Değeli HDP Üçüncü Olağan Kongre Delegeleri,
Bir örgütteki organların yetkileri
ve temsil yetenekleri arasında her zaman bir doğrudan ilişki vardır ve
olmalıdır.
Kongreler bir örgütün en yüksek organlarıdırlar. Onların
üzerinde hiçbir organ yoktur.
Komisyonların kararları vs. sadece bir öneri olmaktan öze bir anlam taşımazlar.
Kongre delegeleri eşit ve bağımsız bireyler olarak Kongreyi
oluştururlar. Onların önceki bağları da Kongre salonunda hukuken bitmiş olur.
Bu nedenle, sizler şu veya bu örgütün kontenjanından delege
seçilmiş olabilirsiniz, ancak Kongre başladığı andan itibaren, bu kimlikleriniz
hiçbir anlam taşımaz ve taşımamalıdır.
Sizler orada tamamen özgür bireyler olarak, düşüncelerinize,
inançlarınıza, savunulan fikirlere, argümanlara bakarak karar verme hak ve göreviyle karşı karşıyasınız.
Bu nedenle bu mektup sizlere yöneliktir.
Bu nedenle bu mektup sizlere yöneliktir.
*
Kongre çok kritik bir dönemde yapılıyor ve karşısında son
derece hayati önemde sorunlar bulunmaktadır.
Şu bilinçle hareket etmek gerekiyor.
Bu Kongre’de alınacak kararlar sadece HDP’nin değil, aynı
zamanda İslamcı-Türkçü Erdoğan-Ergenekon faşist diktatörlüğüne karşı
mücadelenin, dolyısıyla da demokrasi mücadelesinin kaderini belirleyici
olacaktır.
Ama sadece bu kadar da değil. Bu diktatörlük tarafından kuşatılmış,
canları ve malları saldırı altında bulunan Afrin’in kaderi de burada alınacak
kararlara bağlı olacaktır.
Sadece bu kadar da değil, buna bağlı olarak yeni yeni
filizlenmeye başlayan ve daha doğanken boğulmak ve öldürülmek istenen Rojava’daki
demokrasi ve özyönetim deneylerinin kaderini de bu Kongrede alınacak kararlar
belirleyecektir.
Sadece bu kadar da değil, bunlara bağlı olarak tüm Orta Doğu’nun,
hatta Balkanlar ve Kafkasların kaderini de bu kongrede ne karar alınacağı
belirleyecektir.
Tartışmaları böyle bir perspektifle yapmak, kararları böyle
bir perspektif ve sorumluluk bilinciyle almak gerekmektedir
*
Politik mücadelede, birbirine bağlı birçok sorun vardır.
Ama belirli momentlerde, bu sorunlar içinde birisi diğer tüm
sorunların çözümü için başlangıç işlevi görebilecek; diğer halkaları
sürükleyecek ana halkadır.
Verili durumda ana halkayı doğru tespit etmek ve o halkayı
yakalamak politik mücadelede her zaman hayati önemdedir.
Politika sanatı aslında ana halkayı doğru tanımlama, kavrama
ve asılma sanatı olarak da tanımlanabilir.
Bugün tüm Ortadoğu’daki sorunların çözümü gelmiş Türkiye’deki
demokrasi mücadelesinin kaderine; Türkiye’deki demokrasi mücadelesi, gelmiş HDP’nin
doğru bir politik mücadele vermesine, yani HDP’nin izleyeceği, stratejiye,
taktiklere, mücadele ve örgüt biçimlerine dayanmış bulunuyor.
HDP’nin hangi politikayı izleyeceği de kimin eş başkan
seçileceği sorusunun cevabına dayanmış bulunuyor.
Bu nedenle, Ortadoğu ve Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin
başarısı için, HDP’nin ey başkanının kim olacağı sorunu bugün Orta Doğu ve
Türkiye’deki sorunların çözülmesi için yakalanacak ana halka durumundadır.
Bu konuda alınacak yanlış bir karar bütün bu bölge çapındaki
mücadeleyi yıllarca geriletecek, yenilgilere yol açacak, müthiş bir zaman, güç
ve nice insanların kaybına yol açacaktır.
Bu ağır sorumluluğu sırtlamanın bilincinde olarak bu ana
halkayı yakalamak ve asılmak gerekmektedir.
