#HAYIR kampanyası bağlamında yazdığımız yazıları bu dinleme listesinde bir arada bulmak, online olarak veya indirdikten sonra istenen yer ve zamanda dinlemek mümkündür.. Şu ana kadar 22 yazıyı koymuş bulunuyoruz ve her gün yeni bir tanesini ekliyoruz. Bu yazıları sesli olarak okuyan arkadaşa da teşekkürü borç biliyoruz.
5 Mart 2017 Pazar
3 Mart 2017 Cuma
Erdoğan’ın Menbiç Provokasyonu – Bir Sıçrarsın Çekirge, İki Sıçrarsın Çekirge
Birkaç gün önce Barzani’nin Ankara ziyareti üzerine “#HAYIR’sız
Gelişmeler - Kötü Kokular Geliyor” başlıklı yazıda sözünü ettiğimiz
kötü kokular gelmeye başladı ve Barzani Peşmergelerini Şengal’e yollayıp oranın
öz savunma güçlerine (Şengal Direniş Birlikleri) karşı baskı yapmaya, çatışma
çıkarmaya çalıştı.
Herhalde gereken cevabı almış olmalılar ki, “Peşmerge Güçleri Şengal Basın Sözcüsü Xelil
Şivan, çatışmaların sona erdiğini belirterek, çatışmaların bir daha yaşanmaması
için Peşmerge bakanlığı ile YBŞ arasında görüşmelerin sürdüğünü” söylemiş Sputnik’e
verdiği demecinde.
Şimdi de Menbiç ve Almanya provokasyonları başladı. Kılıçdaroğlu’nun Almanya konusunda Erdoğan’ın
yanında saf tutmasını not edip, Almanya’yı şimdilik bir tarafa bırakalım. Menbiç’e
bakalım.
1 Mart 2017 Çarşamba
Erdoğan’a Hakaret Hakkı
Hiç kimseye ve hiçbir şeye hakaret edilmemelidir.
Ama “hakaret” ne?
Neyin “hakaret” olduğunu veya olmadığını kim belirleyecek?
Biri için son derece yerinde bir eleştiri olan, diğeri için “hakaret”
olur.
Bu nedenle, anlamı son derece belirsiz, kullanan ve
algılayana göre değişen, hele fiili toplumsal ilişkiler içinde fiilen güçlünün
rakiplerini susturmasının veya baskı altına almasının aracı olan bir kavramla
bir hukuk oluşturulamaz.
Hukuk matematik gibi son derece net ve açık olarak
tanımlanmış, hiçbir öznelliğe yer vermeyen kavramlara dayanabilir.
Bu nedenle, “hakaret” diye bir suç tanımı yapmak yanlıştır.
Hakaretleri engellemenin bir tek yolu vardır: kesin ve
sınırsız bir fikir özgürlüğü.
Eğer birisi bir iddiada bulunmuşsa bunun kanıtlanması ve
kanıtlanmadığı takdirde yaptırım uygulanması ile yetinilmelidir.
28 Şubat 2017 Salı
Dinlemek İçin - #HAYIR, Emek, Sınıf, Din Ve Marksizm
Dinlemek için - İndirilebilir veya Online dinlenebilir. Okumakya vakit ve imkan bulamayanlar için kullanışlı.
"Ne var ki, ne Sınıf ve Sınıflar Mücadelesi kavramlarının; ne de Emek kavramının Marksizm’le ilişkisi yoktur. Bunlar Marksizm’in ayırıcı kavramları değildirler; hatta bu kavramlarla Marksizm’i özdeşleştirmek, onu burjuvazinin kabul edeceği hale getirmektir ve anti Marksist bir Marksizm kavrayışıdır.Neden ve nasıl? Önce bir matematik formül gibi dayandığı mantığı; sonra da bunun çelişkili gibi görünen politik sonuçların çelişkisiz olduğunu görelim. Yani ulusalcıların neden hep Marksist iddialı olduklarını; Kadıköy’ün neden metre kareye en çok Marksist düşen yer olduğunu, bu çelişkili görünenin ardındaki temel metodolojik özdeşliği görelim."
27 Şubat 2017 Pazartesi
#HAYIR’sız Gelişmeler - Kötü Kokular Geliyor
Bu aralar #HAYIR cephesinde iki ay öncesinin moral bozukluğu
aşılmış, kendine güven ve Referandumda bir başarı beklentisi yaygınlaşmış
bulunuyor.
Bu elbet olumlu bir gelişmedir, ama bu eğilimin bir anda tersine
dönme ihtimali ortadan kalkmış değildir. Hele son bazı gelişmeler alarm
zillerini çaldırıcıdır.
Bu nedenle, #HAYIR Meclisleri gibi aşağıdan örgütlenmelerin,
#HAYIR cephesinin nasıl daha iyi örgütlenebileceği gibi sorunları; yine bu
bağlamda karar almanın bir yöntemi
olarak OYDAŞMA’yı açıklamaya kısa bir ara vererek, kötü kokular yayan
gelişmelere dikkati çekmek gerekiyor.
Er(doğan+genekon) ittifakı iktidarda kalmak için akla
gelebilecek ve gelmeyecek her türlü provokasyonu yapmaya; her türlü cinayetleri
işlemeye hazırdırlar. Yeter ki, imkân ve hareket alanı bulsunlar. Bunu yapabilecek
operasyonel güç ve olanakları var. Onları tek sınırlayan, güç dengeleridir. Bu
nedenle, uygun dengeleri bulduğunda referandumdan önce Erdoğan’ın her yolu deneyeceğinden
emin olunabilir.
