“Yaklaşan Felaket ve
Kurtulma Çareleri” başlıklı yazı serisinde bugün strateji; strateji
değişimleri gibi konulara kısaca değindikten sonra, felaketi önlemek için
strateji değişiminin hayati önemine ve somut olarak nasıl bir strateji değişikliği
yapmak gerektiği konusunu ele alacaktık.
Ancak yılbaşı gecesi yapılan Reina katliamını ele almadan da
geçmek olmazdı. Çünkü bu aynı zamanda Strateji konusuyla da yakından
bağlantılıydı. Bu nedenle tekrar kaldığımız yere dönmek üzere kısaca bir yan
yola da uğrayalım
*
IŞİD bütün o arkaik görünüşünün aksine son derece modern ve modernist bir harekettir.
Aslında bu ulusçuluğun da tipik bir özelliğidir. Bütün gerici uluslar ve
ulusçuluklar köklerini tek tanrılı dinlerin bile öncesine, ta neolitik devrim
öncesi topluluklara kadar götürürler ama aslında son derece modernist ve modern
hareketlerdir. Arkaiklik, gelenekçilik modern hareketlerin bir özelliğidir.
Dile ya da kültüre dayanan ulusçuluk karşısında ırka dayanan
ulusçuluk nasıl bir faşizme denk düşerse; IŞİD gibi hareketlerin dine dayanan
ulusçuluğu da, ırkçılık benzeri ama bunun dinci versiyonu bir faşizmdir.