Sosyalist Hareketin Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sosyalist Hareketin Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Aralık 2014 Çarşamba

Sosyalistler ve Sosyalist Hareketin Tarihinin Metodolojisi

Bu sempozyumun konusu şöyle tanımlanmış bulunuyor: Tarihi Konuşuyoruz - “Türkiye Devrimci Hareketi 12 Eylül 1980’e Kadar Olan Dönemi Tartışıyor”.
Konu ve konuyu ele alacak olan Öznenin bu tür bir tanımlanması, her şeyden önce Konu ve Özne ilişkisinin sorunlarını genel olarak ele almayı gerektirmektedir.
Çünkü Konu bizzat Öznenin kendisidir. Bu da konu ve özne ilişkisine çok özgül bir nitelik kazandırır. Bu bir bakıma; fizik biliminin kendinsin fiziksel bir olay olmadığından fizik biliminin konusu olmaması ama buna karşılık, sosyolojinin konusu aynı zamanda sosyolojik bir olay olduğundan sosyolojinin konusu olması, yani kendi kendisinin konusu ve öznesi olması gibidir.
Bu nedenle, öncelikle bu “Tarihi Konuşma”nın nasıl bir “konuşma” olduğunun netleştirilmesi gerekmektedir. Bunun bazı temel sorunlarına biraz değinelim.

15 Aralık 2014 Pazartesi

Türkiye’de Sosyalist Hareketin Tarihi Üzerine Yazılar ve Tanıklıklar (I)

 (Türkiye’de sosyalist hareketin tarihi üzerine kırk yılı aşkın bir süre boyunca birçok yazı yazdık.
Bunların bir kısmı anı ve tanıklık sınıfına girebilir. Diğer bir kısmı nispeten daha analitik yazılardır. Bir kısmı da bu tarihin ele alınışının metodolojik sorunları üzerinedir.
Tabii yazıların çoğunda bu üç özellik bir arada ve iç içe geçmiş olarak da bulunmaktadır.
Elbet, özellikle 2005’te din ve ulus sorunlarını Marksist bir açıklamasını yaptıktan sonraki görüşlerimiz ışığında eskiden yazdığımız birçok yazı bize eski ve aşılmış gelmektedir. Bugün yazsak çok başka yazardık.
Ama bu eskilik ya da aşılmışlık bizim bugün bulunduğumuz teorik ve metodolojik yer bakımındandır. Yoksa okunduğunda hemen görüleceği gibi, Türkiye veya dünyadaki sosyalistlerin çoğu, bu “eski” ve “aşılmış” yazılardaki kavramsal araçların ve metodolojinin  kıyısına bile yaklaşamamaktadır.

21 Kasım 2013 Perşembe

Türkiye'de Solun Tarihini Yazacaklar İçin Tezler

(Aşağıdaki tezler muhtemelen 1987 sonu veya 1988 yılı başlarında yazılmıştır. Yani, 12 Rejimi’nin etkilerinin güçlü biçimde hissedildiği; Berlin Duvarı ve Sovyetlerin hanüz yerinde durduğu, hatta Kuruçeşme’deki “Birlik Tartışmaları”nın bile henüz ufukta görülmediği, şimdi bize çağlar öncesi kadar uzak görünen bir zamanda ve tarihsel koşullarda, çeyrek yüzyıl önce yazılmıştır. Buna rağmen bugün bile rahatça yayınlayabilmekteyiz. Solun tarihi ve bunu ele alışın metodolojisine ilişkin tartışmaya bir katkı olarak görülebilir. Ayrıca bugün yeni bulunmuşça söylenen önermelerin o zamanlar ifade edildiği görülebilir.
Elbette bu  tezleri yazdığımız zaman bugünkü gibi bir ulus teorisini geliştirmiş olmadığımızdan ve ulsu kendisine karşı mücadele edilecek bir şey değil, içinde mücadele edilecek bir ortam gibi algıladığımızdan bugün olsa kullanmayacağımız birkaç formülasyon vardır. Ancak yazı, bu gibi yazının konusu ve içeriği bakımından önem taşımayan kimi ifadelerden soyutlandığında, Türkiye’de solun tarihini ele almanın metodolojisi ve ana yönelimleri hakkında hala aktüalitesini koruyan önermeler içermektedir. Demir Küçükaydın – 20.11.2013)

20 Kasım 2013 Çarşamba

Sosyalistlerin Sol Hareketin Tarihini Ele Alışının Metodolojik Sorunları

Bugün gelen e-mailler arasında bir ilan vardı. 21 Kasım Perşembe günü, İstanbul Şehir Üniversitesi’nde modern Türkiye Çalışmaları Merkezi tarafından, Türkiye’yi Tartışmak Konuşma Serisi başlığı altında “Türkiye Solu: Tarihi, Değişimi ve Geleceği” başlıklı bir toplantı yapılacakmış.
Mail’de şu açıklama bulunuyor:
“Türkiye Solu: Tarihi, Değişimi ve Geleceği” başlığı altında yıl boyunca düzenleyeceği toplantı dizisi Türkiye’de sol hareketi çeşitli boyutları ile incelemek, Türkiye siyasî tarihi içerisinde sol hareketleri konumlandırmak, solun diğer siyasî akımlarla ilişkisini gözden geçirmek ve kimlik politikaları, neoliberalizm, din-devlet ilişkisi, sivil-asker ilişkileri gibi konu ve kavramlar bağlamında sol hareketlerin geleceğini tartışmaya açmak amacıyla düzenlenmektedir.
Serinin ilk konuşmasında 21 Kasım Perşembe günü Prof. Mete Tuncay Türkiye’de sol hareketin tarihini, karakteristik özelliklerini ve dönüm noktalarını tartışacaktır. İkinci konuşmayı ise Prof. Cemil Koçak Türkiye’de sol hareketin siyaset ve kimlikle ilişkisini tarihsel ve felsefi derinliği ile ele alacaktır.
Herkese açık olan konferanslar Türkçe olarak gerçekleşecektir.”
İstanbul’da olsaydım gidip dinlemek ve üzerine bir şeyler yazmak isterdim Ama mümkün değil.