Newroz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Newroz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2023 Pazartesi

23 Yıl Öncesinden Bir Newroz Yazısı: "Newroz'un Dönüşümü" - Özgür politika

Yaklaşık çeyrek asır, 23 Yıl önce Özgür Politika'da "Newrozun Dönüşümü" (Sanırım hatalı dizilerek "Newroz Dönüşümü" diye yayınlanmış) başlıklı bir yazı yazmışım. Yıllar sonra okuyunca pek de fena yazmamışım dedim. Hala güncelliğini koruyor sayılır. Hatta fazlasıyla koruyor. Bu Newrozu da böyle kutlamış olalım.
(Elbette bu yazıyı yazdığımda 2005'ten sonra geliştireceğim Ulus ve Din konusundaki görüşlere henüz varmamıştım ama bu evrimin ipuçları da yine bu yazıda görülebilir.) 

21.Mart.2023

Newroz’un Dönüşümü

İnsanlık, tarihindeki büyük devrimler bayramlaşmıştır. İnsan, on binlerce yıl, bir kıtlık ekonomisi içinde ve açlık tehdidi altında yaşamıştır. Ancak son beş bin yılda, ılıman iklim ırmak boylarında düzenli ekinciliğin ve hayvancılığın keşfiyle, açlık tehdidinden kurtulabilmiş, düzenli bir artı ürün elde edebilmiştir.

23 Mart 2015 Pazartesi

Newroz İzlenimleri; Seçimler ve Müftüoğlu’nun Dile Detirdiği Eğilimler

Her yıl Newroz’a gidip Kürt Özgürlük Hareketi’nin son durumu hakkında nicel ve nitel birtakım doğrudan izlenimler edinmeye çalışırım.
Bunlar elbet tamamen öznel gözlem ve değerlendirmelerdir. Bu niteliğini unutmamak gerekir.
Ama yorum ve tepkileri almak ve başkalarının gözlemleriyle karşılaştırmak için bir kapı açmak, bir olanak yaratmak ve daha genel ve daha doğru bir fikir sahibi olmak için yine de izlenimleri yazmak ve paylaşmak gerekiyor kanımca.
*
Newrozlara son yıllarda hep İstanbul’da Kazlıçeşme’de katılıp izleme olanağım oldu.
Kazlıçeşme alanı 170.000 metrekare imiş. Bu alan tamamen dolduğunda, metrekareye bir kişi üzerinden hesaplansa gelen gideni eklenip; tuvalet, satıcı, sahne gibi alanlar düşülse vs. azami 200.000 kişilik bin Newroz olacağı düşünülebilir. Geçen yıl, bu hesapla 200.000 kişilik bir Newroz olduğunu tahmin etmiştik.

22 Mart 2015 Pazar

Birleşik Haziran Hareketi ve Newroz

Aşağıda tam 15 yıl önce Türk Sosyalistlerine ve özellikle ÖDP’ye ilişkin yazılmış birkaç yazı yer alıyor. O yazılarda 15 yıl önceki Newroz ve 1 Mayıs vesileleriyle, Türk sosyalistleri ama özellikle de bugün BHH’nın esas gövdesini oluşturanlardan ÖDP ve çizgisi Newroz ve 1 Mayıs bağlamlarında eleştiriliyor.
Birleşik Haziran Hareketi’nin iki ana damarından biri olan ÖDP’nin, bunca yılda en küçük bir ilerleme bile kat etmediği; Kürt özgürlük hareketine karşı en ince yöntemlerle mücadeleye devam ettiği yazılar okununca apaçık görülüyor.
BHH  ve Bileşenlerinin bugün ne yaptığı ve nasıl bir politika izlediğini görmek ve bunu eleştirmek için ayrı bir yazı yazmaya bile gerek yok.
Bu yazıları okuyarak biraz hafıza tazelemekte yarar var.
Bu vesileyle hala BHH saflarında yer alan; diğer yandan da kişi olarak HDP’ye oy vereceğini söyleyenlere bir çift söz.
Bu çizginizi Birleşik Haziran Hareketininin açık ve net bir çağrısına dönüştürmek için bastırınız. O açık bir tavır almadığı takdirde protesto ediniz ve ondan ayrılınız. Aksi takdirde o politikanın gerçek niteliğinin görünmesini engelleyen basit araçlar olmaktan öteye gidemezsiniz.

