Sebep ve vesilenin farkını göstermek için verilen klasik bir
örnek vardır. Saraybosna’da yapılan suikast Birinci Dünya Savaşı’nın sebebi
değil vesilesidir; savaşın sebebi kapitalist ülkelerin arasındaki rekabet,
Pazar ve hammadde kaynaklarının paylaşılmasıdır denilir.
Gezi Parkı ve bir parçacık yeşillik uğruna orada gençlerin
verdiği mücadele de belki de bir devrime dönüşebilecek bu direnişin sebebi
değil vesilesidir. Sebep ise çok daha derinlerdedir. Artık ulusu İslam ve
Türklük ile tanımlamış, Kürtleri ve diğer dillerden olanları; Alevileri, diğer
dinlerden olanları ve dinsizleri dışlayan ve ezen bu merkezi, bürokratik askeri
mekanizma; yurttaşların haklarını onlara lütufmuş gibi gösteren ve onları
istediği zaman ve yerde istediği gibi geri alabilen bu devlet ve toplumsal
yapıdır.