CHP politik tecrübesini ve birikimini konuşturmaya başladı.
Ve yine HDP’nin bir parça politik düşünse yapabileceği ve
yapması gereken bir öneriyi şimdi CHP yapıyor: Sıfır Baraj.
Bu öneri 15 vekil hamlesinde olduğu gibi hem Erdoğan
Diktasına karşı cepheye muazzam bir sinerji ve moral verir, hem de Erdoğan’ı
kendi silahıyla (ittifak yapan partilerin baraj sorunu olmaması) vurulabilir.
Bu öneri “Sıfır Baraj”.
“Sıfır Baraj” nedir?
Haberde açıklanıyor: CHP, “Cumhur ittifakı dışında kalan 7 partiyi içine alacak, tüm partiler için
barajı sıfırlayacak, “sıfır baraj ittifakı” önerisini dile getirdi. CHP
heyetinin “sıfır baraj ittifakı”nın güçlü bir seçenek olarak değerlendirilmesi
gerektiğini belirttiği ve “Bu ittifak, Türkiye’nin geleceği ile ilgili önemli
bir perspektif oluşturacak. Türkiye’nin temel sorunlarını çözecek, toplumsal
uzlaşmayı, toplumsal barışı sağlayacak, çatışmayı, kutuplaşmayı ortadan
kaldıracak, tıkanan siyaseti yeniden çözüm üretir hale getirecek bir toplamsal
uzlaşma işaretidir. Bunun çok güçlü bir seçenek olduğu kanaatindeyiz” dediği
belirtildi.
CHP’nin sıfır baraj
teklifinde iki seçenekli bir durum (Üçüncü
bir seçenek daha var. Çok ve Farklı adaylar. Bu yazının konusu. ) ortaya çıkıyor. İlk seçeneğe göre, AKP-MHP
ve BBP dışındaki tüm partilerle bir ittifak kurulacak. Genel seçimlere birlikte
gidilecek ancak her parti kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaracak. İkinci
seçenekte ise genel seçim ittifakının yanı sıra ortak aday da olacak. Partiler
ikinci turda oluşacak doğal ittifak yerine ilk turda tek bir adayla çıkacak.”
CHP’nin bu önerisi son derece akıllıca yapılmış bir
hamledir.
Baştan kayıp gibi görünen seçimleri birdenbire kazanılacak
bir zafere dönüştürür.
Politikanın her şeyden önce akıllıca taktikler ve hamleler olduğunun
tipik bir örneğidir.
Sıfır baraj “Gordiyos’un Düğümü’nü çözecek kılıç darbelerindin
biridir.
*
Sıfır baraj, çok önemli ama henüz yetersiz çünkü: Erdoğan
karşısında kimin aday olacağı sorununu çözmüyor ve ikinci turda kazanmayı henüz
garantilemiyor.
Bugün Erdoğan’a alternatif Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda
bir “Gordiyos Düğümü” var.
Bu “Gordiyos Düğümü’nü Erdoğan diktasına muhalif kesimlerin
A) sosyolojik
olarak birbirine karşı ve
birbiriyle uzlaşmaz konumları;
B) politik
olarak, diğerlerince en kabul
edilebilir olan nedir diye değil, benim istediğim doğrudur herkes ona oy
versin diye hareket eden “Fuzzy Mantığıyla”
düşünmeyi bilmeyen veya reddeden büyük kesimlerin varlığı;.
C) Karar
alma yöntemi olarak, Evet ve Hayır’a,
çoğunluk ve azınlığa dayanan, çözümü
değil çoğunluğu bulmaya yönelik oylama yöntemidir.
(Aslında kendisi esnek mantığa (Fuzzy Logig) dayanan,
herkesin bir evet veya hayır oyuna dayanan Oylama
yerine, tüm aday ve önerilere, herkesin kendi reddinin derecesini verdiği ve
böylece en az reddedileni ve çözümü (Dikkat! çoğunluğu değil, çözümü en az itiraz edileni) bulmaya yönelik,
bizim yıllardır önerdiğiniz ve Oydaşma dediğimiz bir yöntem var. Ancak
bu henüz bilinmiyor ve şu an fiilen öbürü geçerlidir. Bu konuyu başka bir yazıya
bırakıp fiili duruma göre devam edelim.)
Bu durumda bizim önerilerimiz, muhalif kesimlerin önemli bir
bölümünün başkaları tarafından kabul edilebilecek değil kendileri için en iyi
ve tercih edilebilir adaya göre davranacakların da kabul edebileceği çözümler
bulmaya yönelik olmalıdır.
Bu da isimler değil,
yöntemler üzerine düşünmeyi gerektirir.
*
İşte CHP’nin ilk hamlesi olan başka bir partiye 15 vekil
transferi ve şimdi “sıfır baraj” önerisi kişilerle değil değişik yöntemlerle
çözme girişimleridir.