20 Mart 2015 Cuma

Öcalan’ın Yarınki Mesajı Üzerine Öngörüler

Yarın, 21 Mart 2015 Cumartesi günü, Diyarbakır’da, Newroz’da Öcalan’ın mesajı okunacak.
Öcalan’ın mesajları çok önemlidir.
Çünkü bunlar sadece Ortadoğu’nun en canlı ve dinamik hareket ve örgütünün liderinin örgütüne ve hareketine yönelik mesajları değildir; aynı zamanda hem genel olarak Türkiye’deki halklara; hem de Ortadoğu’daki halklara; hem de hükümet ve devletlere yönelik mesajlarıdır.
Bunlar bürokratik ve usulden mesajlar değildir; verili durumda taktik bir hamle oldukları kadar ve esas olarak gelecekteki hedefler ve stratejilerin genel bir kanavasını çizerler.
Öcalan’ın okunacak mesajı hakkında hiç bir şey bilmiyoruz
Ancak kanımızca şimdiye kadarki gözlemlerden bazı çıkarsamalar yapmak yine de mümkündür.
Böylece neyi ne kadar tanıdığımızın bir sağlamasını da yapabiliriz.

1 Nisan 2013 Pazartesi

Ortadoğu Devrimi 21 Mart 2013’te Başladı (III)

Din aracılığıyla Toplum, ilk kez yetmiş bin (70.000) yıl önce ortaya çıktı ama Toplum, Bayram denen şeyi bunun altmış bin yıllık döneminde bilmiyordu, tasavvur bile edemezdi. Çünkü bayramlar düzenli bir artı ürünü var sayarlar 60.000 yıl boyunca Toplum hep bir kıtlık içindeydi. Toplum’a geçişle birlikte aletler hızla gelişme, çeşitlenme, karmaşıklaşma ve mükemmelleşmesine rağmen, avların çeşitliliği artmasına büyük hayvanlar da avlanabilir olmasına rağmen avcılık ve toplayıcılıktan başka bir şey bilinmiyordu. Her an açlıktan yok olabilirdi küçük topluluklar. Kıtlıkta ise bayram mümkün değildir, ama şölen hem mümkün hem de gereklidir.
Şölenler tesadüfî artı ürünlerin tüketilmesinin ve bu tüketim esnasında topluluğun birliğinin pekiştirilmesinin araçlarıdırlar. Bir bakıma şölen kıtlığın egemen olduğu toplumların rastlantısal olarak oluşmuş artı ürünleri tüketmeleri ve kutlamalarıdır denilebilir. Dönemsel değil rastlantısaldırlar. Emek üretkenliği o kadar düşüktür ki, çalışılmayan günlerde yaşamayı sağlayacak düzenli bir artı ürün yoktur. Bu nedenle tesadüfî olarak elde edilmiş artı ürünün, günlük ya da kısa dönemli olağan tüketimden fazlasının, çürümekten, bozulmaktan, yok oluştan kurtarılması ve vücutta kıtlık günleri için rezervler oluşturulması şölenlerin temel özelliği ve var oluş nedenidir. Bu bakımdan Şölenler, Bayramlara tamamen zıt bir özellikten; artı ürün yokluğundan, kıtlıktan kaynaklanırlar.

29 Mart 2013 Cuma

Ortadoğu Devrimi 21 Mart 2013’te Başladı (I)


Ortadoğu Devrimi 21 Mart 2013 tarihinde başladı.
Neden ve niçin 21 Mart?
Neden ve niçin bir bayram günü?
Neden ve niçin Türkiye, Kürt veya başka bir ülke veya ulus adı değil de bir bölge, Ortadoğu?
Niçin böyle çok riskli, kendini gelecek konusuda bağlayan bir önermeyi başlığa koyduk?
Bu niçinler anlaşıldığında niçin böyle riskli bir başlık koyduğumuz da anlaşılacaktır. Veya tersinden bu riskli başlığı niçin koyduğumuz anlaşıldığında, Ortadoğu Devrimi’nin niçin 21 Mart 2013’te başladığı da anlaşılacaktır.
Ama önce biraz sabır.
Oku ileriye fırlatmak için yayı geri germek; İleriye sıçramak için geriye gidip hız almak gerekir. Önce gerilere, çoook gerilere gidelim. Çünkü çok büyük bir hız almak ve büyük bir sıçrama yapmak gerekiyor. Devrimler tarihin birikimlerinden aldıkları büyük hızlarla gerçekleşirler; Devrimleri anlatan teoriler de öyle olmak zorundadır.