HDP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HDP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mayıs 2018 Cumartesi

Adil, Eşit, Özgür ve Hilesiz Bir Seçim İçin “Millet İttifakı” + HDP Ortaklığı


Dünkü “Bitcoin, Blockchain ve Seçim Hilelerini Engellemek” başlıklı sorunun teknik yanına ağırlık veren yazımızın mürekkebi kurumadan Artı Gerçek’te “'Millet İttifakı' ile HDP seçim güvenliği için ortak çalışacak” başlıklı bir haber çıktı.
Haberde şunlar yazıyor:
Saadet Partisi, İYİ Parti, CHP ve HDP'nin sandık güvenliğini sağlamak amacıyla ortak yazılım üzerinde çalıştıkları öğrenildi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve parti yetkilileri, İstanbul'da gazetecilere buluştu.
Buluşmaya katılan Saadet Partisi'nin üst düzey bir yetkilisi seçim güvenliğini sağlamak amacıyla 4 partinin birlikte ortak bir yazılım programı üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Yetkilinin basın mensuplarına aktardığına göre her 4 parti seçim günü bu yazılımı kullanıp sandıklardan çıkan sonuçları ortaklaştırıp YSK'nın sonuçları ile karşılaştıracak. Veriler arasında herhangi bir uyumsuzluk çıkarsa itirazda bulunulacak.

"Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir Seçim İçin Selahattin Demirtaş Serbest Bırakılsın" İmza Kampanyasını destekleyelim ve başkalarının desteğini sağlayalım


Değerli Seçmenler,
Adil, Özgür, Eşit ve Hilesiz Bir Seçim İçin Demokrasi Gönüllüleri” tarafından Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması ve onun da diğer adaylarla eşit koşullarda yarışabilmesi için bir imza kampanyası başlatılmış bulunuyor.
Bu kampanyayı desteklemek için Selahattin Demirtaş’ı veya HDP’yi beğenmek veya desteklemek gerekmiyor.
Bu kampanya demokrasiyi, eşitliği, hilesiz bir seçimi destekleme kampanyasıdır.
Tüm seçmenler katılmalıdır.

11 Mayıs 2018 Cuma

Bitcoin, Blockchain ve Seçim Hilelerini Engellemek


Birçokları “Erdoğan bu iktidarı bırakmaz” diyorlar.
Evet Erdoğan bırakmak istemeyecektir.
Erdoğan iktidarı yitirmemek için her şeyi yapacaktır. Çünkü o iktidardan uzaklaşmasının kendisinin sonu olacağını çok iyi bilmektedir.
Ancak hiçbir zaman her şey daha baştan yitirilmiş değildir.
Sonucu her zaman mücadele belirler.
*
Birçokları, “zaman çok kısa, hilesiz bir seçim için bir şey yapılamaz” diyorlar.
Bu itiraz da yanlıştır.
Öncelikle geniş yığınların yaratıcılığına, inisiyatifine, örgütlenme yeteneğine, diğerkâmlığına güvenmek gerekir. Ve bunun ne zaman harekete geçeceği önceden bilinemez ve ölçülemez.
Örneğin 12 Eylül cuntasının anayasası yüzde yüze yakın evet oyuyla kabul olmuştu.

7 Mayıs 2018 Pazartesi

Demokratlar ve Seçimler – Teori, Program, Strateji, Taktikler


Başlığa “Demokratlar ve Seçimler” dedik ama sosyalistler aslında en tutarlı demokratlar olduğundan veya olması gerektiğinden ve sosyalist olmadan da tutarlı demokrat olunamayacağından “Sosyalistler ve Seçimler” diye bir başlık atmak da yanlış olmazdı.
Bir Marksist olunmadan tutarlı bir sosyalist de olunamayacağından başlık “Marksistler ve Seçimler” diye de atılabilirdi.
Bu böyle daha da uzatılabilir. Bu bağlamda önemli de değil.
Bu satırların yazarı, bugün dünyada bulunan bütün sosyalistler ve Marksistler karşısında farklı bir programı savunuyor.
Bu farklı program da farklı bir teorik temele; Marks’ın attığı temel üzerinde geliştirilmiş, dünkü yazıda kısaca evrimi özetlenmiş, bir tarih ve toplum teorisine dayanıyor.

