Dün gece itibariyle, Suruç Katliamı
sonrasında başlayan çatışmalı süreçte bir nitelik değişimi ortaya çıkmış
bulunuyor. Bu bir kırılma noktasıdır.
Çok önemli iki değişim şu:
1) HPG
de savaşa girdi
2) Erdoğan
kendisi çeteler oluşturmaya başladı
*
Şimdi
bunları biraz inceleyelim.
PKK
yöneticileri ve özellikle de Karayılan, konuşmalarında HPG’nin henüz
savaşmadığını; savaşa girdiği takdirde çok ciddi zararlar verebilecek savaş
tecrübesi ve araçlarına sahip olduğunu söylüyordu.
Gerçekten
de, Irak ve Suriye’de, ama özellikle de Kobani’de muazzam bir savaş tecrübesi
ve başarısı elde etmişlerdi. Savaşanların ve Kobani zaferini kazananların, YPG
üniformalı HPG olduğu ise herkesin bildiği bir sırdı.
Ayrıca
Irak’taki Kürtlere ve YPG’ye verilen modern silahların bir kısmının PKK’nın
dolayısıyla HPG’nin eline geçmediği düşünülemezdi.
*
Yine
bununla bağlantılı olarak, henüz savaşı sınırlı tutmalarının bir ifadesi
olarak, PKK ve KCK yöneticileri, misillemeleri karakolunda ya da kışlasında
duran askerlere yapmamak gerektiğini söylüyorlar; esas olarak özel timin,
polislerin saldırıları karşısında öz savunma ve misilleme ile yetinildiğini
ifade ediyorlardı.
Haberler
de incelendiğinde istisnai, kontrol dışı veya yanlışlıkla yapılanlar dışında (ki
bunlar için özür de dilendi) esas olarak bu ifadelerin gerçeği yansıttığı
görülüyordu.
Zaten
Türk ordusunda bulunmuş, doktora yapmış uzmanlar da durumun böyle olduğunu teyit
ediyor; HPG’nin esas güçlerini ve etkili silahlarını devreye sokmadığını; buna
karşılık Türk Ordusu’nun da belli güçleri ve silahları devreye sokmadığını
söylüyordu.