Türkiye’yi esir almış Erdoğan-Ergenekon ittifakıyla
uğraşmaktan, bütün dikkat ve enerjiyi onunla mücadelenin sorunlarına
yöneltmekten, eşiğinde bulunduğumuz dünya ölçüsündeki devrimi yeterince erken
göremedik ve bu konuda bir şeyler yazamadık.
Elbette çürüme ve terör tüm ülkeyi esir almadan ve tam bir
faşizmle sonuçlanmadan, İslamcı-Türkçü ve faşizan Erdoğan-Ergenekon
ittifakının, bir an önce yıkılması ve bu yıkılışın mümkünse, kitlelerin
hareketiyle ve örgütlenmesiyle olması en
acil görev olmaya devam ediyor.
Elbet bu mücadelenin, stratejiye, taktiğe, örgüt ve mücadele
biçimlerine ilişkin sorunları, (muhalefetin hiç tartışmadığı ve tartışmaktan kaçındığı
sorunlar) gündemimizin başında yer almaya; zaman ve enerjimizin çoğunu bir “kara
delik” gibi yutmaya devam edecektir.