Bugünkü yazı #HAYIR üzerine pratik girişimleri duyurmak ve tanıtmak üzerine olsun. Ne de olsa
yazılar gerek e-grupları, gerek doğrudan mailler, gerek sosyal medya, gerek
blog, gerek gelen yazıları kendisi paylaşanlar üzerinden on binlerce kişiye ulaşıyor.
Bütün medya kanallarının iktidarın tekelinde olduğu; örgütlü yapıların da
kendilerinin dışındaki dünyayla pek ilişkilerinin olmadığı bir ortamda bu
olanaklar posta güvercini veya megafon işlevi de görebilirler.
*
Önce siyasi örgütlerin #HAYIR çalışmaları hakkında birkaç
söz.
Her örgütlü yapının kendi #HAYIR etkinlikleri ve kampanyası
var. Bunlarda kendi anlayışlarını ve gerekçelerini öne çıkarıyorlar.
Elbette bu her örgütün, eğilimin, yapının, kendi görüşlerini,
kendi gerekçelerini duyurması, yayması temel bir hakkıdır. Buna bir şey
denemez. Kimse kendinin görüşünü ve gerekçesini söylemesin böylece ortaklaşma olsun
demek bir çıkış yolu değildir.
Ve bizzat bu “Kimsenin görüşünü ve gerekçelerini söylememesi”
de bir görüştür. Tıpkı ideolojileri reddetmenin kendisinin de bir ideoloji
olduğu gibi.
Ama bu hakkın kendisi ortaklaşa bir eylemi ve eylem içinde
ortak olanın etrafında güçleri bir araya getirmeyi engellemez ve aslında
bunların ikisi birbirini tamamlar. Ama şöyle bir temel yanlış tüm örgütlerin
çalışmalarında görülüyor.
Ancak bu daha önce de değindiğimiz temel bir yanlışı örtmeye
yarıyor. Bu temel yanlış, bu zaten yapılması her örgütün standart görevi olan
işi esas politik ve stratejik sorunların ve görevlerin yerine geçirmek;
onlardan kaçışın aracı olarak kullanmak.
Çünkü bu kendi gerekçeleri ve stilleriyle kampanyaları
yapanların, #HAYIR diyenleri kendi bayrak
ve parolalarından bağımsız olarak, bir tek #HAYIR parolası etrafında somut bir
eylem ve bir araya getirme projeleri, önerileri yok.
Somut bir kitlesel eylem ve birlik olmadan da #HAYIR’ın
kazanması çok zor.
Milyonlarca insanın enerjisi, sabrı, çabası, girişim
yeteneği harekete geçirilmeden #HAYIR kazanamaz. Bu çok eşitsiz bir mücadeledir
çünkü. Örneğin milyona yakın insanın bugün evleri yok edilmiş durumda. Surdakiler
mesela hiç oy kullanamayacaklar. Çünkü Sur yok artık. HDP henüz oraları
harekete geçiremiyor. Kürt kitlesi elbet AKP’yi destekleşip Evet demez ama
sandığa gidememe veya küskünlük veya örgütsüzlük nedeniyle gidememe de fiilen
evete yarar. Böle milyonlarca potansiyel #HAYIR var. Bunların gerçek ve somut
#HAYIR’lara dönüşmesi ise, bir siyasi iklim değişikliği gerektirir. İklim
değişikliğini ise ancak milyonların katıldığı bir hareket başarabilir. Milyonların
katılacağı bir hareket ise, HAYIR diyenlerin birbirine zıt gerekçeleri
nedeniyle ancak hiçbir Pankart, bayrak, slogan olmadan sadece somut bir #HAYIR
etrafında somut bir eylemle olabilir. Böyle yapılarak iktidarın bunlara karşı
polisin şiddetini ve diğer keyfi olanakları kullanması ciddi biçimde
sınırlandırılabilir.
Örgütlü yapılar ve meşhur yazarlar, maalesef şu ana kadar,
yapılan bu somut öneriyi hiçbir şekilde tartışmayarak ve gözlerden uzak tutarak
aslında, somut gerçeklik içinde, en temel ve hayati işlevleri gerçek politik
görevin veya yakalanacak ana halkanın yerine geçirmiş oluyorlar.
Yani örgütlerin yaptıkları somut iş, Hayır için somut bir
eylem biçimini gündemden uzak tutmaya ve bir iş yapar görünmeye hizmet ediyor
esas olarak.
Çünkü bir örgütün
zaten her zaman yapması gereken şeyin kendisidir yaptıkları. Ama bu günkü
durumun özgül koşulları içinde özgül olarak yakalanacak ana halka nedir
sorusunu sormamaları ve buna verilen cevap ve önerileri gündemleştirmemeleri
fiiliyatta, #HAYIR’ın başarısının tam tersine bir işlev görmektedir.
*
Bir de bunların dışında henüz emekleyen, örgütlerin dışında
aşağıdan kimi girişimler var. Bunların kurulmaları, çoğalmaları ve yayılmaları
hayati önemdedir. Ve eğer #HAYIR başarı kazanırsa böyle girişimlerin yüzü suyu
hürmetine olacaktır.
Örgütler genellikle bunları kendileri için bir tehlike
olarak görüyorlar. Üyelerini, bireyler olarak böyle girişimlerin içinde yer
alacak, teşvik edecek, örgütlenmelerine yardım etmeye yönlendirecek yerde,
kendi girişimleri ile bunların önünü de kesmeye çalışıyorlar.
Buna karşılık, zayıf da olsa, özellikle Gezi’nin
kalıntılarının ve yine özellikle İstanbul’da girişimler yaptığı görülüyor.
Bunlardan ilki geçen hafta Kadıköy’de bir forum yaptı ve İlk
#HAYIR-Kadıköy meclisi kuruldu.
İnternetten izleyebildiğimiz kadarıyla bu #HAYIR girişimleri
İstanbul’un en “Gezici” diyebileceğimiz semtlerinden başlıyor gibi. Kadıköy,
Üsküdar, Beşiktaş, Beyoğlu, Bakırköy. Bir de İzmir’de bir girişim var.
Bu girişimlerin her yerde mantar gibi çıkması gerekiyor. Sadece
çıkması değil, birbirleriyle bir ağ oluşturup, ülke çapında koordine olması da
gerekiyor.
Ama bunun için de önce duyulmaları önemli. Bu nedenle de
zaten bu yazının konusu bu girişimler. Onların duyulmalarına küçük de olsa bir
katkı yapmak.
Şu an birilerinin bir şeyler yaptığını, bizler gibi
düşünenler olduğunu bilmek, görmek, onlara dokunmak çok önemli. Bize gelen
birçok mektup bunun bir kanıtı. İnsanların tekrar silkinmelerinin, harekete
geçmelerinin en temel koşullarından biri başkalarının da olduğunu görmek.
*
Bu hafta sonu Kadıköy’de iki etkinlik var.
Birincisi saat Pazar günü 13.00’de birincisi geçen hafta
yapılan ve gelenlerin salona sığmadığı bu nedenle aşağı ve dışarıya yayın
yapıldığı, birçok gelenin de yer olmadığı için geri döndüğü forumun ikincisi
yapılacak. Yine aynı yerde olacak.
Bu Forum, Biraradayız Buradayız (BiBu) girişiminin
forumu. Bu girişimin ilk işi, “Başkanlığın Faturası” diye herkesin
kullanabileceği bir ürünü çıkarmasıydı. Bu girişim aynı zamanda Demokrasi İçin
Birlik çalışmalarına da katıldı ve oradan da #HAYIR Kadıköy gibi girişimler
çıkmaya başladı.
Bu haftaki forumda çalışma grupları ve BiBu ile Meclislerin
ilişkisinin nasıl kurulacağı gibi konular görüşülecek.
Aynı gün saat 16.00’da ise bu sefer #HAYIR Kadıköy
meclisinin toplantısı var. Muhtemelen Forum’dan sonra bu toplantıya
katılınacaktır.
Gerekli bilgilere #Hayır Kadıköy’ün Facebook’taki sayfasından
ulaşılabilir. Sayfanın adresi şöyle: https://www.facebook.com/HAYIRKadikoy/
#HAYIR Kadıköy şu adreste toplanacak:
Muaf Kadıköy - Osmanağa Mahallesi Kırtasiyeci Sokak No:15/A
Kadıköy/İstanbul
*
Yine 5 Ocak’ta, yani yarın, #HAYIR Üsküdar da ilk toplantısını
yapacak.
#Hayır Üsküdar’ın Facebook sayfası şu adreste:
Sayfada şöyle duyuruyor:
“Üsküdar'da HAYIR
diyenler buluşuyor!
Üsküdar'ın her
mahallesinde HAYIR meclislerini kurmak için yola çıkıyoruz. Buluşmaya sen de
katıl, kampanyaya nasıl ve nerede katkı sunabileceğini anlat, gel #HAYIR'ı
beraber büyütelim!
5 Şubat Pazar 15:00'da
Kosuyolu Gonullu Evi'nde olacağız.”
*
#HAYIR Beşiktaş da kurulmuş. Facebook sayfası şu adreste:
İlk forumlarını 8
Şubat Çarşamba 19:00 - 22:00 UTC+02 arasında, Beşiktaş Evlendirme Dairesi’nde
yapacaklar. Adres: Türkali Mh., 34357 Beşiktaş/İstanbul, 34357 İstanbul
*
İzmir’de de benzer bir girişim kurulmuş.
