Toplumsal olaylarda laboratuvar koşulları oluşturmak ve buralarda
deneyler yapıp sonuçlar çıkarmak neredeyse olanaksızdır.
Bu nedenle doğa bilimcileri kendi kriterlerini toplum bilime
de uygulayarak onun bilim olmadığını söylerler. “Araçsal aklı” “nesnel aklın”
yerine koymaya yarayan, bu anlayışın yanlışlığı şimdi konumuz olmadığı için
geçelim, ama şimdi ortada ilginç bir toplumsal “deney” ve bazı olgular var.
maalesef bu deneyin toplumsal ilişkilere ilişkin boyutuyla ilgili hiçbir veri yok. Dünkü yazımızda benzer bir duruma ilişkin İzmit depremi sonrasının bir deneyinin sonuçlarını ele almıştık (“Korona Hapishanesi” Dersleri). Bugün daha ziyade hastalığın yayılma oranlarına ve hızına ilişkin bazı veriler sunan bir deneyi ele alalım ve bazı sonuçlar çıkarmayı deneyelim.
maalesef bu deneyin toplumsal ilişkilere ilişkin boyutuyla ilgili hiçbir veri yok. Dünkü yazımızda benzer bir duruma ilişkin İzmit depremi sonrasının bir deneyinin sonuçlarını ele almıştık (“Korona Hapishanesi” Dersleri). Bugün daha ziyade hastalığın yayılma oranlarına ve hızına ilişkin bazı veriler sunan bir deneyi ele alalım ve bazı sonuçlar çıkarmayı deneyelim.
Almanya’da çıkan ciddi “Spektrum
der Wissenschaft” dergisinin internet sayfasında yer alan bir yazıda
böyle bir “deney”e ilişkin veriler ve bazı sonuçlar var.
“Diamond Princess” turistik amaçlı lüks bir yolcu
gemisi.
Gemide 3711 (yani 4000’e yakın) yolcu ve mürettebat var.