Seçim sonuçlarının değerlendirmelerinde görülen temel
metodolojik yanlış, onu var olun toplumsal güçlerin mücadelesinin bir fotoğrafı
ve sadece biçimlerinden biri olarak ele almak yerine; o mücadelenin kendisi gibi almaları ve dolayısıyla
bütün analizlerini seçim mücadelesinin araçları; yani seçim çalışmaları,
üzerinden yapmaları olmaktadır.
Yani örneğin HDP’nin seçim çalışması yapamaması;
baskılar vs. bu sonuçların nedeni gibi koyulmaktadır. Elbet bunlar doğrudur.
Ama aynı zamanda yanlıştır.
Çünkü bu baskılar; seçim çalışması yapamamanın vs.
bizzat kendisi bir sonuçtur ve güçler ilişkisindeki değişimin sonuçlarının bir yansımasıdır.
Soruna böyle yaklaşmamanın sonucu, seçim sonuçlarını
belirleyen en esaslı gücün, bu analizlere dâhil edilmemesine yol açmaktadır.
Nedir bu tayin edici güç?
Bu güç Türk
Ordusudur; “Devletçiliğimiz”dir, Genelkurmay’dır; “Sünüfu Devlet”tir; “Askeri
Bürokratik Oligarşi”dir.
Dikkat edilirse, seçim sonuçları analizlerinde hiç
kimse bu gücü, Orduyu veya Genelkurmayı, bu sonuçları açıklama öğesi olarak
kullanmamaktadır.
Bu dolaylı olarak, aynı zamanda seçimlerin vatandaşların
özgür iradeleriyle gerçekleştirdiği yalanının yayılmasına da ayrıca soldan bir
katkı olur.