2 Mayıs 2018 Çarşamba

HDP’nin Dışlanması İyi Olmuştur


28 Nisan’da bir darbe yapıldı. Helikopter Darbesi diyelim biz buna. Helikopter Senfonisi vardır, Helikopter Darbesi neden olmasın? Erdoğan-Ergenekon ittifakı, Genelkurmay Başkanı ve Kalın’ın helikopterle Gül’ün evine gidişiyle bir darbe yaptı.
Bu darbeyi HDP engelleyebilirdi.
HDP başından beri “tüm olanakları zorlayarak olabildiğince çok ve farklı eğilimlerde aday gösterelim ve Erdoğan’ın diktatörlüğüne karşı direnişin destekleyeceği adayı halkın belirlemesine olanak sağlayalım” diye ayrı bir stratejiyle muhalefetin ve halkın önüne çıksaydı, hem bir paradigma değişimi yapardı, hem de bu duruş CHP’nin başını çektiği gizli pazarlıklarla ortak aday anlayışının karşısında demokratik bir yöntemle aday belirleme olarak çıkardı.

28 Nisan 2018 Cumartesi

Son Kez “Çok ve Çeşitli Aday” ve “Sıfır Baraj” Üzerine


“Seçim” denilen “Erdoğan’ın tek adam diktatörlüğü mü bu diktatörlüğü engellemek mi?”; “savaş kaybetmek mi, savaşı kaybetmeyi engelleyecek bir muharebeyi kazanmak mı?”  plebisiti diyebileceğimiz sürece girildiğinden beri ilk turda hedefin yüksek katılım, bunun için de muhalefetin içindeki birbiriyle uzlaşmaz, birini kazandığında diğerini kaybettirecek çelişkilerden dolayı bir paradigma değişimi de sağlayabilecek; olabildiğince çok ve çeşitli aday göstererek her eğilimin olabildiğince yüksek oranda oy vermesinin sağlanmasına yönelik bir strateji öneriyordum.
Buna karşılık partiler, yazarlar ve ortalama seçmenler birinci turun bu özgül niteliğini göz ardı ederek ortak bir aday üzerinde yoğunlaşmayı esas aldılar.
Şu an itibariyle bir ortak adayda anlaşılamayacağı anlaşılmış ve neredeyse kesinleşmiş durumda görünüyor.

25 Nisan 2018 Çarşamba

Çoğunluğu Bulma ve Çözümü Bulmanın Farkı: Oylama ve Oydaşma Yöntemleri Üzerine


Demokrasinin biricik karar alma yöntemi olduğu sanılan Evet ve Hayır’a, çoğunluk ve azınlığa dayanan oylama aslında yapısı gereği, tabiatı (fıtratı) icabı anti demokratiktir, yani toplumun kendi kendini yönetmesi amacıyla yapısal bir çelişki içindedir.
Bu önerme bir çoklarına ilk anda şaşırtıcı, iddialı ve yanlış gelebilir. Ama biraz üzerine düşünülürse, Demokrasinin uygulanması için çoğunluk ve azınlık, evet ve hayır yöntemlerinin kötü bir araçtan başka bir şey olmadığı görülebilir. Ne var ki, garip bir şekilde kimse bu yöntemin kendisini sorgulamaz.   
Çoğunluk-Azınlık, evet-hayır yöntemi savaşın mantığına dayanır. Savaşın fiziksel ve öldürücü araçlar yerine oylarla yapılmasından başka bir şey değildirler.
Evet ve Hayır’a, çoğunluk ve azınlığa dayanan bu “demokratik” karar alma yöntemlerinin bu demokratik olmayan karakteri eski Yunanlılardan beri dikkati çekmiş ve bu sorunları giderecek çözüm denemeleri olmuştur. Ama bu çözüm denemelerinin hepsi de bu yöntemin dayandığı mantığı sorgulamadan, onun çerçevesinde kalarak uyumsuzluğun kimi semptomlarını gidermeye yönelik olmuştur.

