Dünkü “#Hayır
ve Azınlığın Üç Türü” başlıklı yazımızda, aynı “azınlık” kavramıyla karşılanmasına rağmen, birbirinden mahiyetçe tamamen farklı üç tür azınlık olduğunu;
birinci tür azınlığı ortadan kaldırmak için eşitlik;
ikinci tür azınlığı ortadan kaldırmak için eşitsizlik
gerektiğini göstermiştik.
Üçüncü tür azınlık ise, demokrasi kavramının kendisi tarafından
ortaya çıkarılıyordu. Demokrasi, “azınlığın
çoğunluğa uymasını ilke olarak kabul eden rejim” ise, tanımı ya da “fıtratı”
gereği azınlık demokrasinin olmasza
olmazı oluyordu.
Yukarıdaki formülün dayandığı anlayışa dayanarak tersinden formüle
edersek, tabiri caiz ise, “demokrasi:
azınlıkları ortaya çıkarma rejimidir” bile denebilir.
Burada bir çelişki ortaya çıkar. Demokrasi her şeyden önce
bir oylama yapmak, yani azınlık ve çoğunluğu ortaya çıkarmak ise ve kararlar da
çoğunluğun kabul ettiği oluyor ise, azınlığın hakkı ve ağırlığı ne olacak? Sıfır
mı olacak? Bu sorunlu bir durum değil midir?