Bir Sosyal Devrim
ile bir Karşıdevrim’in her zaman çok
temel bir farkı vardır.
Bir Karşı Devrim, mülkiyetin
sahibini değiştirir, ilişkilere ya da
yapıya dokunmaz.
Bir Sosyal Devrim ise
ilişkileri değiştirir mülkiyetin sahibi ile uğraşmaz.
Burada sahiplik kavramını sadece belli bir mülkiyetin sahibi
olarak da anlamamak gerekir. Kadrolar, “münhal” (boş) işler, verilen ihaleler,
yok pahasına devredilen veya işlemeye verilen, kiralanan kıymetli araziler,
tesisler vs.yi de bunlara eklemek gerekir.
Türkiye’de bütün karşı devrimler, bütün demokrasi düşmanlığı
ve bu keyfi, baskıcı, militer devlete duyulan taparcasına hayranlık, hem dar; hem
de bu geniş anlamıyla bu mülkiyetin sahiplerinin el değiştirmesi üzerinden yürür.