Dört yıl önce, 9 Haziran 2013’te Gezi’nin onuncu gününde,
Gezi Hareketine aşağıdaki yazıda bir program öneriyor ve onu bir program
tartışmasına çekmeye çalışıyorduk.
Gezi’nin o zamanlar böyle konulara kulakları tıkalıydı,
kendisiyle sarhoş olmuştu.
Ne Taksim Dayanışması’nın, ne orada etkili olmaya çalışan sosyalist ve sol hareketlerin böyle bir perspektifi yoktu.
Gezicilerin alıcıları henüz bizim yayınlarımıza rezonans
gösterecek frekansta değildi. Bu nedenle
bu yazılanlar uzayın sağır boşluklarında kaybolup gittiler.
Gezi şimdi, HAYIR hareketinin ortaya çıkardığı, küçük ama
önemli HAYIR meclislerinde tam da bu sorunları yavaş yavaş gündemine almaya
başlıyor.
Bu momentte o zamanlar yankısız kalmış, olmamışa dönmüş bir
yazıyı tekrar yayınlayarak. hem HAYIR meclislerinde ufaktan başlama eğilimi
gösteren tartışmaya; hem de Gezi’nin bir bilançosunun çıkarılmasına, yani
eksiklerinin daha iyi görülmesine ve giderilmesine bir katkıda bulunmayı
deneyelim.