Bu seçimler ikinci bir Kobani Zaferi olmak zorundadır. Ama
zafer öyle kolay gelmez. Dişle, tırnakla, terle ve savaşlarda kanla kazanılır.
Kobani Zaferinde, Kürt Özgürlük Hareketi en kıvrak ve esnek
taktikle, dengelerdeki en küçük çelişkilerden yararlanarak Türk Hükümetini ve
IŞİD’i tecrit edip, aynı zamanda tüm güçlerini Kobani Savaşına yığarak (Yani Türkiye
ve Kürdistan’ın şehirlerinde sokağa çıkıp, Türk Hükümetinin direncini kırarak.)
neredeyse umutsuz bir durumdan, (birkaç gün daha yardım gelmeseydi cephane de bitmişti
ve neredeyse bir imha kaçınılmazdı) bir zaferle çıktıysa; bu seçimlerde de aynı
esnekliği ve güç yığılmasını başarmak zorundadır.
Ama taktik esneklikler, bir noktaya yoğunlaşmalar vs. yetmez,
bunlar olmadan hiçbir şey olmaz ama sadece bunlarla da bir şey olmaz. Milyonlarca
insanın görünmeyen fedakârlıklarını, enerjilerini harekete geçirmek gerekir. Bu
ise her şeyden önce canlı ilişkiler, iş ve güç birlikleri, yani örgütlenme
demektir.