23 Nisan 2018 Pazartesi

HDP’ye Öneriyoruz CHP Yapıyor – HDP Kendini Sandığa Gömmek İstemiyorsa Demirtaş’ı Aday Yapmalıdır.


Devlet Sınıfları ve Burjuvazi; onların binlerce yılın tecrübelerini ve geleneğini taşıyan partileri ve politikacıları yine her zaman olduğu gibi bizlerden, yani ezilenlerden, alt sınıflardan, sosyalistlerden bin kat daha akıllı ve esnek politikacılar olduklarını gösterdiler.
Bizler aynı zekayı, kıvraklıkları gösteremediğimiz; Politika sanatını (Marks-Engels politikayı bir bilimden öte bir sanat olarak tanımlıyorlardı) öğrenmediğimiz takdirde nal toplamaya, gündem dışı kalmaya, ezilenlerin kurtuluş mücadelesine destek olmak bir yana, onun önünde köstek olmaya devam edeceğiz demektir.
Yazılarımızı izleyenler okumuştur, bu seçimin olacağı belli olduğu andan itibaren strateji, vuruş yönü, ana halkanın ne olması gerektiğine dair yazılar yazdık; bunlara bağlı olarak da somut, pratik, taktik adımlar önerdik. Bunlardan biri de, Erdoğan’ın hesabının İyi Parti’yi seçim dışı bırakmak olduğu, HDP’nin bu oyunu bozabileceği, bunun için İyi Parti’ye bir grup kuracak kadar vekili hiçbir karşılık beklemeden vermeyi önermesi gerektiğini söyledik.

22 Nisan 2018 Pazar

Birinci ve İkinci Tur Farkı ve HDP’nin Yapabileceği


Futbolda karşı tarafı sürekli topu ayağından çıkarmaya ve hata yapmaya zorlamak için pres yapmak gerekir.
Ne var ki, başta HDP, muhalefetin pres yapmadığını görüyoruz.
Erdoğan erken seçim mi dedi hemen hepsi bir ağızdan “Hodri meydan” dediler.
Bu erken seçimin anti demokratik, hukuk ve usul dışı niteliği üzerinden bir muhalefet yürütüp pres yapmadılar.
Dolayısıyla daha baştan kendilerini yenilgiye mahkum ediyorlar.
İşin kötüsü benzeri bir politik çizgi devam ediyor.

20 Nisan 2018 Cuma

Seçimlerde Basit Aritmetikten Yüce Cebire ve HDP


Birçokları aritmetik ve matematiği aynı anlamda kullanırlar, Aritmetik esas olarak dört işleme dayanan basit matematiktir. Matematik ise çok daha geniş bir anlama sahiptir, tüm nicelikleri, sembolleri, sayıları kapsar.
Aritmetikte 2+2=4 eder, matematikte ise 2+2 bazen dört, bazen beş, bazen sıfır, bazen de eksi dört eder.
Politik mücadelede basit aritmetik değil, matematik, yani yüce cebir, gerekir.
Muhalefet saflarında şunu görüyoruz. Kaba bir hesapla anketlerin sonuçlarına veya önceki seçimlerde alınan oylara veya bunların bugüne nasıl yansıyacakları hesaplanıyor ve buradan da partilerin alabilecekleri oyların iktidar blokunun oylarından fazla olup olmadığına bakılıyor.
Yani sonuçlar bu basit aritmetikten, bu basit toplamadan çıkarılmaya dolayısıyla da seçim stratejileri böyle bir akıl yürütmeden çıkarılmaya çalışılıyor.

19 Nisan 2018 Perşembe

Demokratlar İçin Seçim Stratejisi ve HDP’nin Acil Olarak Yapması Gerekenler



Epey bir süredir politik gelişmelere ilişkin yorumlar yazmıyordum. Bunun nedeni erkene alınacağı belli olan seçimler için bir iki açıklayıcı kitap ya da broşür yazarak ve bu arada ön yoklamalar yaparak bir plan dahilinde hazırlanma çabasıydı.
İşin doğrusu erkene alınacak seçimin Temmuz (Fethullahçılar’ın darbesi bahanesiyle Erdoğan-Ergenekon’un darbesinin yıl dönümü) veya sonbaharda yapılacağını tahmin ediyor ve azalan zamana karşı bir yarış içinde çalışıyordum.
Ancak biz daha bir baskında gafil avlanmamak için hazırlanırken Erdoğan-Ergenekon diktası, elindeki sınırsız olanaklarla, daha da erken davranarak kendisi için en avantajlı ve akıllıca olanı yaptı.
Erdoğan’ın iktidarda kalmak için her şeyi yapmaya hazır olduğunu ve kararlılığını bildiğimizden şaşırmadık.