Örneğin bir İyi Parti ile bir HDP bir araya gelmeyebilir. Biri
“Türkçü” diğer “Kürtçü”dür. Örneğin
ortak aday olursa bir Gül’e CHP’nin tabanını oluşturan Alevi ve laiklerin
önemli bir kesimi “benim görüşüm önemli, başkalarınca kabul edilebilir olanı
bulmak benim işim değildir” diyerek oy vermeyebilir ve Erdoğan’ın zaferine
hizmet edebilir.
Bütün bu ve bunun gibi denklemlerde, tarafların içinde önemli
olan “benim görüşüm doğrudur herkes ona gelsin, karşı taraf için de kabul
edilebilecek çözüm (veya aday) ne olabilir diye düşünmeyen” aslında apolitik
denecek son derece dar kafalı bir kesim vardır.
Her ikisinin politikacıları ya da önderleri de çoğu kez bunları karşıya alıp doğru olan adımı atacak cesaretten yoksun olabilirler.
Her ikisinin politikacıları ya da önderleri de çoğu kez bunları karşıya alıp doğru olan adımı atacak cesaretten yoksun olabilirler.
İşte bizlerin yapması gereken bu kesimin de kabul edeceği,
onları işlevsizleştirecek yöntemler bulmaktır.
*
Bu durumlarda şimdi aday belirlemesinde olduğu gibi “Gordiyos
Düğümü” ortaya çıkar.
Bu gibi “Gordiyos Düğümleri”ni “İskender’in Kılıcı” çözer.
“İskender’in Kılıcı” fiziksel bir kılıç olaraki
anlaşılmamalıdır. Düğüm gibi o da bir semboldür, bir imgedir.
Burada “İskender’in Kılıcı”ndan anlaşılması gereken, sorunu farklı koymaktır, tamamen farklı
bir bakış açısından, alışılmışın dışındaki bir yöntemle çözüm aramaktır.
Tarihteki büyük açılımların hepsi böyledir.
Örneğin Hasreti Muhammet, tüm aşiretleri birleştirmeye kalkmamıştır.
Aşiretlerin totemlerine, putlarına karşı bir tek Allah diyerek, var
olan bölünmeyle bölünerek “Gordiyos’un Düğümü”nü çözmüştür. Allah, putlarla
bölünmeyle bir bölünmedir. Aşiret kardeşliği yerine Allah’ın kulluğu
kardeşliğini geçirmektir, yani “Gordiyos Düğümü”nü çözen İskender’in Kılıcı”dır.
Belki de bu nedenle İslam “Zulgarneyn”i, (çifte boynuzlu)
İskender’i bir tür yarı peygamber gibi kabul eder.
Bir başka örnek Öcalan’dır. O da yakalandığında İmralı’da
mahkemeye çıktığında benzerini yapmıştı. Herkes ondan başka şeyler beklerken o
stratejik dönüşler yaptı ve tıkanmanın önünü açtı. 7 Haziran seçimlerine giden
yolu açtı. “Önderlik” zaten böyle
durumlarda bu cesareti göstermekte gizlidir.
CHP 15 vekili İyi Parti’ye vererek benzeri bir hamle yaptı.
Bu nedenle soru Erdoğan’ın “çalışmadığı yerden” geldi.
İskender’in Kılıcı, karşı tarafın “Çalışmadığı yerden” soru
sormaktır.
CHP şimdi benzerini “Sıfır” baraj ile yapıyor.
Bir İyi Parti ile bir HDP bir araya gelmeyebilir, Bir Alevi
ile Saadet bir araya gelmeyebilir; Kılıçdaroğlu’na muhafazakarlar, Akşener’e Kürtler
oy vermeyebilir. Ama “sıfır baraj” önerisi bütün bu çelişkileri bir anda sıfıra
indirir.
Çünkü bundan herkesin kazançlı çıkacağı çok açık olduğundan
en bir araya gelmezler bile fiilen bir araya gelirler ama bu bir araya geliş
başka bir paradigma, fiilen barajı kaldırma paradigması içinde
gerçekleştiğinden tüm itirazlar boş düşer.
Biz CHP’nin bu hamlesini çok akıllıca buluyor ve
selamlıyoruz.
Dileriz bizim HDP yine bir intihar adımı atıp, “biz sıfır baraj ittifakında yer almıyoruz,
bizim baraj sorumuz yok” gibi bir tavır almaz.
CHP yaptığı hamlelerle ister istemez şu an Erdoğan’a karşı
Cephenin önderliğini fiilen ele geçirmiş bulunuyor.
HDP bu akıllıca hamleleri yapabilir ve bugün o noktada
kendisi olabilirdi.
*
Evet, “sıfır baraj” önerisi, ikinci çok doğru ve başarılı
bir hamle Erdoğan’ın elinden zaferi almak için.
Ancak muhalefet “Gördiyos’un Düğümü”nü çözmek ve Erdoğan’ı
başkanlıktan uzaklaştırmak için üçüncü bir alışılmadık adım da atmalıdır ki bu
başarı neredeyse garanti olsun.
“Sıfır Baraj” önerisi için başkanlık önerilerinde iki alternatif
olduğu düşünülüyormuş:
A) her parti kendi adayını gösterebilir;
B) ortak bir aday da anlaşılabilir.