26 Şubat 2017 Pazar
Dinlemek İçin - #HAYIR için Mücadele ve Kürt Özgürlük Hareketine Bir Program ve Strateji Değişikliği Önerisi
(Dinlemek için Okunmuş yazılar. İndirilerek veya online dinlenebilir. Okumak için zamanı olmayanlar için bir çözüm.)
"Stratejinin önemini gösterebilmek için, toplumsal mücadeleler tarihinde son derece önemli ve tayin edici olmuş iki dramatik stratejik değişikliğe kısaca değinelim.Biri Ekim devrimi öncesinde, Lenin’in Sen Petersburg’ta Finlandiya istasyonuna indiğinde yaptığı strateji değişikliğidir.
Diğeri Abdullah Öcalan’ın CIA-MOSSAD tarafından Türk devletine teslim edildiğinde, İmralı’da yaptığı strateji değişikliğidir.
Her ikisi de olağanüstü zor koşullarda, hatta dayandıkları ve hatta büyük ölçüde kendileri tarafından oluşturulmuş örgütlerin alışılmış ezberlerine karşı ortaya koyulmuştur."
24 Şubat 2017 Cuma
#HAYIR ve Azınlığın Hakkı
Dünkü “#Hayır
ve Azınlığın Üç Türü” başlıklı yazımızda, aynı “azınlık” kavramıyla karşılanmasına rağmen, birbirinden mahiyetçe tamamen farklı üç tür azınlık olduğunu;
birinci tür azınlığı ortadan kaldırmak için eşitlik;
ikinci tür azınlığı ortadan kaldırmak için eşitsizlik
gerektiğini göstermiştik.
Üçüncü tür azınlık ise, demokrasi kavramının kendisi tarafından
ortaya çıkarılıyordu. Demokrasi, “azınlığın
çoğunluğa uymasını ilke olarak kabul eden rejim” ise, tanımı ya da “fıtratı”
gereği azınlık demokrasinin olmasza
olmazı oluyordu.
Yukarıdaki formülün dayandığı anlayışa dayanarak tersinden formüle
edersek, tabiri caiz ise, “demokrasi:
azınlıkları ortaya çıkarma rejimidir” bile denebilir.
Burada bir çelişki ortaya çıkar. Demokrasi her şeyden önce
bir oylama yapmak, yani azınlık ve çoğunluğu ortaya çıkarmak ise ve kararlar da
çoğunluğun kabul ettiği oluyor ise, azınlığın hakkı ve ağırlığı ne olacak? Sıfır
mı olacak? Bu sorunlu bir durum değil midir?
23 ŞUBAT 1917 Rusya'da Şubat Devrimi Başlamıştı.
23 ŞUBAT 1917 Rusya'da Şubat Devrimi Başlamıştı.
Başlangıçta
kadınlar vardı.
Giderek daha fazla insan yürüyen kadınlara katıldı. Giderek savaşa ve Çara karşı sloganlar yükselmeye başladı.
Ertesi gün 200.000 işçi
genel greve gitti.
25 Şubatta Genel Grev.
İşçiler Özyönetim organları olan
Sovyetleri, (Şuralar, Meclisler) kurmaya başladı.
Çar göstericilere ateş emri
verdi. Onlarca kişi öldü.
Gösteriler artarak devam etti.
Tekrar ateş emrine ise
askerler uymadı ve isyan edip halka katıldılar.
Kritik noktaları ele
geçirdiler.
İşte o devrim böyle başladı.
İkili bir iktidar oluştu.
Bir yanda Sovyetler, Bir yanda
eski parlamento (Duma).
23 Şubat 2017 Perşembe
dinlemek İçin - #HAYIR Diyenler Ve PKK’nın Tavrı
Sesli olarak dinlemek için. İndirilebilir veya online olarak dinlenebilir.
#HAYIR ve Azınlığın Üç Türü
Dün Demokrasi’nin hukukun geçerli olup olmaması (çünkü pek
ala bir diktatörlük de hukuka dayanabilir) ve azınlık-çoğunluk ilişkisi olarak
tanımlanmasının yanlışlığına değinmiştik.
Elbet, bir teknik olarak veya hukuki olarak demokrasinin “azınlığın çoğunluğa uyması ilkesine dayanan
rejim” olarak tanımlanabileceği; ama bu genel biçimiyle demokrasinin her
türlü ırkçı ve faşist görülerle de uyuşabileceği; bu anlamda demokratların özel bir demokrasiden yana; haklar konusunda çoğunluğun karar alma hakkının olmadığı bir
demokrasiden yana olmaları gerektiği ve böyle bir demokrasi tanımına
dayanmaları gerektiğini kısaca ele almıştık.
Soruna böyle yaklaşmamanın, mantık sonuçlarına gittiğinde
demokrasinin reddine varacağı yani kendi bindiği dalı kesme sonucuna varacağını
göstermeye çalışmıştık.
Şimdi şu soruya gelelim. Teknik olarak, genel olarak ya da
hukuki olarak demokrasi, “azınlığın çoğunluğa uyması ilkesini kabul” olarak da
tanımlanabileceğinden; bu çoğunluk-azınlık ilişkisinde “çoğunluğun diktatörlüğü” nasıl engellenebilir?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)