11 Ekim 2012 Perşembe

Kıvılcımlı Niçin ve Nasıl Bir Gerici Milliyetçiydi?


Yukarıdaki başlık ve aşağıdaki satırlar birçoklarını şaşırtacaktır.
Çünkü bu satırların yazarı, aynı zamanda Kıvılcımlı adına bir Sempozyum düzenlemeye kalkıyor; Kıvılcımlı hakkında yazdığı yazılar kalınca bir kitap dolduruyor; kıvılcımlı için siteler açıyor; Eserlerini yaymak ve okunması için kendi yazılarına harcayacağı zamandan alıp uğraşıyor.
Ama Kıvılcımlı’ya böylesine değer veren, onun kitaplarını ve fikirlerini suskunluktan kurtarmak, tartışılması ve anlaşılması için bunca çaba gösteren insan, aynı zamanda Kıvılcımlı’nın gerici bir milliyetçiliği savunduğunu, gerici bir milliyetçi olduğunu söylüyor?
O Kıvılcımlı ki, “İhtiyat Kuvvet: Milliyet (Şark)” adlı çalışmasıyla milliyetçiliğe karşı enternasyonalist ve sosyalist tavrın ilk ve hala en önde geleni olarak görülmektedir. Kıvılcımlı’yı adeta eleştirilemez görüldüğü noktadan eleştirip bir de sadece “milliyetçi” bile değil, bir de önüne “gerici” sıfatı takarak “gerici bir milliyetçi” olduğunu söylemek; hem de Kıvılcımlı’nın bilinmesi, okunması, tartışılması için çabalamak!..
Bu bir çelişki değil mi?
Değil.
Aksine, Kıvılcımlı’yı anmak, onun mirasını sürdürmek ancak böyle olabilir.
Çünkü Kıvılcımlı’yı okumuş olmasaydık; onun fikirleri ve hayatıyla tanışmış olmasaydık, onu şimdi böyle eleştiremezdik. Kendisinin bu eleştirisini bizzat ona borçluyuz; aslında Burada Kıvılcımlı’yı eleştiren biz değiliz, bizdeki Kıvılcımlı’dır.
Tabii burada Kıvılcımlı bir semboldür. Bütün bu önermeler, Marks, Engels, Lenin, Troçki, Luxemburg gibi bütün diğer Marksist teorisyenler için de söylenebilir.
Aşağıda iki ayrı yazıda Kıvılcımlı’nın bir gerici milliyetçi olduğu iddia edilmekte, bu kanıtlanmakta ve eleştirilmektedir.