Bu bilinçle tartışmanız ve karar vermeniz gerekmektedir.
Bu bilinçle tartışmanız ve karar vermeniz gerekmektedir.
Bu sorunu ikinci plana iten her girişim, düşünce ve davranış;
can alıcı, yakalanacak ana halkadan bizleri uzaklaştırma girişimi olacaktır.
*
Demirtaş’ın eş başkan seçilip seçilmeyeceği bir nöbet
değişimi, ya da personel değişimi sorunu değildir.
Sorunu böyle nöbet veya personel değişimi olarak koymanın kendisi
esas sorundur.
Maalesef HDP’nin bütün yönetim organları, “bileşen”lerden
oluşan komisyonları tam da sorunu böyle bir “nöbet değişmi”, kardo değişmi” gibi
koymakta ve sorunun can alıcı mahiyetini “kolektif önderlik” gibi yuvarlak
laflarla önemsiz göstermeye çalışmaktadır. Bu bürokratik vurdumduymazlık ve
yönlendiricilik karyısında uyanık olmak ve onan teslim olmamak gerekmektedir.
Şu kongre hazırlık safhasında HDP’nin yöneticilerinin ve “komisyon”
denen, aslında Kongre ve konferansların yetkilerini gasp eden bürokratik
organların yaptıklarının ne anlama geldiğinin açıkça görülmesi bu konuda sağlıklı
bir karar verilmesinin olmazsa olmaz koşuludur.
*
Bilindiği gibi konu Demirtaş’ın Kongre’de eş başkanlığa aday
olmayacağını söylediği şeklindeki haberlerin gazetelerde çıkmasıyla gündeme
geldi ve tartışılmaya başlandı.
Ancak özellikle HDP’ye yakın gazetelerde ve onlardan haberi
aktaran diğer basıda konunun Demirtaş’ın artık eş başkan olmak istemediği şeklinde
sunulması bile aslında başlı başına bir manipülasyondu.
Manipülasyondu, yani yönlendirmeydi, algı yaratma operasyonuydu çünkü, Demirtaş’ın eş başkanlığa aday olmayacağını bildirmesinin gerekçelerini göz ardı ediyordu.
Manipülasyondu, yani yönlendirmeydi, algı yaratma operasyonuydu çünkü, Demirtaş’ın eş başkanlığa aday olmayacağını bildirmesinin gerekçelerini göz ardı ediyordu.
Çünkü Demirtaş eş başkanlığa aday olmayacağını söylüyor ama
bunun gerekçesi olarak kendisinin ve izlenen politikaların kongre ve
konferanslarda partide ve kamuoyunda özgürce tartışılmasının ve başka adayların
da gösterilmesinin yolunu açmak istediğini belirtiyordu.
Bu gerekçeler arasında yeniden aday olmasına, ne hukuken bir
engel bulunduğu, ne tüzük olarak bir engel olduğu, ne kendisini başkalarının
aday göstermesi ve seçilmesi durumunda görevi kabul etmeyeceği gibi bir gerekçe
bulunmuyordu.
Aksine görev verildiği takdirde her türlü görevi yapmaya da
hazır olduğunu belirtiyordu.
Yani Demirtaş aslında her uygar insanın yapması gereken bir
davranışı yapıyor ve örgütün elini serbest bırakıyor ve bir tür “güven oyu”
istiyordu.
*
Ancak HDP yöneticileri ve HDP’ye yakın yayın organları,
sanki bu gerekçeler yokmuş, sanki ortadaki bir güvenoyu isteme değilmiş, sanki
Demirtaş tekrar eş başkanlığa aday gösterilemezmiş, sanki tüzüksel olarak
Demirtaş’ın tekrar seçilesine engel varmış, sanki hukuken içerde olduğundan
başkanlık yapamazmış gibi, bütün olanak ve olasılıkları yok sayarak Demirtaş’ın
yaptığının gerçek anlamını gizleyip çarpıtarak yeni başkan arayışlarına girdi.