17 Şubat 2018 Cumartesi

Demirtaş’ın Savunmasıyla İlgili Sorulara Cevaplar

Öncelikle Demirtaş’ın mahkemedeki savunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kişisel kanımca Demirtaş yerinde ve doğru bir savunma yapıyor.
İktidarın bütün hukuksuzluklarını, yalanlarını somut olarak ortaya döküyor. Hukuki temelde ama aslında siyasi bir savunma yapıyor. Hukuksuzluklar öyle ki, hukuku savunmak bile siyasi bir anlam kazanmış bulunuyor. Bu özgül durumu iyi kavramış somut bir savunma.
Ama müsaade ederseniz savunmanın zerinden yapılan manipülasyonlara ve spekülasyonlara karşı burada küçük bir ek yapmam gerekiyor.
Demirtaş savunmasında hem iktidara ve Erdoğan’a karşı yoğunlaştığı için, hem Öcalan ile ilişkiler aynı göz hizasından fikir alışverişi biçiminde olduğu için, kimi ifadelerinin pusuda bekleyen ulusalcılar tarafından nasıl kullanılabileceğini pek hesaplayamadığından. (Ki bu da normaldir, bir vurgunun kaymaması, bir fikir akışının bozulmaması için çoğu zaman zorunludur, yazı yazanlar bu gibi zorlukları bilir ve söyleyen arif değilse, dinleyen arif olsun ilkesine göre hareket ederler) konunun ayrıntısına girmediğinde, ulusalcıların istismarına açık ifadeler var ve maşallah onlar da, özellikle haber başlıklarında, istismar ve tahrif etmekten çekinmediler.

14 Şubat 2018 Çarşamba

Sırrı Süreyya’nın Sözleri Örneğinde Bizim ve HDP’nin Stratejisinin Farkları

Şu habere bakalım:
HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Sayın Cumhurbaşkanına teşekkür etmek istiyorum. Kongremizi bugün grup toplantısında gösterdi. Utanmadan ana akım medya bu görüntüleri verecek. Değerli basın emekçilerini ayırıyorum. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin kongresinde bir tane canlı yayın aracı yoktu. Bu ülkede böyle bir kongre olmamış gibi davrandılar" dedi
Bu “teşekkürde” yanlış olan bir şey yok?  Sırrı Süreyya ironi yapmak için öyle demiştir” denemez.
Devletin başındakine elbette “sayın” diyecektir” denemez.
Bu bizim, yani bir demokratın, bir devrimcinin, politika yapma anlayışımızın tam da 180 derece zıddıdır.
Bir İslamcı-Türkçü faşist diktatöre karşı “ironi” ile mücadele edilemez.
Bir mücadelede politika diplomasiye kurban edilemez.
Diplomasi her zaman politikanın aracı olmalıdır, politika diplomasının değil. Maalesef burada Politika diplomasi diline kurban edilmektedir.

13 Şubat 2018 Salı

HDP Kongresi Ardından – Ne Yapmalı?

Elimizde fazla bir veri yok. Çok küçük belirtiler üzerinden bazı akıl yürütmelerle bir değerlendirme yapmayı deneyelim.
Bu değerlendirmeye biraz da “beyin fırtınası” ekleyelim.
Normal olarak insanlar kesin olarak bir sonuca ulaştıkları veya kesin olduğunu düşündükleri görüşleri açıkça ifade ederler. Ama herkesin aynı zamanda zihninden bin bir türlü, en akla gelmeyecek olasılıklar da geçer. Bunların ifade edilmemesi bunların kafada olmadığı anlamına gelmez. Bunlar genellikle çok özel dost meclislerinde veya arkadaş konuşmalarında ifade edilir.
Batı’da, özellikle burjuvazi, zihinden geçen şeylerin çok verimli de olabileceğini görmüş ve bu iş daha sistemli olarak yapmaya başlamıştır. Buna “beyin fırtınası” diyorlar. En iyi bilim adamları, en tecrübeli politikacılar, entelektüeller, düşünürler vs. bir araya geliyor ve kafalarından geçenleri açıkça, hiçbir sansüre uğratmadan ortaya döküp tartışıyorlar.
Şark kültürüne yabancıdır böyle açıklıklar.

