyla açtığımız imza kampanyasının konusu olun mektup.

Bu durumda bu kampanyanın ne kadar önemli olduğu ve iktidarı ne kadar yaralayacağı Beyza Buldağ'ın bu gerekçeyle tutuklanması nedeniyle de görülmüş bulunuyor.

Şimdi bizler de Beyza Buldağ'ın "suçunu" işleyerek bu "suça" ortak olarak, bir sivil itaatsizlik hareketi başlatmalıyız. Bu aynı zamanda Beyza Buldağ'ı koruyacaktır. 

Barış İçin Akademisyenler "Bu suça ortak olmayacağız" diye bir bildiriye imza kampanyası açmışlardı.

Şimdi Beyza Buldağ'ın ve 12. Cumharbaşkanı'na Mektup" u yazan Boğaziçi öğrencilerinin "suçuna", "bu suça ortak oluyoruz" diyerek ortak olmalıyız..

Bu nedenle herkesi "bu 'suça' ortak olmaya" davet ediyoruz.

Demokrasi Gönüllüleri

"Boğaziçi Öğrencilerinin Yazdığı "12. Cumhurbaşkanına Açık Mektup"u ben de imzalıyorum" Girişimi

İmzalamak için linki tıklayınız

https://www.change.org/bendeimzaliyorum

7 Şubat 2021 Pazar

Son zamanlarda katıldığım bazı görsel programların linkleri


Son zamanlarda çeşitli kişi ve çevreler bazı görsel programlara davet ettiler. Bu videolar Youte'da yayınlandı.

Aşağıda bu programların linkleri var. Elde bulunsun. İsteyen izleyebilir.

Dostlukla

Demir Küçükaydın

Oydaşma 1. Bölüm (Demokrasi Nedir?)

https://youtu.be/IPeBq8A7CyQ

Oydaşma 2. Bölüm (Çoğunluk Sisteminin Sorunları)

https://youtu.be/xOGbaRYwhGA 

Oydaşma 3. Bölüm (Oydaşma Yönteminin Açıklamsı)

https://youtu.be/ey-YDWGRJUY 

Türkiye'nin Demokratikleşme Krizi

https://youtu.be/-d7ZnpwLR7o 

Aydınlanma Toplumsal Dönüşüm ve Özgürlük

https://youtu.be/SLCDahrua-4


Türkiye Nelere Gebe

https://youtu.be/w5D6uGqVXsU 

5 Şubat 2021 Cuma

Oydaşma Yönteminin Uygulanışı (Bölüm 3)

Çoğunluk Yönteminin Demokrasi ile bağdaşmazlığını ele aldığımız bu serinin üçüncüsünde çoğunluğu değil ÇÖZÜMÜ bulmayı hedefleyin, siyah veya beyazı değil grinin tonlarını ve azınlığın eğilimlerini ve ağırlığını yansıtan yepyeni ve aynı zamanda en eski dahiyane OYDAŞMA dediğimiz yöntemi açıklayacağız ve nasıl uygulanacağını göstermeye çalışacağız.
Bu akşam 05 Şubat Cuma, TSİ: 22.00, Avrupa Saatiyle 20.00 

18 Ocak 2021 Pazartesi

Sunuş Yerine: Korona Pandemisi ve Sosyalist Politika


(Korona vesilesiyle yazdığımız yazıların  "Korona Pandemisi ve Sosyalist Politika - Korona Pandemisi Koroniği" başlıklı derlemesine yazdığımız bu uzun şunuşta, Korona vesilesiyle genel olarak dünyada sosyalist ve demokratik mücadelenin tıkanışının nedenleri, aşmak için gerekli teorik çerçeve ve somut öneriler ele alınıyor. Dün kitabı PDF ve EPUB formatlarında indirilebilmesi için paylaşmıştık. Bugün de bu sunuşu ayrı bir yazı olarak yayınlıyoruz. Kitap şu linkten indirilebilir.

https://yadi.sk/d/jBTRlIpfsv2W_w?w=1

Bir tartışmaya vesile olması dileğiyle.)

Korona Pandemisi ve Sosyalist Politika (Korona Pandemisi Koroniği) Derlemesi İndirmek İçin Hazır

 

Korona pandemisinin ilk altı ayında yazılmış yazılar ve yapılan görsel yayınların konuları ve linkleri.

Kitap EPUB ve PDF formatlarındadır.  Aşağıdaki link tıklanarak kolayca indirilebilir.

https://yadi.sk/d/jBTRlIpfsv2W_w?w=1

Ayrıca aşağıdaki QR kodu üzerinden de kolayca indirilebilir. 

7 Ocak 2021 Perşembe

Gödel, Trump, Erdoğan ve Demokrasilerin Kör Noktası

 

(Aşağıdaki yazı, Trump’ın bir darbe yapabileceği öngörüsüyle yazılmaya başlanmış bir yazıydı. Ne var ki, bir yandan yazının ele aldığı konuların çok dağılması, diğer yandan araya giren başka işler nedeniyle, diğer nice yazı gibi tamamlanamadan kalmıştı. Dün geceki darbe girişiminden sonra yeni bir yazı yazacak zaman yok. Ama dün geceki gelişmeleri, artık gına getiren, “Amerika’daki güçler ayrılığı” veya “demokratik kurumların güçlülüğü” gibi açıklamalarla yorumlayacaklar karşısında, gelişmelere farklı bir bakış için ipuçları sunduğu gibi, bazı temel sorunları tartışma gündemine taşıyor. İlerde bu sorunları ele alıp tartışmak da gerekiyor. D.K. 7 Ocak 2021 Perşembe)

4 Ocak 2021 Pazartesi

2020 Yılı Yazıları

 


2020 Yılı Yazıları Derlemesi. derlemede ayrıca bu dönemde yaptığımız görsel yayınların konuları ve linkleri de bulunmaktadır.

Kitap PDF ve EPUB formatlarındadır. PDF formatı Tabletler için optimize edilmiştir. ( Kenarları daraltıldığı için sayfayı doldurur ve daha rahat okunur.) EPUB ise standart tüm epub okuyucularda okunabilir. İndirmek veya yandex diskinize kopyalamak için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.

2 Ocak 2021 Cumartesi

İki Devrimci – Türeci ve Şahin

 


Dün Der Spiegel dergisinde Özlem Türeci ve Uğur Şahin ile yapılmış uzun bir söyleşi vardı. Söyleşi Der Spiegel’in basılı biçiminin kapağının da konusu olmuş.

Aslında oldukça iyi hazırlanmış ama söyleşiyi yapanın ve Der Spiegel’in dar görüşlülüğünü de yansıtan bir söyleşi. Örneğin koskoca söyleşiden, Der Spigel’in öne çıkardığı, Almanya’nın yeterince aşı alacağı gibi kaba bir ulusal bencillik ve dar görüşlülükle malul. (Tabii Türeci ve Şahin’in göçmen çocuğu olmasının da derinden bir iması.)

Halbuki söyleşinin bu bölümünde, Şahin özellikle soranın kurduğu tuzağa düşmemek için, vurguyu ülkelere değil, dünya ölçüsünde önceliği olanlara yapıyor.