Ekim Devrimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ekim Devrimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Temmuz 2025 Salı

Tarihsel Perspektifte Öcalan’ın Konumu ve Yapmaya Çalıştığı (Geç Gelmek ve Geç Kalmak Üzerine)

(Yine eski bir yazı ama. 2006 Yılından. Ama hala taze. PKK ve Öcalan'ın değerlendirilmesi ve  bu  günkü gelişmeleri anlamak için. 29.07. 2025 - Demir Küçükaydın
*
Geç gelmenin faziletlerinden yararlanamayanlar geç kalmanın reziletleri içinde bunalırlar
diye bir söz vardır.

Ne var ki bu söz yükselen bir işçi hareketinin veya ezilenler hareketinin sürekli bir yükseliş eğilimi içinde bulunduğu bir dönem göz önüne alınarak ifade edilmiş ve kullanılmıştır. Bu nedenle bu söz belli tarihsel koşullar çerçevesinde doğrudur. Çünkü belli bir sınırdan sonra geç gelmek, sadece reziletler bahşeder geç gelene.

2 Kasım 2017 Perşembe

Ekim Devrimi Sosyalist Bir Devrim miydi?

Bu başlığı okuyan okuyucunun aklına, Ekim Devrimi’nin bir devrim değil bir darbe olduğu; sosyalist bir devrim için koşulların olgunlaşmadığı geri bir ülkede olması; yozlaşmasının nedenleri ve nasıl başladığı üzerine tartışmalar gelmesin.
Sorumuz, aslında bütün bu tartışmaların hepsinin dayandığı varsayımların ve kavramları eleştiriden geçirmeye ve aslında bu tartışmaların aynı ortak kavram sistemine ve varsayımlara dayandığını göstermeye yöneliktir.
Bu tartışmalar aynı devrim kavrayışına dayanırlar. Biz bu devrim kavrayışını sorgulayacağız.
Bir yanlış anlamaya yer vermemek için, yukarıdaki tartışmalar bağlamında temel görüşlerimizi de başlangıçta belirtelim.

9 Kasım 2013 Cumartesi

Ekim Devrimi Sosyalist Bir Devrim miydi? (Marksizmde Aydınlanma Kalıntıları)

Bu başlığı okuyan okuyucunun aklına, Ekim Devrimi’nin bir devrim değil bir darbe olduğu yönündeki iddialar; Ekim Devrimi’nin geri bir ülkede olması bağlamında Menşevikler ve Bolşevikler arasındaki tartışmalar; Ekim Devrimi’nin yozlaşmasının nedenleri, ne zaman ve  nasıl başladığı üzerine Marksistler ve Anarşistler arasındaki tartışmalar gelmesin.
Biz bu soruyu şimdiye kadar alışılmış ve duyulmuş yaygın problematikler, paradigmalar veya tartışmalar bağlamında sormuyoruz.
Sorumuz, aslında bütün bu tartışmaların hepsinin dayandığı varsayımların ortaklığını göstermeye ve onu eleştiriden geçirmeye yöneliktir.
Her hangi bir yanlış anlamaya yer vermemek için, yukarıdaki problematikler ve tartışmalar bağlamında temel görüşlerimizi de başlangıçta belirtelim.