12 Şubat 2018 Pazartesi

Demirtaş’ın Eş Başkanlıktan Tasfiyesinin Kroniği - Kim Kazandı?

“Önder Apo'nun Kürt sorununun çözümü konusunda da ön açıcı çözümlemeleri olmuştur. Bunları devlet, iktidar ve ulus çözümlemelerinden ayrı ele almak mümkün değildir. Özgürlükçü, demokrat ve bir sosyalist olarak Kürt sorununun çözümünü devlet olmada değil, demokratikleşmede görmüştür. 20. yüzyılda çekilen büyük acılar esas olarak, her ulusa bir devlet anlayışının, kapitalizmin ve onun siyasal formu olan ulus devlet anlayışı sonucu olduğunu ortaya koymuştur. Bu açıdan bölge ülkelerinde demokratik devrimi ve demokratikleşmeyi hedefleyen bir mücadele çizgisini Kürt halkının ve Özgürlük Hareketi'nin önüne koymuştur. Eğer inkar ve soykırım politikası yoksa, demokratik siyasal çözüm zihniyeti varsa çatışma içine girmeden sorunu çözebileceğini herkesin önüne koymuştur.”
HDP’nin dün yaptığı Kongre Demirtaş’ı başkanlıktan alma kongresiydi. (Bu kongrenin iktidarın baskılarına karşı bir direniş ve HDP’yi sahiplenme gösterisi yanını herkes yazdı yazıyor yazacak. Bunlar sorunun esas önemli yanı değildir. Önemli yanı tartışmadan kaçırmanın aracıdır.) Bu amaca ulaşıldı.

10 Şubat 2018 Cumartesi

HDP 3. Kongre Delegelerine Açık Mektup

Değeli HDP Üçüncü Olağan Kongre Delegeleri,
Bir örgütteki organların yetkileri ve temsil yetenekleri arasında her zaman bir doğrudan ilişki vardır ve olmalıdır.
Kongreler bir örgütün en yüksek organlarıdırlar. Onların üzerinde hiçbir organ yoktur.
Komisyonların kararları vs. sadece bir öneri olmaktan öze bir anlam taşımazlar.
Kongre delegeleri eşit ve bağımsız bireyler olarak Kongreyi oluştururlar. Onların önceki bağları da Kongre salonunda hukuken bitmiş olur.
Bu nedenle, sizler şu veya bu örgütün kontenjanından delege seçilmiş olabilirsiniz, ancak Kongre başladığı andan itibaren, bu kimlikleriniz hiçbir anlam taşımaz ve taşımamalıdır.
Sizler orada tamamen özgür bireyler olarak, düşüncelerinize, inançlarınıza, savunulan fikirlere, argümanlara bakarak karar verme hak ve göreviyle karşı karşıyasınız.
Bu nedenle bu mektup sizlere yöneliktir.

9 Şubat 2018 Cuma

Kandil’e Acil ve Açık Bir mektup

Konu HDP’nin bu hafta sonu toplanacak kongresi ve Selahattin Demirtaş’ın eş başkanlığa yeniden seçilip seçilmeyeceğidir.
Peki açık bir partinin alacağı kararlar hakkında Kandil’e açık ve acil bir mektup yazmak; Kandil’i muhatap almak yanlış bir davranış olmuyor mu?
Hayır, olmuyor ve olmaz.
Olmaz, çünkü Kandil (ve İmralı), HDP’nin ve üzerinde yükseldiği Kürt Özgürlük Hareketinin ne düşünüyor, ne diyor diye gözlerini diktiği yerdir.
Olmaz, çünkü Kandil’de bu hareketin kıvılcımını çakmış, savaşlarda pişmiş önderler ve bu hareketi oluşturan ulusal baskı altındaki bedel ödeyen geniş yığınların oğulları, kızları bulunmaktadır.
Bu bütün politik analizlerde ve davranışlarda göz önüne alınması gereken sosyolojik bir gerçektir.

