Aşağıdaki adreste soundcloud podcasttan videolar sadece ses olarak da dinlenebilir. Bundan sonra her videoyu böyle sadece ses olarak da koyacağım. İsteyen böyle de dinleyebilir.
21 Nisan 2016 Perşembe
16 Mart 2016 Çarşamba
Erdoğan’ın Darbesi Nasıl Engellenebilir?
Siyasi mücadelede verili andaki acil görevin; bu göreve
uygun güçlerin ve mücadele biçimlerinin doğru olarak tanımlanması hayati önem
taşır.
7 Haziran seçimlerinden beri, artık sorunun “Barış Süreci”, “Kürt Sorunu’nun çözümü”; “Demokratik
Anayasa” vs. olmaktan çıktığını; yakalanması gereken ana halkanın; Erdoğan’ın
ve darbesinin engellenmesi; Erdoğan’dan kurtulmak için en geniş güçleri bir
araya getirmek olduğunu yazıyoruz.
Örneğin Geçen sene 27 Ekim’de şunları yazıyorduk:
“Kuran’ın Ali İmran
Suresi’nin 185’inci ayetinde ve bazı mezarlıklarda “Her canlı ölümü
tadacaktır.” diye yazar.
Türkiye’de ve hatta
Ortadoğu’da yaşayan herkes “Erdoğan’dan nasıl kurtuluruz” sorusuyla
karşılaşacaktır. (…)
12 Şubat 2016 Cuma
Gravitasyon (Yerçekimi) Dalgaları ve Dünya Savaşı Olasılığı
Bundan birkaç ay önce, Genel
Görecelik Kuramı’nın ilk kez açıklanışının yüzüncü yılını vesile ederek,
genel olarak Teoriye ve özel olarak da Marksist Teoriye ve onun sorunlarına dikkati
çekmek için yazdığımız “Fizik
ve Marksizm (Genel Görecelik Kuramının Yüzüncü Yılı Vesilesiyle)” başlıklı
yazıda, geçer ayak şunları yazıyorduk:
“Newton’un çekim
kuramında, zaman ve uzay, içinde nesnelerin ve olayların yer aldığı onlardan
bağımsız bir sahne gibidir.
Genel Görecelikte ise,
uzay-zaman maddenin ayrılmaz bir bileşeni veya özelliği olur; onunla karşılıklı
etkileşim içindedir. Kütle uzay-zamanı eğer, eğilmiş uzay zaman kütlenin
hareketini karşı olarak etkiler. Bu çok derin, diyalektik ve devrimci bir
kavrayıştır.
Genel Görecelik
Kuramı, şu ana kadar bütün sınavları başarıyla geçti.
Ancak hala önünde
ciddi imtihanlar bulunuyor. Ne var ki, her ne olursa olsun, ilerde daha yetkin
bir kuram çıkarsa, bu tıpkı, Newton’un çekim kuramının, Genel Göreceliğin özel
bir hali olarak geçerliliğini koruması gibi, o daha geniş kuramın bir özel hali
olarak koruyacaktır muhtemelen. Karanlık Madde, Karanlak Enerji, Gravitasyon Dalgaları gibi henüz varlıkları
deneyle kanıtlanamamış varsayımlar, önümüzdeki yıllarda fiziğin yoğunlaşacağı
ve bu kuramın tekrar sınanacağı alanlar olacaktır.” (Fizik
ve Marksizm)
16 Ocak 2016 Cumartesi
“4 maddelik Yeni Bildiri” Üzerine – Her şey Yanlış, Her şey Karmakarışık
Önce aşağıdaki haberi ve haberdeki bildiriyi okuyunuz:
“Aydınlardan 4
maddelik yeni bildiri: Erdoğan rejimi Kürtleri öldüremez; PKK kör terörle
sivillere zarar veremez!
Güneydoğudaki
çatışmaların bir an önce durdurulmasını talebiyle "Suça ortak
olmayacağız" bildirisine imza atan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan
tarafından 'ihanet'le suçlanan 1128 akademisyen hakkında başlatılan
soruşturmalar ve evlerine polis baskınları eşliğinde gözaltlılara tepkiler
sürerken 4 maddelik yeni bir bildiri daha geldi.
Ankara Düşünceye
Özgürlük Girişimi ve aralarından Prof. Baskın Oran'ın da bulunduğu 100'den
fazla aydın, sanatçı, yazar ve aktivist tarafından hazırlanan bildiride
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik tepki, 12 Eylül hatırlatması ve PKK'ya
kör terör uyarısı var. "Erdoğan rejimi
14 Ocak 2016 Perşembe
HDP Demokrasi Platformu’nun Alternatif Program ve Tüzük Önerileri
Dün “HDP’nin
Yeniden Yapılanması İçin Bir Girişim” başlıklı yazımızda bu girişimin amaçlarını
ifade eden duyuru ve çağrısını yayınlamıştık. Bugün girişimin HDP için önerdiği
alternatif Program
ve Tüzüğü
aktaracağız.
Elbette bu Program ve Tüzüğün kabulü için önce tartışılması;
tartışılması için de HDP Konferans ve Kongrelerinin Gündemine alınması gerekir.
Dünyadaki bütün olağan Kongrelerde kongre divanı önce gündem
önerilerini alır; lehine ve aleyhine konuşacaklara söz verir ve sonunda o
konuların gündeme alınıp alınıp alınmayacağı; alınacaksa hangi sırayla
alınacağı üzerine oylama yapar.
Böyle olacağı ve olması gerektiği varsayımından hareketle bu
girişim, öncelikle Program ve Tüzük konularının gündeme alınmasına yönelik
olarak bir imza kampanyası başlatmış bulunuyor. HDP Delege, Üye ve Sempatizanları
ne kadar çok bu gündem önerisini imzalarsa önerinin o kadar görmezden görülme
ihtimali azalır. Bu nedenle HDP’nin Program ve Tüzüğünün değişmesini
isteyenlerin öncelikle bu imza kampanyasına katılmaları ve yine tanıdıklarını
bu imza kampanyasına katılmaya devat etmeleri yerinde olur.
Bu Gündeme ilişkin kampanyanın adı: “HDP'nin
Program ve Yapısının (Tüzüğünün) tartışılması ve değiştirilmesinı Gündeme Almak”
başlığını taşıyor. Bu sayfaya gitmek
için şu link’i
veya Sayfanın adını tıklamak yeter.
13 Ocak 2016 Çarşamba
HDP’nin Yeniden Yapılanması İçin Bir Girişim
HDP bugün Türkiye’de ve hatta Ortadoğu’da gerçek bir
demokratik hareketin ortaya çıkıp örgütlenebilmesi ve bölgeyi dönüştürebilmesi
için bir umuttur.
Bir tür mezhepçi faşizme doğru hızla yol alan ve bu yolda
HDP’yi en büyük engellerden biri olarak gören iktidarın saldırıları karşısında
onu savunmak, elbette bir parça adalet ve demokrasi özlemi olan herkesin asgari
görevlerinden biridir.
Ancak HDP bugünkü programıyla, demokrasi görevini doğru ve
net olarak tanımlamış olmaktan uzak olduğu gibi, aynı zamanda bu görevi
başarabilmek için, gerekli yapıya (gerek sosyolojik olarak bileşimi; gerek
tüzüksel yapısı ve işleyişiyle) sahip olmaktan da çok uzaktır.
7 Ocak 2016 Perşembe
Demokrasi Mücadelesinin ve/veya HDP’nin Sorunları (3) HDP Programı Neden Demokratik Değildir? Örnek “Resmi Dil”, Ortak Dil (Lingua Franca) ve Ana Dil Hakkı
Nesnel çıkarları demokrasiden yana olan tüm toplumsal
güçleri birleştirmenin biçimsel koşullarını önceki iki yazıda ele aldık.
Bunların birincisi, farklı öznelerin bir araya gelmesi ve kendini o taleplerde bulabilmesi
için, programın, (taleplerin veya tekliflerin) Radikal, Kapsamlı ve Sistematik olması gerektiği idi. İlk yazıda bunun
ne anlama geldiğin göstermeye çalışmıştık.
İkincisi, farklı dillerin
(burada linguistik anlamda dilden söz etmiyoruz, farklı paradigmalar; gizli
veya açık varsayımlar, problematikler, söylemler, ideolojiler anlamında
kullanıyoruz dil kavramını) bir araya gelebilmesi için, sadece somut, herkesin aynı şeyleri anlayacağı bir program olması gerektiğini
yine somut örneklerle göstermeye çalıştık.