Yine bu hafta 5 Şubat Pazar günü saat 16:30 Bostanlı Vapur
İskelesi’nde buluşulup ilk toplu fatura dağıtımı yapılacak. (Bu fatura Biraradayız
Buradayız (BiBu) adlı girişimin hazırladığı ve çok tutulan, sürekli en son
verilerle güncelleştirilip geliştirilen “Başkanlığın
Faturası” adlı fatura. Bunun en son versiyonunu ilişikte yolluyoruz.
*
Bunlar ilk girişimler. Bulabildiğimiz bilgiler bunlar. Benzerlerini
her yerde kurmak gerekir. Üç kişi bir araya gelip, bir Fecabook sayfası açıp,
bir grup kurarak ilk toplantısını hızla örgütleyebilir.
Daha önce kurulanların hazırladığı malzemeleri kullanabilir.
Özellikle çok iyi hazırlanmış kısa ve özlü (Başkanlığın Faturası gibi)
malzemeler kolaylıkla edinilebilir.
Bu gibi malzemeler kolayca çoğaltılabilirler. Bu gibi
malzemelerin özellikle potansiyel Evetçilerin yoğun olduğu yerlerde sadece posta
kutularına atılması bile bir hareketlilik ve tartışma yaratır.
Benzer şekilde birçok farklı işleve sahip, çok farklı toplum
kesimlerine hitap eden malzemelerin oluşturulması gerekiyor.
Örneğin Erdoğan Müslüman veya İslamcı geçiniyor. Erdoğan’ın
yaptıklarının kendi iddialarıyla hiç bağdaşmayan tam tersi söz ve eylemleri
kolay anlaşılabilir çarpıcı örneklerle koyulabilir.
Önemli olan insanların harekete geçmesi o zaman nice
yaratıcı öneri ve somut iş kendiliğinden ortaya çıkmaya başlar.
*
Bugün için bu küçük girişimler var.
Ama bunların yatay ilişkileri birbirleriyle kişisel
ilişkilerine, yani bu anlamda rastlantılara bağlı. Kişilere bağlı olarak
kalıyor.
Hâlbuki yüzlerce böyle girişim kurulduğunda, herkesin
herkese, her girişimin de her girişime yatay ve doğrudan ulaşabileceği kanallar
olması gerekir.
Ayrıca henüz örgütlenmemişlerin örgütleneceği veya onların
harekete geçirileceği bağlantı noktaları olması gerekir.
Girişimlerin bu gibi sorunları henüz gündemleştirmedikleri görülüyor.
Elbet şimdiki durumda bu anlaşılabilir. Daha dün bir, bugün
iki. Elbet önce yoğunlaşmak gerekir ama bunun yetersiz olduğunun bilinmesi çok
önemlidir.
Gezi’nin önce Parklara, sonra da mahallelere yönelelim deyip
de Türkiye ölçüsünde yatay ilişki ve toplantı ve karar alma kanalları yaratamaması
hatasının tekrarlanmaması gerekir.
Çünkü hem bir politik hareketin oluşumu için; hem demokrasi
için, hem karar alabilmek için yatay ilişki; yani herkesin herkese
ulaşabileceği kanalların somut olarak bulunması hayati önemdedir.
Bürokratik ve merkezi mekanizmalar yatay ilişki kanallarını
engellerler ve kendileri üzerinden bu ilişkileri yönlendirirler. Ve böylece her
şeyi kontrol altında tutmak isterler.
Evet, merkezileşme de gerekir ama merkezileşme ve merkezi
olmayan ilişkiler aynı madalyonun iki yüzüdür ve birbirini tamamlarlar. En az
anlaşılan konu budur.
Vücuttaki hormonlar bile zıt etkilidirler. Biri artınca
diğeri belli bir sınırdan sonra artarak diğerini dengeler. Bu dengenin
bozulması hastalıklara yol açar. Merkezileşme ve Mahallileşme; yatay ve dikey
ilişki. Bunlar birbirini dengelemeli; birbiriyle sürekli mücadele halinde
olmalıdır.
*
Bir de internette Hayır Diyenler diye bir grup var.
En azından şimdilik, Türkiye çapındaki #Hayır diyenlerin
haberleşme, duyuru, önerilerin topladığı bir araç işlevi görebilir.
Adresi şöyle:
Aşağıdaki adrese bir e-mail yollayarak bu gruba katılmak
mümkün.
*
Şimdilik bu kadar. İlişikte “Başkanlığın Faturası” adlı
malzemenin son versiyonu yer alıyor. Herkes bunu evindeki yazıcıda basıp, kimi
posta kutularına bile koysa çok büyük bir iş yapmış olur. Ayrıca kurulan ve
kurulacak gruplar da kullanabilirler.
4 Şubat 2017 Cumartesi
Demir Küçükaydın
@demiraltona
Yazılarımız şu adresteki blogta bulunuyor:
Videolarımız şu adreste:
Yazılarımızı ayrıca ses dosyası olarak şurada paylaşıyoruz.
Direk podcasttan veya indirerek dinlemek mümkün.
Kitaplarımız buradan indirilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder