Marksizm denince hemen herkesin aklına “Emek”, “Sınıf” ve
“Sınıf Mücadelesi” kavramları gelir.
“Emek” toplumun maddi ekonomik temelinin gidişini açıklayan
en temel kavram; “Sınıf” ve “Sınıflar mücadelesi” de tarihin ve toplumun temel
hareket yasasını açıklayan Marksizm’in temel kavramları olarak kabul edilir.
Marksizm’le özdeşleşmiş “Komünist
Manifesto”nun ilk satırları, “Bugüne
kadarki tüm toplum tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir. Özgür ile köle,
patrisyen ile pleb, senyör ile serf, lonca ustası ile çırak, kısacası, ezen ile
ezilen, birbiriyle sürekli bir karşıtlık içinde bulunmuş, birbirine karşı gizli
ya da açık kesintisiz bir mücadele sürdürmüş, bu mücadele ya tüm toplum
yapısının devrimci bir dönüşümüyle, ya da mücadele eden sınıfların hep birlikte
çöküşüyle sonuçlanmıştır.” diye başladığı için, Marksistler de, Marksist
olmayanlar ve Marksizm’in düşmanları da, Tarih’i Sınıflar ve Sınıf
Mücadeleleriyle açıklamanın, “Sınıf” ve “Sınıf Mücadelesi” kavramlarına
dayanmanın Marksizm olduğunu düşünmüşler ve savunmuşlardır.