Son gelişmeler silah bırakma, PKK'nın kendini feshi, mücadele biçimleri, Kürt politik hareketinin, demokratik hareketin, sosyalistlerin sorunu nasıl ele alıp tartışması ve davranması gerektiğine ilişkin bir söyleşi.
Karayılan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Karayılan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
29 Mayıs 2025 Perşembe
5 Kasım 2024 Salı
Öcalan’ın Kısa Mesajının ve Tecridin Mantıksal ve Politik Anlamı ve Sonuçları
Bu geç kalmış bir yazıdır. Çünkü Bahçeli’nin çağrısından ve Öcalan’ın mesajından çok sonra tamamlayıp yayınlayabiliyorum.
Ama son gelişmelere,
yani yeni kayyum atamaları ve Esenler Belediye başkanına yapılanlar vs., gelişmeler
olmadan yazılmış, yani erken bir yazıdır.
Geç kalmanın
nedenlerini kısaca açıklayalım.
Teorik çalışmalara devam edebilmek için, politik konularda yazmayı adeta kendime yasaklamama rağmen, Bahçeli’nin bilinen açıklamasından sonra, çeşitli yorumları, sahte hayalleri ve yanlış hüküm ve varsayımları okudukça, “süreç”e ilişkin bir değerlendirme yapmak ve bir şeyler yazmak gerektiği sonucuna ulaştım.
27 Şubat 2017 Pazartesi
#HAYIR’sız Gelişmeler - Kötü Kokular Geliyor
Bu aralar #HAYIR cephesinde iki ay öncesinin moral bozukluğu
aşılmış, kendine güven ve Referandumda bir başarı beklentisi yaygınlaşmış
bulunuyor.
Bu elbet olumlu bir gelişmedir, ama bu eğilimin bir anda tersine
dönme ihtimali ortadan kalkmış değildir. Hele son bazı gelişmeler alarm
zillerini çaldırıcıdır.
Bu nedenle, #HAYIR Meclisleri gibi aşağıdan örgütlenmelerin,
#HAYIR cephesinin nasıl daha iyi örgütlenebileceği gibi sorunları; yine bu
bağlamda karar almanın bir yöntemi
olarak OYDAŞMA’yı açıklamaya kısa bir ara vererek, kötü kokular yayan
gelişmelere dikkati çekmek gerekiyor.
Er(doğan+genekon) ittifakı iktidarda kalmak için akla
gelebilecek ve gelmeyecek her türlü provokasyonu yapmaya; her türlü cinayetleri
işlemeye hazırdırlar. Yeter ki, imkân ve hareket alanı bulsunlar. Bunu yapabilecek
operasyonel güç ve olanakları var. Onları tek sınırlayan, güç dengeleridir. Bu
nedenle, uygun dengeleri bulduğunda referandumdan önce Erdoğan’ın her yolu deneyeceğinden
emin olunabilir.
15 Aralık 2015 Salı
Strateji Bağlamında “Hendek Siyaseti” Nasıl Açıklanabilir?
(Günlerdir genel olarak Strateji
ve Taktik üzerine yazıyoruz. İlerde Strateji ve taktikler konusunda geçmiş
tartışmaları ve dersleri; sonra da bugünün Strateji ve Taktiklerini ele almayı
planlıyoruz. Ama şu sıra çok büyük önem kazanmış bulunan “hendek siyaseti”
denilen gelişmeleri de göz önüne alarak, aktüel bir sorundan hareketle Strateji
ve Taktik ilişkisini ele alalım. Hendek siyaseti ya da taktiği, adı üstünde bir
taktik; bir mücadele biçimidir. Her taktik hizmet ettiğini iddia ettiği
strateji bağlamında değerlendirilmelidir. Strateji ve program konusunu ele
almadan, sanki aynı program ve stratejide anlaşılıyormuşçasına bu taktiği veya
mücadele biçimini eleştirmenin hiçbir anlamı olmadığını; belli bir strateji ve
program içinde onun bir rasyonalitesi olduğunu ve olabileceğini somut olarak
görelim. Ama önce biraz geçmişe gidelim.)
17 Ağustos 2015 Pazartesi
İsyanla Oynanmaz
Gencecik bir devrimciydim. Hikmet Kıvılcımlı’nın çıkaracağı Sosyalist gazetesine Yazı İşleri Müdürü
olacaktım. Yani gazetedeki yazılar için davalar açıldığında gönüllü olarak
içeri girme işini üstlenecektim ki gazete varlığını ve yayınını sürdürebilsin. Bunun
için gazeteyi teknik olarak çıkaracak olan Orhan Müstecaplıoğlu'yla birlikte,
tanıştırılmak üzere Hikmet Kıvılcımlı’nın evine gitmiştik.
Gencecik bir devrimci olarak Hikmet Kıvılcımlı ile Orhan
Müstecaplıoğlu’nun aynı görüşleri savunduğunu sanıyordum. Elbet Kıvılcımlı’nın
kitaplarındaki yazılar ile Müstecaplıoğlu’nun hazırladığı, Sosyalist gazetesinin çıkacağını duyuran afişler arasında bir
uyumsuzluk olduğunu hissediyordum; ama bunu bir vurgu veya meşrep farkı gibi
algılıyordum.
12 Ağustos 2015 Çarşamba
PKK’ya Açık Mektup: PKK Derhal Tek Taraflı Ateşkes İlan Etmelidir
Bugün gazetelerde, Selahattin Demirtaş’ın çağrısı yer
alıyor. Örneğin BBC Türkçe “Demirtaş:
Hükümetin operasyonlarına da PKK’ya da dur diyoruz” başlığıyla canlı olarak
vermiş.
Arabulucular böyle davranabilirler. Bu anlaşılabilir. Zaten HDP’nin
esas misyonu da şimdiye kadar arabuluculuk, hatta tam arabuluculuk bile değil, esas
olarak postacılık oldu.
Demirtaş’ın çağrısı iyi niyetli ve güzel olabilir. Ancak biz
iki taraflı değil, tek taraflı ateşkes öneriyoruz. Hükümet elbette silahlarla saldıracaktır.
Biz de ona karşı ateşkesle saldırmalıyız.
Bilineni bir kez daha tekrarlayalım.
Çağrılarla karşılıklı ateşkes olmaz.
Peki, ne zaman olur?
Karşılıklı ateşkes ancak savaşın ve sıcak çatışmaların iki tarafın
da amaçlarına hizmet etmediği zaman olur.
Bugün Türk devletinin başında bulunun sarayda oturan
sultanın ateşkesten çıkarı var mı?
Yok.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)