12 Ekim 2023 Perşembe

Ezilenlerin Yanında Yer Almak, Ezilenlerin Yöntemleri ve İç Tutarlılık Üzerine Çoook Eski Bir Yazı

Ezilenlerin yanında yer almak ve ezilenlerin yöntemleri üzerine: Aşağıdaki yazı internetin yeni yayılmaya başladığı zamanlarda bir forumda yazılmıştı, bana PKK'nın cinayetlerini görmüyor musun, onu niye destekliyorsun diyenlere karşı kategorik düzeyde bir cevaptı. Bugün de hala tavrımı bu kategorik cevap belirler. Devrimcilerin tavrı bu kategorik cevaba uygun olmalıdır.

“Özetle, PKK'nın "cinayetlerini" falan görmediğimi ya da "güzelleme" veya "kuyrukçuluk" yaptığım iddialarının hiç birisinin olgular düzeyinde karşılığı bulunamaz.
O zaman şu soruyu duyar gibi oluyorum. Peki o halde niye hala PKK karşısında örneğin bir Gökyüzü gibi tavrın yok. Yok çünkü, benim için diğerlerinin yanı sıra bir de teorik tutarlılık diye bir problem var.

Eğer PKK hakkında, anti-demokratiktir, bir sürü muhalifi temizlemiştir gibi gerekçelerle örneğin Gökyüzü ya da Oktay'ın ya da bir yığın Kürt ve Türk solcusunun aldığı tavrı alırsam, bunu, çifte standart uygulamadan, bunu bütün ezilenlerin hareketlerine, bütün ulusal kurtuluş hareketlerine şamil etmem gerekir.
Örneğin, Amerikan Emperyalizmi'ne kök söktüren Ho Schi Ming'in partisi hiç de PKK'dan daha demokratik değildi. Ho Schi Ming, başlangıçta Vietnam'da Troçkist bir parti çok güçlüyken ve Fransızlara karşı direnişin başını çekerken, Fransızların zımni işbirliği ile bu partinin bütün üyelerini katletmiştir. Yani Ho Amca'nın Apo'dan farklı bir yanı yoktur, onun öyle beyaz sakallarına bakıp masum olduğu sanılmasın. PKK'ya karşı tavrını aynen ona da göstermeli öz eleştiri yapmalıdır sayın Gökyüzü: Biz Ho Amca'nın partisini desteklerken yanlış yaptık.
Güney Afrika, Mandela. Bayan Mandela,  ki Nelson Mandela çıkınca boşamak zorunda kaldı, Nelson Mandela içerdeyken, ANC'nin en etkili önderlerinden biriydi ve en radikal kanatlardan birinin yöneticisi. Bu bayan Mandela, kurduğu yarı lümpenlerden oluşan fedailer aracılığıyla, ne işkenceler, ne cinayetler işliyor. Bunların bir kısmı şimdilerde açığa çıktı. Diğer akımlar da ondan daha farklı değildi. Yani, yöntemler, anti demokratiklik gibi konularda, PKK ile ANC arasında hiç de öyle büyük bir fark yok, olması da beklenemez. İkisi de aynı yoksul ve ezilen kesimlere dayandığından benzer özellikler gösterirler. Bu durumda, ANC'yi desteklemek de yanlıştır diye öz eleştiri yapmalıdır sayın Gökyüzü eğer çifte standart uygulamak istemiyorsa.
Filistin. Oralara gittim bilirim. Fedai örgütleri birbirinden az adam öldürmedi. İntifada'yı yaratan o taş çocukları ve dinci Parti'nin yanında PKK batı demokrasisi gibi kalır. Ya da El Fetih. O El Fetih ki, içindeki radikal eğilimlileri İsrail'e karşı dönüşü olmayan ameliyeye yollayıp, hem onların ölmesine yol açıp onlardan kurtulur, hem de onların ölümünün şerefinin mirasına konar. Bu cinayetleri işleyen Filistin kurtuluş Hareketi'ni desteklemek yanlıştır diye öz eleştiri yapmak gerekir.
Namibya geçenlerde bağımsızlığını kazandı. Bu başarıyı sağlayan örgüt ve önderliğin, örgüt içindeki muhalifleri nasıl öldürdüğü, işkence ettiği, çukurların içinde nasıl hapsettiği ortada. O halde Namibya Ulusal Kurtuluş Hareketi'ni de desteklemek yanlıştır.
Çin ve Mao mu? Mao daha küçücük bir gerilla grubuyken, Mao'nun özel polis teşkilatı vardı parti içinde muhaliflerini tasfiye ettiği. Mao'nun yöntemleri ile Apo'nun yöntemleri birbirinin tıpkısıdır. O halde Mao'yu desteklemek de yanlıştı Japon'lara ve Çan Kay Eşeği'ne karşı.
Tamil Kaplanları mı? Aydınlık yol gerillaları mı? Geçenlerde İngiltere ile barışa oturan, sivil hedefleri takır takır bombalayan İrlanda Kurtuluş Hareketi mi? Bask hareketi mi? Hepsi PKK ile aynı özellikleri gösterirler. PKK'nın bunlardan nitelikçe hiç bir farkı yoktur.
Gelelim bir de diğer Kürt hareketlerine. Diğerleri daha mı demokratik? Lütfen söyleyin, şu bilinenler içinde hangisi ondan bu nitelikler bakımından kökten farklı? Hiç birisi.
Eğer burada teorik olarak tutarlı olma çabanız var ise, iç tutarlılığa bir parça değer veriyorsanız. PKK ile aynı özellikleri gösteren, bütün bilinen ulusal kurtuluş hareketlerini desteklemenin ya da desteklemiş olmanın yanlış olduğu yönünde bir adım atmanız ve pratik bir sonuç çıkarmanız gerekir.
Ama bu da yetmez, bunu bir de teorik genellemeye götürmeniz gerekir. Bütün bu hareketlerin ortak özellikleri, ezilen ulusların en alt tabakalarına dayanmaları, birer ezilen ulus hareketi olmaları. O halde, ezilen ulusların hareketleri ve hele onların en alt tabakalarına dayanan hareketler, bir saat intizamıyla aynı özellikleri gösteriyorsa, şu sonuca da ulaşmanız gerekir.

Ezilen ulusların, özellikle alt tabakalarına dayanan hareketleri desteklemek yanlıştır. Bunlar hepsi anti-demokratik karakterdedir.

Ama bunu da genellemek gerekir. Çünkü Marksizme göre, "ezilenlerin kurtuluşu ancak kendi eseri olabilir". Bu önerme yanlıştır demek gerekiyor. Ezilenler kendileri bu işe el attı mı, bok ediyorlar, anti demokratik oluyorlar, cinayetler işliyorlar. Bu işi ezenlerin sosyalistlerine bırakmak gerekir.
A'yı diyen B'yi de demek zorundadır. Bütün bunları demiyorsanız niye demediğinizi kendinize sormanız gerekir.
Maalesef ezilenler böyle ve tam da çok ezildikleri için böyleler. Biz bu sorunu çok ciddiye alıyoruz. Bu nedenle PKK'ya karşı tavır konusu aslında ezilenlerin hareketlerinin sorunları ve çelişkileriyle ilgili başka ve temel sorunları davet eder. Ona da başka bir yazıda girelim.
21 Nisan 1998 Salı
21:08


Hiç yorum yok: