19 Ağustos’ta bir yazı yazmıştık. Başlığı “Ne Yapacağını Bilen ve Kararlı Erdoğan, CHP
ve HDP ile Kedinin Fare ile Oynadığı Gibi Oynuyor”
O yazının sonunda şu satırlar okunuyordu:
“Muhalefet, eğer böyle
giderse dün kabul edilmez bulduğu şeyleri kabul eder hatta savunur durumda
bulacaktır kendini. Dün saraya çıkmayız diyorlardı, bugün çıkmak için kuyruğa
giriyorlar. Bugün çıkmak için kuyruğa giriyorlar; yarın ayaklarına
kapanacaklar.
*
Şimdi, öylesine köşeye
sıkışmış bulunuyor ki bu partiler, ne yaparlarsa yapsınlar Erdoğan’ın elini
güçlendireceklerdir.
Eğer Erdoğan’ın bu
koşulunu kabul etmeseler, Erdoğan, kendi istedikleriyle hükümeti kuracaktır;
hem de kendilerini oyunbozan durumunda bulacaklardır.
Eğer etseler, hem
Erdoğan’ı meşrulaştıracaklardır hem de onun oyuncağı olacaklardır.
Üstüne üstlük, bu
durumda Erdoğan böylece bakan olarak
atayacağı isimler aracılıyla, onların içine de kendi zehrini akıtma, bölme,
tereddütte bırakma imkanı bulacaktır.
*
CHP ve HDP’ye tekrar
çağrı yapıyoruz. Erdoğan’ın bir darbe yaptığını söylediniz.
Eğer bunu gerçekten
inanarak, doğru olduğunu düşünerek söylüyorsanız ve ciddi politikacılarsanız,
bunun gereğine uygun davranınız.
Bu darbeciyi
tanımadığınızı ilan ediniz.
Bu darbe yönetimini
tanımadığınızı ilan ediniz.
Halkı da bu darbeciye
karşı pasif direnmeye; yasal çerçevede sokaklara çıkarak mitingler yaparak
protesto etmeye çağırınız. Milyonlar sokaklara çıktığında Erdoğan orada daha
fazla duramaz.
Bugün temel sorun
Erdoğan’dır.
Erdoğan orada durdukça
ne barış, ne hukuk geçerli olabilir.
Tüm güçler Erdoğan’a
karşı seferber edilmelidir.
Romalı Cato’nun her
konuşmasının sonunda “Kartaca yıkılmalıdır!” dediği gibi.
“Erdoğan
gitmelidir!..”
Ya da Hasan Cemal
gibi:
“Baş sorun
Erdoğan’dır. Nokta.””
*
Erdoğan seçeceği isimlerle “Zehirini akıtacak” demiştik.
Şimdi bu öngörü de gerçekleşmiş bulunuyor.
Zehirini akıttı, MHP’de ve HDP’de çatlak yarattı.
CHP’de yaratamadı. Baykal ile biraz aralamaya çalıştıysa da
tutmadı. Çünkü biz bu yazıyı yazdıktan sonra CHP onlarca yıllık tecrübe ve
birikimiyle daha etkili ve sert bir muhalefet pozisyonuna geçti.
*
Şimdi muhtemelen Erdoğan şöyle yapacaktır.
Levent Tüzel’in yerine başka bir HDP’li değil; HDP ile hiçbir ilgisi olmayan başka birini
atayacaktır.
HDP bunu kabul etmediği takdirde sonunda Seçim Hükümetinden
çekilecektir.
Kabul ettiği takdirde ise, fiilen Erdoğan’ı meşrulaştırmış
olmakla kalmayacak; aynı zamanda onun keyfiliğini de kabul edecek ve paspas
olacaktır. Yani iki vekille temsil edilmeyi kabul edecektir.
İnşallah Erdoğan böyle davranmaz. İnşallah basireti bağlanır
da başka bir HDP’li atar.
Erdoğan’ın böyle davrandığını düşünün HDP’nin buna karşı yapacağı ne olabilir?
Erdoğan’ın böyle davrandığını düşünün HDP’nin buna karşı yapacağı ne olabilir?
Hiç.
*
Satrançta açılışta yaptığınız yanlış bir hamle bütün oyun
boyunca sizin için bir handikap oluşturur.
HDP baştan beri yanlış gidiyordu.
Baş sorun olarak Erdoğan’ı tanımlamalıydı.
Önemli olanın zaten olmayan “barış süreci”nin sürdürülmesi
değil; ateşkesin sürdürülmesi olduğunu tesbit etmeliydi.
Erdoğan başta kaldığı sürece ateşkesin bile
sürdürülemeyeceğini tesbit etmeli ve buna göre politikasını çizmeliydi.
Erdoğan Çankaya’ya taşınmadıkça ve kendi yasalarla
belirlenmiş görevlerine dönmedikçe başkanlığını tanımayacağını ilan etmeli ve
orada sıkı sıkıya durmalıydı.
İnşallah Erdoğan Leven Tüzel’in yerine aşka bir HDP’liyi
görevlendirir de HDP’yi iyice paspas etmez.
27 Ağustos 2015 Perşembe
Demir Küçükaydın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder