Firavun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Firavun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2017 Pazartesi

Nemrut ve Firavundan Erdoğan’a; İbrahim ve Musa’dan #HAYIR Diyenlere

Tek tanrılı dinlerin kutsal kitapları, yazıya geçirildikleri uzun süredeki çatışmaların damgasını yemiş biçimde anlatsalar ve bunun zorunlu çelişkilerini taşısalar da, Dicle-Fırat (Mezopotamya) ve Nil Nehri boylarındaki ilk uygarlıkların tarihlerinin geniş kitlelerin bilincinde ve hafızasındaki tortusunun yazıya geçmiş hali sayılabilirler.
İlk kez uygarlığa bu nehirlerin boylarında geçilmiştir.
Uygarlığın keşif beratını elinde bulundurduğu tek alet, yani Devlet, yani çalışanların artı ürününe zorla el koyan mekanizma ve bu mekanizmadaki imtiyazlılar kastı, ilk kez buralarda ortaya çıkmıştır.
Üretken halk öylesine örgütsüz; devlet öylesine büyük ve merkezi, istek ve dayatmalarına (keyfiliğine) karşı durulamaz bir güçtür ki, bu gücü ele geçirenler bir süre sonra kendileri bu güç tarafından ele geçirilirler. Fetih edenler fetih ettikleri tarafından fetih edilirler. Nemrutlaşma ve firavunlaşma bu dönüşümlerin, bu metamorfozların, bu karşı devrimlerin ta kendisidir.

24 Şubat 2015 Salı

Magna Carta, Firavunlaşma, Erdoğan ve Fidan’ın İstifası Üzerine Mantıksal Çıkarsamalar

Uygarlık demek, Para, Yazı ve Devlet demektir. Ama uygarlığın gerçekten keşif beratını elinde bulundurduğu tek şey aslında devlettir. Çünkü yazı ve para henüz uygarlaşma olmadan; devletten önce bulunmuştur. Devlet demek uygarlık demektir. Uygarlık demek halkın örgütsüz ve savunmasız bırakılması; devlet denen aygıtın tepeden tırnağa örgütlü olmasıdır.
Tarih bir bakıma devletsiz toplumların, yani komünlerin, kandaş kardeşlik topluluklarının uygarlaşmalarının, yani o çürüyen uygarlığın devletini ele geçirmelerinin ve onun tarafından ele geçirilmelerinin tarihidir.
Devleti ele geçirenler, iyi kötü eşit kandaşlardır. Herkes silahlıdır. Otorite gönüllü bir kabule dayanır. Ama uygarlığı feth edenler, bir süre sonra onun kurumları tarafından feth edilirler. Eşitler arasında birinci olanlar bir süre sonra başlangıçtaki yoldaşları ve silah arkadaşları gibi eşit ve silahlı olmayan kölelerden (Örneğin Osmanlı’da Devşirmeler, Yeniçeriler) bir ordu ve iktidar aygıtı oluşturmaya başlar; buna direnen eşit kandaşlar birer birer kardeş cinayetleriyle, komplolarla tasfiye ederler.