Önceki yazıda Ateş’in de tıpkı el baltası ve sopa gibi bir araç
değil, canlı gibi bir cansız organ olduğuna, toplumu
biçimlerini değil, canlı türlerini değiştirdiğine, bunun insan türünün
oluşumundaki önemine değinmiş ve ateş olmadan bugünkü insan anatomisinin
açıklanamayacağını, vücudun enerjisinin yüzde yirmisini harcayan beynin (zekanın)
tamamen fiziksel ve matematik olarak hesaplanabilir sınırlar nedeniyle, bu
şekilde gelişemeyeceğini göstermiştik.
Bu yazıda Kıvılcımlı’nın (ve Engels’in) bu süreci ele
alışında aynı mahiyetteki temel metodolojik ve kavramsal yanılgılarına değineceğiz.
Burada Metodolojik ve Kavramsal sözcüklerinin
altını çizmemiz gerekiyor.