Polisiye Roman, akla bir
övgüdür. Eğer yeterli veriler varsa, doğru bir akıl yürütmeyle, bağlantılar göz
önüne alınarak bilinenlerden bilinmeyene ulaşılabileceğinin bir kanıtıdır her
klasik polisiye roman.
Da Vinci Şifresi ise, her
ne kadar bir polisiye romana benziyorsa ve Roman daha ilk satırlarında bir
cinayetle başlıyorsa, ilk bakışta suçsuz birini suçlu gibi gösteren deliller
görülüyorsa da, romanın gerçek kahramanı, polisiye romanların klasik kahramanı
Polis Müfettişi değildir. Polis Müfettişinin yanıltıcı delilleri ayıklayıp,
çelişki ve tutarsızlıkları göz önüne alarak gerçek bir suçluyu ortaya
çıkarışının romanı değildir. Bu sadece romanın akışının arkasına takılmış,
arada sırada bir göz atılı verilen, önemsiz bir ayrıntıdır.