Ancak bunlar son duruşmada biçimsel özelliklerdir. Bunlar
içeriğin ne olması gerektiği üzerine yol gösterici olabilirler ama somut bir
şey söylemezler.
31 Aralık 2015 Perşembe
Geçmişten Geleceğe Gelecekten Geçmişe Bakmak
1998 yılında, Avrupa’da yayınlanan Lettre İnternational dergisi, bin yıl sonu (Millenium) vesilesiyle
bir Deneme Yarışması düzenlemiş ve yarışmaya
katılacak denemelerin konusunu da “Geleceği Geçmişten,
Geçmişi Gelecekten Kurtarmak” olarak belirlemişti.
O zamanlar başka bir uygarlığı programlaştırmak; yani
bir anlamda Komünist Manifesto’nun yeniden yazılması
sorununa yoğunlaşmıştım. Bu yarışma ve konusu konusu, o zamana kadar ulaştığım
sonuçların derli toplu bir sunumu için bir vesile olabilirdi.
Ancak herhangi bir yabancı dile, o dilde yazacak adar
egemen değildim. Sonunda Türkçe bilen bir Alman arkadaş, çevirebileceğini söyleyince
(Ve gerçekten de çok güzel bir Almanca çevirisini yaptı) yarışmaya katılmaya
karar verdim..
30 Aralık 2015 Çarşamba
Demokrasi Mücadelesinin ve/veya HDP’nin Sorunları (2) - Ayrı Diller Sorunu (Babil Kulesi, Çin Yazısı, Piktogramlar )
Kutsal kitapta anlatılan insanların birbirinin dilini anlayamamaları ile
ilgili Babil Kulesi öyküsü, aslında sanıldığından çok daha doğru olarak gerçeği
aktarır.
1960'larda, Türkiye'de Sol ve Demokratik muhalefetin dili ortaktı. Ne
kadar farklı programları savunsalar da aynı dil ve kavramlar içinde
yapıyorlardı bunu. Dolayısıyla herkes her söyleneni anlıyordu. Sol hareket,
tıpkı Babil kulesini yaparak göğe erişmeye çalışan hükümdar gibi, neredeyse
güneşi feth edecekmiş gibi görünüyordu.
Ne var ki 1975'lerden sonra sol harekette diller farklılaştı. Program ve
stratejiler artık aynı dille değil, farklı dillerle ifade edilmeye başlandı.
Kimse birbirinin dilini anlamaz oldu. Belki aynı şeyleri söylüyorlar, aynı
programları savunuyorlardı; ama bunu her hareketin, her fraksiyonun, kendi özel
dili ve varsayımları içinde, ancak o jargonu çok iyi bilenlerin anlayabileceği
bir dille yapıyorlardı.
29 Aralık 2015 Salı
Demokrasi Mücadelesinin ve/veya HDP’nin Sorunları (1) Radikal, Kapsamlı ve Sistematik Olma Gereği ve Sorunu
Gerek nesnel çıkarları, gerek doğrudan veya dolaylı ifade edilmiş eğilimleri
ve politik talepleriyle, bütün dünyada
olduğu gibi, Türkiye'de de demokratik güçler nüfusun hiç de küçümsenemeyecek
bir niceliğini, daha doğrusu büyük çoğunluğunu temsil ederler.
Ne var ki bu nesnel çıkarlar,
eğilimler, doğrudan ifade edildiğinde bile yeterince radikal,
yeterince kapsamlı ve yeterince sistematik olmadıkları için; yani
demokrasiyi tutarlı olarak sonuna kadar savunmadıkları için, politik mücadele
arenasında adeta buharlaşırlar, yok olurlar, ifadelerini ve
temsilcilerini bulamazlar.
Ve daha da kötüsü, nesnel olarak çıkarları ortak olmasına rağmen, bu demokratik
güçler yeterince radikal, kapsamlı ve sistematik olmadıkları için,
sadece yok olmazlar, bir eksiye dönüşürler; birbirlerinin
gücünü nötralize ederek, Türkiye'nin gerçek egemeni Askeri Bürokratik
Oligarşinin egemenliğini sürdürebilmesinin bir aracı olmaktan öteye gidemezler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)