Bu başlıklı yazıya dün
şu cümlelerle başlanmıştı:
“Çetin Altan, 1960’da
28 Nisan olaylarından sonra bir tek cümleden ibaret bir yazı yazmıştı: “Bugün
canım yazı yazmak istemiyor”.
Evet, bugün canım yazı
yazmak istemiyor.
Aklım ve yüreğim Kobane’de.
Oradaki savaşan
gencecik insanlar teker teker ölürlerken, kendilerini feda ederlerken; bir toplu
katliam yaşamaları söz konusuyken yazı yazmanın bir anlamı yok.
Kendilerinden kat kat
üstün güçlere kahramanca direndiler ve hala direniyorlar.
Dün gece bile sokak
savaşlarında (İŞ) İslam Devleti birliklerine pusular kurarak büyük kayıplar
verdirdiler.
Son savaşçı
vuruluncaya kadar da böyle yapmaya devam edecekler.
Tıpkı onlar gibi
davranmak gerekiyor.
Bulunduğumuz cephede,
korkudan ödümüz patlasa bile; aklımız ve yüreğimiz başka yerlerde olsa bile,
siperi terk etmemek gerekiyor.
Cesaret korkmamak
değildir; yürekteki korkuya rağmen siperdeki yerini terk etmemektir.