HDK Programı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HDK Programı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ocak 2016 Perşembe

HDP Demokrasi Platformu’nun Alternatif Program ve Tüzük Önerileri

Dün HDP’nin Yeniden Yapılanması İçin Bir Girişim  başlıklı yazımızda bu girişimin amaçlarını ifade eden duyuru ve çağrısını yayınlamıştık. Bugün girişimin HDP için önerdiği alternatif Program ve Tüzüğü aktaracağız.
Elbette bu Program ve Tüzüğün kabulü için önce tartışılması; tartışılması için de HDP Konferans ve Kongrelerinin Gündemine alınması gerekir.
Dünyadaki bütün olağan Kongrelerde kongre divanı önce gündem önerilerini alır; lehine ve aleyhine konuşacaklara söz verir ve sonunda o konuların gündeme alınıp alınıp alınmayacağı; alınacaksa hangi sırayla alınacağı üzerine oylama yapar.
Böyle olacağı ve olması gerektiği varsayımından hareketle bu girişim, öncelikle Program ve Tüzük konularının gündeme alınmasına yönelik olarak bir imza kampanyası başlatmış bulunuyor. HDP Delege, Üye ve Sempatizanları ne kadar çok bu gündem önerisini imzalarsa önerinin o kadar görmezden görülme ihtimali azalır. Bu nedenle HDP’nin Program ve Tüzüğünün değişmesini isteyenlerin öncelikle bu imza kampanyasına katılmaları ve yine tanıdıklarını bu imza kampanyasına katılmaya devat etmeleri yerinde olur.
Bu Gündeme ilişkin kampanyanın adı: “HDP'nin Program ve Yapısının (Tüzüğünün) tartışılması ve değiştirilmesinı Gündeme Almak”  başlığını taşıyor. Bu sayfaya gitmek için şu link’i veya Sayfanın adını tıklamak yeter.

30 Aralık 2015 Çarşamba

Demokrasi Mücadelesinin ve/veya HDP’nin Sorunları (2) - Ayrı Diller Sorunu (Babil Kulesi, Çin Yazısı, Piktogramlar )

Kutsal kitapta anlatılan insanların birbirinin dilini anlayamamaları ile ilgili Babil Kulesi öyküsü, aslında sanıldığından çok daha doğru olarak gerçeği aktarır.
1960'larda, Türkiye'de Sol ve Demokratik muhalefetin dili ortaktı. Ne kadar farklı programları savunsalar da aynı dil ve kavramlar içinde yapıyorlardı bunu. Dolayısıyla herkes her söyleneni anlıyordu. Sol hareket, tıpkı Babil kulesini yaparak göğe erişmeye çalışan hükümdar gibi, neredeyse güneşi feth edecekmiş gibi görünüyordu.
Ne var ki 1975'lerden sonra sol harekette diller farklılaştı. Program ve stratejiler artık aynı dille değil, farklı dillerle ifade edilmeye başlandı. Kimse birbirinin dilini anlamaz oldu. Belki aynı şeyleri söylüyorlar, aynı programları savunuyorlardı; ama bunu her hareketin, her fraksiyonun, kendi özel dili ve varsayımları içinde, ancak o jargonu çok iyi bilenlerin anlayabileceği bir dille yapıyorlardı.

12 Aralık 2015 Cumartesi

HDK ve HDP Kongreleri Yaklaşırken Hatırlamalar (I) HDK ve HDP’nin Doğuştan Günahları

HDK ve HDP bugün bir kriz içindeler ve şu an toplumsal muhalefetin böyle felç durumda kalması, büyük ölçüde onların bugünkü krizleriyle ilgilidir. HDP’nin ve HDK’nın yeniden yapılanmasının söz konusu edildiği, ama aslında bu yönde ciddi en küçük bir ipucunun dahi görülmediği bugünkü koşullarda, bu krizin nedenlerini anlayabilmek için, HDK ve HDP’nin yapmadığını yapmaya ve sorunların köklerine inmeye, bunun için de unutulmuş;  hatırlanmayan ve de hatırlanmak istenmeyen geçmişe yönelik hatırlatmalar yapalım.
Bugünkü HDK ve HDP’nin kökeninde, o zamanlar bir fiyaskoyla sonuçlanmış “Çatı Partisi” girişimi bulunmaktadır. HDK ve HDP’nin sorunlarını ve bu sorunların nedenlerini anlamak için o ilk doğum dönemlerine gitmek gerekir.

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Picasso’nun Boğası

Program ya da strateji, insanlara bir masaya oturup kolayca yazılabilecek bir şeymiş gibi görünür. “Aaa bunda ne var, bunu ben de yaparım” derler birçokları.
Programlar ve stratejiler o kadar yalın ve sade olurlar ya da herkesin “bunda ne var ben de yazardım” diyeceği sadelikte, yalınlıkta, basitlikte olmalıdırlar.
Türkiye’de sık sık birçok insanın şöyle dediğini duyabilirsiniz: “Program sorunu, sorun mu? Ben sana oturayım bir saatte en iyi programı yazayım. Biz esas pratik işleri görüşelim ve yapalım. Program gibi lafazanlıkları bir kenara bırakalım ve onlarla güç ve zaman yitirmeyelim.”
Bu korkunç bir yanılsamadır. Aslında politik bir çocukluğun ya da kavrayışsızlığın dışa vurumundan başka bir şey değildir.
Neden böyledir?
Çinlilerin dediği gibi, basitlik, yalınlık, sadelik gelişimin ancak çok yüksek bir aşamasında ulaşılabilen bir özelliktir.