Evet bu yöntemler belki “sıfır baraj”ın yaratacağı sinerji
ile ilk turda Erdoğan’ın kazanmasını engelleyebilir. Bu ihtimal en azından ortaya
çıkıyor, umutsuzluk ortamında umutları yeşertiyor.
Ama bir adım daha atmak gerekiyor.
Her iki öneride de Erdoğan’ın adaylığına karşı ilk
turda azami katılımı sağlamaya ve ikinci turda kalan adaya itirazları neredeyse
sıfırlamaya yönelik bir eksiklik
bulunuyor.
Bu eksiği giderecek ve Erdoğan’ın gidişini neredeyse
garantileyecek üçüncü bir alternatif daha var.
Bu sıfır barajda anlaşın partiler şunu da diyebilirler.
Bu sıfır barajda anlaşın partiler şunu da diyebilirler.
“Evet, bizler sıfır
baraj ile sorunu partiler bazında çözüyoruz ve partiler olarak adaylarımızı
sunuyoruz. Ama bu seçimin hem böyle aceleye getirilmesinden doğan; hem de tıpkı
yüzde on barajı gibi Cumhurbaşkanlığına aday olmanın neredeyse olanaksız hale getiren
yasa maddelerinden dolayı anti demokratik bir yanı var.
Biz tıpkı sıfır
barajda olduğu gibi bu anti demokratik engelleri aşmak için, olabildiğince çok
ve farklı adayın ortaya çıkmasını sağlayarak, birinci turu halkın kimi aday
göstereceğine karar vereceği bir önseçime dönüştürmek istiyoruz” diyebilir.
Meclisi ve hukuk mekanizmasını tekrar işlevsel kılmaya
yönelik başka bağımsız adaylar çıkmasına da olanak sağlanarak halkın Erdoğan’a
karşı kimin aday olacağını belirlemesinin koşulları yaratılabilir.
Böylece hem ilk tura azami katılım sağlanmış olur; hem baraj
sadece partiler için değil, cumhurbaşkanlığı adayı olabilecekler için de
sıfırlanmış olur, hem de ikinci tura kalacağa olası itirazlar ve oy vermemeler,
“halk bunu seçti olabilecek en geniş aday spektrumu içinde denerek minimuma
indirilebilir.
Ayrıca böylece ikinci turda partilerin anlaşmasıyla
seçilecek ve kalacak adaylara olacak direnç minimuma indirilebilir.
Şimdi muhalefet partilerinin “sıfır baraj” ile birlikte, “bağımsız adaylara sıfır engel”i sağlamak
gibi ikinci bir adım atmaları da gerekiyor.
Bugünkü aritmetiğe göre Partiler kendi ya da ortak adayları
haricinde daha dokuz bağımsızın aday olmasını sağlayabilirler.
Böylece Erdoğan karşısında yarışmak üzere en az on aday
arasından, halk kimi en uygun görüyorsa seçme olanağı elde eder.
İkinci tura kalana kimsenin itiraz edecek ve küsüp oy
vermeyerek Erdoğan’a hizmet edecek bir bahanesi kalmaz.
Yani “Sıfır Baraj”a
“Cumhurbaşkanlığına bağımsız adaylar için
de sıfır engel” gibi bir katkı yapılarak; cumhurbaşkanı adayını halk
belirlesin; birinci tur, adayı belirlemek için bir ön seçim olsun denilerek, aday
konusunda “Gordiyos Düğümü”nü çözmek mümkündür.
Böylece ilk tur adayı halkın belirlemesi ve Erdoğan alternatifleri
arasında olur. Erdoğan karşısında bir isim deil, hatta adaylar deil, başka bir
problem koyuluşu, sorunun demokratik koyuluşu bulunacaktır. Birinci turda
sorunu Erdoğan ve Karşı aday olmasından çıkarıp, olabildiğince demokratik
olarak belirlenmiş bi aday mı Erdoğan mı diye koymak Erdoğan’ın çalışmadığı
yerden soru sormak olacaktır. Erdoğan’a oy verebilecekler içinden bile bir
kesim böyle bir paradigma içinde birinciye oy verecektir.
*
Çok ve farklı aday yaklaşımı HDPnin de Demirtaş’ın aday
gösterilmemesi yönündeki baskılardan kurtulmasının yolunu açar.
Örneğin şu an 20 vekil biz Demirtaş’ı bağımsız aday
gösteriyoruz diyebilir ve baskı yapanlara baskı yapabilir.
Biraz cesaret.
24 Nisan 2018 Salı
Demir Küçükaydın
Bloglar:
Video:
Podcast:
İndirilebilir kitaplar:
Bu yazı ilk olarak şurada yayınlandı:https://steemit.com/tr/@demiraltona/sifir-baraj-ve-aday-belirlemede-uecuencue-secenek-cok-ve-farkli-adaylar-olsun-adayi-halk-secsin-gordios-un-dueguemue-ve-iskender
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder