24 Ocak 2023 Salı

Kuran'ın Yakılması Üzerine

Kuran'ın yakılması ilkesel değil politik olarak değerlendirilmelidir.

İlkesel olarak "Kutsalıma dokunuyor" diye eleştirmek yanlıştır. Çünkü benim de "kutsalım, hiç bir şeyin kutsal olamayacağıdır." O zaman gücü veya kalabalık olanın  kutsalını mı kutsal kabul edeceğiz?

Yakılma olayı saygısızlıktır, provakasyondur vs. bu anlamıyla ne hukukun ne de politikanın konusu olmaz. İnsanlara zarar vermiyorsa her türlü "kutsal"la her şey yapılabilir ve gerçek demokrasi bunu garanti altına almakla yükümlüdür.

Ama normal olarak kimse durup dururken Kuran yakmaz ya da başka "kutsallara" dokunmaz. Yapanlara da gülünür, deliye uyulmaz. Yoksa her kendi kutsalına hakaret edildiğini söyleyen de bizlerin "hiç bir şeyin kutsal olamayacağı kutsalımıza" dokunuyor. Yapılması gerekeni yapıp delilere uymuyoruz.

Kuran yakma olayı Türkiye politikası bakımından tam Erdoğan'ın işine yarayan bir provakasyon ama aynı zamanda Dünya politikası bakımından da Rusya'nın ABD karşısında konumunu güçlendiren çok akıllıca bir hamledir ve politik olarak sonuçları insanlık için hayırlıdır.

Bu hamle ile Putin, bir taşla iki kuş vurmuştur. İsveç'in NATO üyeliğini epey zora sokmuştur. NATO'nun yayılamaması, içinde çelişkiler çıkması insanlık için hayırlıdır.

İnsanlığın genel çıkarı bir ülkedeki mücadelenin çıkarlarından öndedir.

Türkiye politikasında elbette hem iç hem dış politikada Erdoğan'ın ve müttefiki Askeri ve güvenlik bürokrasisinin elini güçlendirmiştir. Özellikle seçim arifesinde Erdoğan'a karşı mücadeleyi zayıflatıcı, kutuplaştırıcı sonuçları olacaktır.

Eh buna da katlanacağız insanlık için.

Demir Küçükaydın

24.01.2023

Hiç yorum yok: