HDP bugün Türkiye’de ve hatta Ortadoğu’da gerçek bir
demokratik hareketin ortaya çıkıp örgütlenebilmesi ve bölgeyi dönüştürebilmesi
için bir umuttur.
Bir tür mezhepçi faşizme doğru hızla yol alan ve bu yolda
HDP’yi en büyük engellerden biri olarak gören iktidarın saldırıları karşısında
onu savunmak, elbette bir parça adalet ve demokrasi özlemi olan herkesin asgari
görevlerinden biridir.
Ancak HDP bugünkü programıyla, demokrasi görevini doğru ve
net olarak tanımlamış olmaktan uzak olduğu gibi, aynı zamanda bu görevi
başarabilmek için, gerekli yapıya (gerek sosyolojik olarak bileşimi; gerek
tüzüksel yapısı ve işleyişiyle) sahip olmaktan da çok uzaktır.