Marksizm’i kimileri her dönem geçerli bir reçete sanır.
Haybuki marksizimin tek söylediği her somut durum için geçerli reçeteler
olmadığıdır. Marksizmin bir tek reçetesi vardır, O reçetede şu yazar: reçete
yoktur. “Gerçeklik somuttur”
Eski reçetelerle idare edenler, şimdiki somut gerçekliği
kavrayamayanlar sokağa çıkma yasağı önermemizi değerli dostumuz Tamer Doğan
gibi “akıl tutulması” olarak tanımlıyorlar.
Bizce kendileri akıl tutulmasında. Çünkü eski ezberleriyle
idare ediyorlar ve bugünün özgüllüğünü, öne çıkan sorunun ne olduğunu
görmüyorlar.
Lenin, 1917’de Petrograd’a inip de Rusya gibi geri bir
ülkede, “Nisan Tezleri”ni okuduğunda, bütün “eski Bolşevilkler” hatta Lenin
eğitiminden geçmiş olanları, “bizim ihtiyar çıldırmış” diyorlardı. Çünkü o güne
kadar örendiklerinin tersini söylemeye başlamıştı birden Lenin.
Tarih lenin’in o verili anda doğru olanı önerdiğini
gösterdi. Ama oraya Hegel'in Mantık’ının sayfalarından, en soyut felsefe
çalışmalarından gelmişti.
Biz düşünce ve davranışımızla Lenin’in örneğini izlemeye
devam ediyoruz.
Bu örneği de sadece söylediklerinin doğruluğundan o kadar
emin olmamaları gerektiğini hatırlatmak için belirttik. Yoksa Lenin öyle
yapmıştı o halde biz de doğru yapıyoruz
demek gibi bir düşüncemiz yok her durumu somut olarak ele almak gerekir. O
nedenle somut duruma gelelim.