8 Şubat 2018 Perşembe

HDP Kongresi Gelirken Ölümcül Bir Yanlışı Önlemek İçin Son Uyarılar

Önce yazarının isminin olmadığı, kaynağı somut olarak belirtilmemiş, Öznesi belli olmayan cümlelerle ifade edilmiş, verilişi bile bir manipülasyon olan HDP, Sezai Temelli isminde uzlaştıbaşlıklı şu haberi okuyalım:
“Mutabakat komisyonu kararını verdi. HDP kongreye Sezai Temelli ve Pervin Buldan'ın eş başkan adaylığı ile gidiyor.
DİYARBAKIR- Halkların Demokratik Partisi (HDP), 11 Şubat'ta gerçekleştireceği 3'üncü büyük olağan kongresinin hazırlıklarını yaparken, eş genel başkan adaylarını belirlemek üzere kurulan 5 kişilik mutabakat komisyonunun çalışmalarında da sona gelindi. HDP kongreye TBMM Başkanvekili Pervin Buldan ve HDP'nin Eş Genel Başkan yardımcısı Sezai Temelli'nin eş genel başkan adaylığı ile gidiyor.

7 Şubat 2018 Çarşamba

HDP Kongresi ve Demirtaş’ın Tekrar Başkan Seçilmesi İçin Kampanya İmzacıları

Bilindiği gibi Kongre’de Selahattin Demirtaş’ın tekrar başkan seçilmesi için bir imza kampanyası başlatmıştık. Birkaç gün sonra HDP Kongresi toplanacak. Bu nedenle imzacılar listesini ve kongreye hitaben yazılmış karar tasarısını artık HDP’ye iletmek ve tekrar kamuoyuyla paylaşmak gerekiyor.
Kampanya 11 Ocak 2018’de, yani 11 Şubat’ta toplanacak HDP Kongresi’nden tam bir ay önce başladı. (Bunun yanı sıra, birbirinden bağımsız ve neredeyse eş zamanlı olarak, daha önce haklarında bilgi verdiğimiz başka kampanyalar da başlamıştı.)
Kampanya’nın muhatabı HDP kongresi idi ve istek şöyle ifade edilmişti:
“(11 Şubat 2018) HDP KONGRESİ
Değerli HDP üyeleri ve Kongre Delegeleri,
Selahattin Demirtaş'ın tekrar başkan seçilmesi bir personel veya örgüt sorunu değil, bir politika, yani strateji ve taktik sorunudur.
Hapiste olan ve sembolik bir anlam kazanmış Demirtaş'ın yerine başkasının seçilmesi, telafi edilmesi çok güç ve yanlış bir politik karar ve adım olacaktır.

2 Şubat 2018 Cuma

HDP Kongresi Gelirken Özgürlük Hareketine Açık Mektup

Bu açık mektup ciddi sonuçları olacak bir hatayı engellemek için son bir uyarıdır. Ciddiye alınacağını da pek sanmıyoruz ama kayda geçmesi gerekir. Yeni bir şey de söylemeyeceğiz, yılladır söylediklerimizi kısaca özetlemekle yetineceğiz.
Bir hastalığı tedavi için önce doğru teşhis gerekir. Yani nedenler kaldırılmadan sonuçlar ortadan kaldırılamaz.
HDP’nin çok ciddi sorunları olduğu ortadadır. HDP başarısız bir politika izlemektedir.
Bunların temelinde sosyolojik denebilecek, yani onun dayandığı toplumsal güçlerin konum, çıkar ve karakterlerinden kaynaklanan ve ancak uzun vadeli çözülebilecek olanlar vardır. Bu ayrı bir bahistir ve uzun vadeli tedbirlerle (ama önce bu sorunların neler olduğu da açıkça ortaya koyularak ve bunun için mekanizmalar yaratarak) çözülebilir. Bu nedenle bunlara girmiyoruz.