Ama sadece bu kadar da değil. Demirtaş kongre ve konferanslarda
konunun tartışılmasını önerdiği halde, kongre ve konferanslarda konular tartışılmadı
ve tartışma çabaları yine bu “Demirtaş istemiyor bize yapacak bir şey düşmez”, “bu
ir nöbet değişimidir önemli olan kolektif liderliktir” şeklindeki manipülasyon
ve algı operasyonlarıyla daha doğmadan bastırıldı.
Ama sadece bu kadar da değil. HDP’ye oy ve gönül verenlerin
başlattıkları Demirtaş’ı yeniden aday göstermeye yönelik imza kampanyaları
sanki yokmuş gibi bürokratik bir vurduk duymazlıkla görmezden gelindi ve hiçbir
şekilde ciddiye bile alınmadı.
Yani ortada aslında Demirtaş’ın uygar davranışını ona karşı
bir silaha dönüştüren bir bürokratik şark kurnazlığı ile Demirtaş fiilen
gündemden düşürüldü.
Ayrıca Demirtaş’ın yeniden eş başkan olarak seçilmesinin
aslında bir örgütsel sorun veya kadro sorunu olmadığı, bir politika ve strateji
sorunu olduğu göz ardı edildi ve Demirtaş sorunu bş başkanları belirleme
komisyonlarına havale edildi.
Sadece bu kadar da değil. Konuyu siyasi olarak tartışmayan denge
hesaplarına dayanan bu komisyonların kararları, sanki kesin kararlar imiş gibi,
Kongre sanki göstermelik ve yetkisizmiş gibi piyasaya servis edildi.
Bunun bir öneri olabileceğine, başka adaylar da
önerilebileceğine, kararı kongrenin vereceğine dair bir tek sözcük bile
görülmedi ve duyulmadı.
Bütün bu bürokratik yönlendirme ve algı yaratma çabalarına
paralel olarak sonunda, politik olarak hiçbir stratejik, taktik, örgütsel veya
mücadele biçimine ilişkin bir profili temsil etmeyen iki kişi eş bakanlar olarak
belirlendi.
*
Bütün bu yönlendirme ve manipülasyonları Kongre delegeleri
görmezden gelmemelidirler.
Bunlara karşı Kongre’de direnmeli ve hatta isyan etmelidirler.
Bunlara karşı Kongre’de direnmeli ve hatta isyan etmelidirler.
Ve bu kongrede Demirtaş’ı eş başkanlığa aday
göstermelidirler.
Aday göstermek herkesin hakkıdır.
Kongrenin girişine Demirtaş’ı tekrar aday gösterecek delegelerin
imzalarını atabileceği bir stant açıp, Kongre başkanlık divanına yönelik olarak
imza toplanabilir.
Ayrıca bu imzalara, İnternette açılan imza kampanyalarındaki
imzalar da indirilip eklenebilir. Çünkü bu imzalar ıslak imza ile eşdeğerdir.
Bu imza kampanyalarında son durum şuydu.
HDP kongresine yönelik olan, “Selahattin Demirtaş da aday gösterilmeli ve tekrar başkan seçilmelidir.
Karar gizli oy açık sayımla alınmalıdır.” başlıklı kampanyayı 4654 kişi imzaladı
HDP Genel merkezine yönelik olarak açılmış olan “Selahattin Demirtaş
Eş başkanlıktan çekilmemeli” başlıklı kampanyaya 1680 kişi imzaladı.
HDP kongresine yönelik Demirtaş eş başkanımızdır başlıklı
kampanyaya 159 kişi imzaladı.
Ve nihayet bir gün önce komisyon tarafından eş başkan olarak
gösterilen Sezai Temelli’ye yönelik eş başkan adaylığından çekilmesini ve
kendisi yerine Demirtaş’ı eş başkan adayı göstermesini öneren kampanyaya 181
kişi imza vermiş bulunuyor.
Yani yuvarlak hesap en az (5000) beş bin kişi Demirtaş’ı
aday göstermekte ve yeniden eş başkan seçilmesini önermektedir.
Bu insanların içinde HDP üyeleri, delegeleri, sempatizanları
ve oy verenler bulunmaktadır.
Bir parça demokrasiden nasibini almış her kongre böyle bir
dilekçeyi kabul etmek ve oylamaya sunmak görevinden kaçamaz.
Özetle, yapılmış kampanyaların belgelerini de indirerek ve kongrede
açacağınız imza dilekçenize ekleyerek kongre divanına Demirtaş’ın eş başkan
olarak adaylığını önermeniz gerekir.
