Birbirinden özden farklı iki azınlıklar sorunu vardır.
Matematik azınlıklar
ile politik veya hukuki azınlıklar.
Bunlar ayrı azınlıklar sorunlardır ve ayrı çözümler gerektirirler. Bu farkı
biraz açıklayalım.
Matematik azınlıkların hukuki ve politik durumları
çoğunluktan farklı değildir. Ortada matematik olarak azınlık olmaktan doğan,
fiili yaşamda doğan sorunlar vardır.
Bu sorunların çözümünde, toplumun gücü ve zenginliği
ölçüsünde bu azınlıkların fiili eşitsizliklerini dengeleyecek düzenlemeler
yapması beklenir.
Kelimenin gerçek anlamıyla, demokratik bir ülkede azınlıklar
tartışması bu düzeyde olur.
Şöyle bir örnek verelim. İdeal demokratik bir ülke
düşünelim. Tüm yurttaşlar hiçbir dinsel, dilsel, kültürel vs. ayrımcılığa
uğramıyorlar. Böyle bir ülkede bile, örneğin yollar, merdivenler, kapılar,
tuvaletler vs. sağlam yurttaşları gözetilerek yapıldığından; özürlü yurttaşlar,
diğer yurttaşlarla aynı haklara sahip olmalarına rağmen, fiili olarak bu
hakları kullanamama durumunda olacaklardır. Örneğin herkesin istediği yere
gitme, yerleşme, seyahat hakkı vardır. Ama yollar uygun değilse, felçli ve
tekerlekli sandalyeye bağımlı bir yurttaş; bu hakkı hiçbir zaman kullanamayacak
demektir.