Kader Mensucat'da Olanlar.
İşverenler ve onların
politikacıları İstedikleri kadar sınıf mücadelesini inkâr etmeye kalksınlar.
Sınıflar mücadelesinin en keskin biçimlerini körükleyenler bizzat onlardır.
Sınıflar savaşı her an, her dakika, her yerde hayatın içindem fışkırmaktadır.
Her olayın ardında sınıflar savaşı vardır ve her olay bu savaşın değişik bir
görünüşüdür.
İşverenler sınıflar savaşını
örtbas etmeye kalkarken bile bizzat sınıflar savaşının içindedirler. Onlar
ancak kendilerinin ayn bir sınıf olduklarını kitlelerin gözünden ve bilincinden
kaçırabildikleri sürece sınıf hakimiyetlerinin devam edebileceğini tilki
kurnazlığıyla bilirler.
İşte bir örnek :
“Kader Mensucat” diye bir dokuma fabrikası var. 550 işçimiz çalışıyor bu fabrikada. Fabrikanın sahibi aynı samanda “Babıali’de Sabah” gazetesinin sahibi. Bu gazeteyi bilirsiniz. “Sınıf” sözcüğünü ağzına alanı “Anarşist”likle, “Gomoniz”likle damgalayıverir hemen. Tefeci-Bezirfgan zılgıdı altındaki bir avuç aldatılmış küçük mülk sahibini “Kanlı” Pazar günlerinde Taksim de işçilerin ve eğrincilerin üzerine katliama yollar
İşte bu gazetenin sahibi “Kader
Mensucat” adlı fabrikanın da sahibidir. Şimdi 170 işçiyi işten atmıştır. 170
işçinin 5’er kişilik ailesi olsa 850 insan eder. Bu insanlar şimdi açtırlar. Neden?
Çünkl işveren zılgıdına karşı azıcık haklarını aramaya kalktılar. Sarı sendika Teksif, işçileri çok ucuza satmıştı, işçiler de başka bir sendikaya geçmek istedikleri için. Bu işçilerin atılışının gerçek sebebidir. Buna kılıf aranırsa bulunur. İşveren uşağı sarı sendikacı beyanat vermiş: “İşveren yeni ücret zamlarından sonra isçilerin ücretlerini ödiyemez olmuştur ve fabrikanın bazı kısımlarında bu yüzden tensikat yapılmıştır.”
Kanuna göre işçi tensikatında
yeni işçi alınmaması icap eder. Fakat bir yandan 170 işçinin çıkışı yapılırken,
fabrikaya yei işçiler alınmaktadır. Kanun’u kim dinler!.. İşveren işçiye her
türlü haksızlığı yapar, kimse karışmaz. Ne zaman işçinin canına tak der işçi
direnişe geçer ... Hemen polisi. candarması dikilir işçinin karşısına Kanunu
uygulamak için.
Silhlarla ilgili yeni bir kanun
çıkarıldı Silâh taşıyanların cezası arttırıldı. Bir İşyerinde silâh taşıyanın
cezası üç seneden başlar. Teksif Şube Başkanı işçilere silah çeker. Fakat bu
adamlara kanun işlemez.
Görüyoruz ki kendi koydukları
kanunlara bile ilk uymayanlar, kanunsuzlukları yapanlar bizzat işverenler ve
onların uşakları oluyor.
Sizin sözlerinize karnımız tok
artık. Sınıflarımız arasındaki savaşı gördük. Şimdi sınıfımızın bilincinde
olarak, daha disiplinli, daha sabırlı, daha örgütlü olarak karnşınıza
dikileceğiz. Nasıl olsa sizler işveren olarak var olduğunuz sürece bizler de işçi olarak var olacağız. Yüzünüzdeki maskeleri
teker teker indirip sizi bütün iğrenç çıplaklığınızla; bütün iğrenç
politikanızla, her zaman, her yerde, hayatın her anında diğer işçi
arkadaşlarımıza, köylü kardeşlerimize anlatacağız.
(Sosyalist gazetesi’nin,
23 Mart 1971 tarihli ve 21 Nolu nüshasının 3. Sayfasında imzasız olarak yayınlanmış.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder