Dev-Genç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dev-Genç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2024 Perşembe

Mustafa İlker Gürkan’ın (M1’in) Ardından

Birkaç gün önce Mustafa İlker Gürkan’ın oğlu, babasının Facebook hesabında şunları yazmıştı:

Merhabalar, ben Alican Gürkan. Mustafa İlker Gürkan'ın oğluyum ve buradan babamın sağlık durumunu paylaşacağım. Babam yaklaşık 2 hafta önce karaciğerinde metastaz yapmış kanser teşhisi ile hastaneye yatırıldı. Yapılan tetkikler sonucunda pankreas kanseri olduğu tespit edildi ve tedavisine başlandı ancak tedavinin yan etkileri nedeniyle tedavisi durduruldu. Şu anda Bodrum Acıbadem Hastanesinde yatmakta ve durumu takip edilmekte. Sağlık durumu ve gelişmelerle ilgili size buradan bilgi vereceğim. Görüşmek üzere.

İki gün sonra 29 Şubat’ta şu umutsuz haberi verdi:

23 Kasım 2017 Perşembe

Süreyya Erdem’in Ardından - İnanılmaz Rastlantılar ve İki Resmin Hikayesi

Facebook verilerimizi toplayıp Big Data olarak kullanıyor ama en azından dostlarla haberleşme ve onları uzaktan da olsun izleme ve hatırlama olanağı da sunuyor. Türk devleti gibi, sadece izleyen, engelleyen, kanı emen bir ur değil; en azından küçük de olsa bir “hizmet” sunuyor, bir ihtiyacı karşılıyor, bir kullanım değeri de üretiyor.
Dün, politik gelişmeler bağlamındaki yazıyı bitirdikten sonra, ikinci bir yazı daha çıkarmak, Kıvılcımlı’nın Ateş konusundaki yanılgıları üzerine yazmak için bilgisayarın başına geçmiştim ki, bir ses, Facebook Messenger’de bir mesaj olduğunu bildirdi. Bakınca, uzaklarda yaşayan Enver Tahsin Yaygın’ın yolladığı şu mesajı gördüm: “Süreyya Erdem’i yitirdik (…)”

5 Ekim 2017 Perşembe

Oktay Etiman’ın Ardından “Dev-Genç’in Delikanlısı”

"DESTINY IS CHARACTER - İnsanın alınyazısı mizacıdır"
Oktay'ın bir paylaşımı
Birkaç saat önce neredeyse yarım yüzyıllık dostum, arkadaşım, yoldaşım Oktay Etiman’ı kaybettiğimizi öğrendim.
Son birkaç günde ses çıkmayınca bu haberi bekler olmuştuk.
Aşağıdaki yazı Oktay yaşarken, onun için düşünülen bir armağan kitabı vesilesiyle yazılmıştı.
Oktay henüz hasta değilken, Oktay için bir armağan kitabı yazma projesi ortaya çıkmıştı. Bu kitaba benim de katkıda bulunmam istenmişti.
Ama bir süre sonra, bundan bir yıl kadar önce, Oktay hastalığını bildirdi, kanserin metastaz yaptığını söyledi. Ama morali yerindeydi.
Daha sonra Armağan kitabını derleyen Muazzez Avcı, Oktay’ın hasta olduğunu ve kitabı yaşarken çıkarmak istediğini söyledi.
Aşağıdaki yazı bunun üzerine yazıldı. Kitabın Oktay yaşarken yayınlanması ve kendisinin okuyacağı düşünülüyordu.
Ancak hasta olduğunu bildiğimden içinden bir türlü bitirmek gelmiyordu. Yazıyı aslında bitirmiş sayılırdım ama bir türlü son noktayı vuramıyordum. Sanki son noktayı vurduğumda Oktay da ölecekmiş gibi geliyordu; yazıya son noktayı koymayarak Oktay’ın ömrünü uzatıyormuşum gibi geliyordu bana. Biliyorum, saçma ama böyleydi.

1 Mayıs 2015 Cuma

Yol Nasıl Açılmıştı? Deniz Gezmiş ve Kaypakkaya ile İlk 1 Mayıs

Bu yıl, tam 41 yıl sonra ilk kez, Türkiye’de 1 Mayıs’a katıldım.
10 yıl hapis, 25 yıl sürgün, bir de 12 Mart dönemi. İşte 41 yıl geçmiş.
Bu 1 Mayıs’tan izlenimlerimi yazmak isterdim zamanım olsaydı. Belki birgün zamanım olunca yazarım. Ama şimdi en azından birini yazmak istiyorum ve yazabilirim.
Bu 1 Mayıs’ta Devrimci Öğrenci Birliği adıyla bir grup gördüm. Hangi politik eğilimdir bilmiyorum. Belli ki, Deniz’in lideri olduğu Devrimci Öğrenci Birliği’nden ilham almışlar isimlerini alırken. Bu grubun pankartında “Buzu Kırana Yolu Açana Selam Olsun” diye yazıyordu Deniz Gezmiş’in resminin yanında.
Bununla, genel anlamda, Deniz’in buzu kırdığını, yolu açtığını söylediklerini sanıyorum. Evet, gerçekten de öyledir. Deniz’in tam da yapmak istediği ve yaptığı buydu.
Taşkışla’daki kafede son olduğunu bildiğimiz son buluşmamızda “Bu memlekette isyan geleneği yok, birilerinin bu geleneği başlatması gerekiyor. Ben bunu yapacağım” demişti.
Ve dediğini yaptı.

28 Mart 2015 Cumartesi

HDP’yi Destekleyen 68’liler Bildirisi Üzerine

Bugün internet sayfalarında, bazı akademisyen ve sanatçılardan sonra HDP’yi destekleyen 68’lilerin bir bildirisi ve imza listesi yayınlandı.
Doğrusu biraz şaşırdık. Çünkü eski Dev-Genç’lilerin, daha iyi bir hazırlıkla, daha uygun bir momentte, eğer mümkünse en azından imzacılardan imkânı olanların katılacağı bir basın toplantısıyla desteğin daha dikkati çekecek biçimde açıklanacağı yönünde duyumlar alıyorduk ve doğrusu da buydu.
Bizim de imzacıları arasında bulunduğumuz bu liste biraz amatörce, alaturka ve aceleye getirilerek hazırlanmış gibi bir izlenim edindik.
Bildiri ve listeyi okuyunca tespit ettiğimiz eksik ve yanlışları burada paylaşalım.
Önce çerçeveyi en geniş tutmak için, sadece HDP’ye oy vermeye çağrı ile sınırlı olması gerekirdi bildirinin. Hiç kimse için eski 68’lilerin veya Dev-Genç’lilerin bir kısmının epey ulusalcı bir çizgide