*
Ancak herkesin bildiği bir başka gerçek daha vardır.
Demirtaş’ın sözlerini çarpıtıp, gerekçelerini görmezden
gelip herkesi bir emrivaki karşısında bırakıp yönlendirmeyle Demirtaş’ın yerine
başkasını aday gösterenlerin Kongre’de benzerlerini yapmayacağının hiçbir garantisi
yoktur.
Bu nedenle daha Kongre’nin açılışında HDP Genel Merkezi’nin veya
komisyonların kongre divanı önerilerin kabul edilmemelidir. Çünkü onlar “aman
kongre divanıyla zaman kaybetmeyelim falan diyerek her zaman manipülasyonlar
yaparlar ve ipleri ellerinde bulundururlar.
Bunun yerine gerçekten Kongreyi hukuka uygun bir biçimde
tarafsızlıkla ve usulüyle yönetecek bir kongre divanı seçilmesi hayati
önemdedir.
Bu nedenle Konre’den önce yine en azından asgari sayıda
delegenin bir alternatif kongre divanı adayları hazırlaması gerekir. Bunlar için
hazırlık yapılması ve tarafsız isimler bulunması da gerekir.
Bunlar yapıldığı takdirde, kongrede Demitaş’ın aday
gösterilmesi, gizli oy ve açık sayımla eş başkanlık seçimi yapılması sağlanabilir.
Ve ancak böyle Demirtaş tekrar eş başkan olarak seçilebilir.
Böylece Erdoğan-Ergenekon diktatörlüğüne kesin uzlaşmasız
kararlı bir savaş mesajı ve Türkiye’nin batısındaki insanlara, onlarla ittifak
kurma amacının terk edilmediği, tutarlı bir demokrasi programının izleneceği
mesajı verilebilir.
Bu kongre şimdilik sadece bunları yapsa bile büyük bir zafer olur.
İlk kez HDP’de üyeler ve delegeler kendi özgür iradeleriyle, yönlendirme ve pazarlıkların dışına çıkarak bir karar vermiş olurlar.
Bu kongre şimdilik sadece bunları yapsa bile büyük bir zafer olur.
İlk kez HDP’de üyeler ve delegeler kendi özgür iradeleriyle, yönlendirme ve pazarlıkların dışına çıkarak bir karar vermiş olurlar.
Bu modern bir örgüt yapısının oluşturulabilmesi için çok iyi
bir başlangıç olacaktır.
Bunu yaparsak, gerileme dönemi biter yeni bir yükseliş
dönemi başlayabilir.
*
Son olarak şunu belirtmek gerekiyor.
Bu gibi kritik durumlarda ve Kongrelerde, kimileri sözüm ona
usta taktikçiler, arabulucular vs. gibi sıfatlarla, ortalıkta dolaşarak
birtakım dengelere göre uzlaşmalar aramaya çalışırlar.
Bu gibilere hiçbir zaman itibar edilmemelidir.
Gerçek demokratik örgütler açık fikir mücadelesi hayati önemdedir.
Gerçek demokratik örgütler açık fikir mücadelesi hayati önemdedir.
Fikrini fısıltılarla, temaslarda değil açık mücadelelerle,
herkesin karşısında üstün getirmeye ve insanları kazanmaya yönelik olarak bir
şeyler yapanları dikkate almak gerekir. Taşra politikacılarının bu yöntemlerine
zerrece itibar edilmezse başarı gelecektir.
*
Change org’takı 5000’e yakın, mail adresleri ve gerçek
kimliklerle imzalanmış Demirtaş’ı eş başkanlığa adaylığa aday gösteren ve
oylamanın gizli oy açık sayımla yapılmasını öneren karar tasarısı şu adresten
indirilebilir.
Kongre sabahı bu imza listesinin basılmış nüshaları
delegelere dağıtılabilir veya belli yerlere asılarak bilgilenmeleri ve kontrol
etmeleri sağlanabilir.
10 Şubat 2018 Cumartesi
Demir Küçükaydın
Bloglar:
Video:
Podcast:
İndirilebilir kitaplar:
Bu yazı ilk olarak şurada yayınlandı:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder