13 Temmuz 2017 Perşembe
Evet, “Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Ülke”yi Demokratlar ve Sosyalistler Savunmalı
10 Temmuz 2017 Pazartesi
Adalet Yürüyüşü ve Mitingi’nin Ardından
Onun verdiği cevap özetle şöyleydi. “Biz alana girmeyi bile
başaramadık. Benim hayatımda gördüğüm en büyük mitingdi, bir buçuk milyon kadar
vardı. Ben bu kadar bir de Paris’te milyonluk bir miting görmüştüm” dedi.
Murat yetkin, bugün “polis kaynaklarına göre 1 milyon 750
bin” dediğine göre iki milyona yakın insandan söz edilebilir.
Sanırım bu Türkiye’nin tarihindeki en büyük miting ve kitle mobilizasyonudur.
2 Temmuz 2017 Pazar
Bir yazıda Üç Yazı
Birinci Yazı: Eleştiri
Dostlara Yapılır; Barış Düşmanlarla Yapılır, İttifaklar ise Tutarsız ve
Kaypaklarla
Bizim
yazılarımızda bir CHP eleştirisi bulamazsınız, çünkü o bizim dostumuz değildir.
Hatta CHP
hakkında genellikle ne kadar akıllı oldukları hakkında bol bol “övgü”
görürsünüz. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun bu #Adalet Yürüyüşü’nü başlatmasını çok akıllıca
bir hamle olarak gördük ve değerlendirdik.
Kimileri, ki bunlar bizim sosyalistler arasında bol miktarda var, böyle övgülerin ancak düşmanlara yapılacağını bile anlayamayacak kadar okuduğunu anlamaktan acizler.
1 Temmuz 2017 Cumartesi
"Adalet Yürüyüşü" Bitti, Türk Ulusalcılarının, Şovenlerinin ve Irkçılarının Yürüyüşü Başladı.
Az önce aşağıdaki resmi gördüm. Acil olarak şu
yorumumu paylaşıyorum.
Adalet Yürüyüşü artık Adalet Yürüyüşü olmaktan çıktı.
Türk ulusalcılarının ve ırkçılarının yürüyüşü oldu.
HDP yürüyüşe baştan katılmayarak ve sahip çıkmayarak
yürüyüşün böyle bir evrim geçirmesine olanak sağladı.
Bundan sonra yürüyüşe katılması ne mümkündür, ne de
doğru olur.
Maalesef HDP tecrit oldu.
CHP başlangıçta sadece Adalet bayrağı açmıştı. Türk
bayrağı hiç önde görülmüyordu.
Çünkü başlangıçta işin nasıl gelişeceğini bilmiyor ve
sadece Adalet'i öne çıkararak Kürtlere de kapıyı kapamıyordu.
Baktı ki iş tuttu bu sefer Kürtlerin katılmasını engellemek için Türk bayraklarını öne çıkardı.
30 Haziran 2017 Cuma
#ADALET Yürüyüşü ve HDP’nin “Hal-i Pürmelâl”i
Özellikle #ADALET Yürüyüşü başladığından beri HDP’nin ne
dediğini, nasıl bir politika izlediğini anlayan varsa beri gelsin.
Pervin Buldan: “#ADALET herkes için istenirse #ADALET olur. Sadece kendilerine yapılan haksızlıklar için #ADALET aramak yanlıştır. Bizler yürüyen yurttaşlarımız Kandıra’ya ulaştıklarında manevi bir karşılama yapacağız. Fakat yürüyüş Edirne’ye kadar uzatılırsa bizler de #ADALET arayışlarının samimiyetine inanarak dâhil oluruz.”
29 Haziran 2017 Perşembe
Sosyalistler ve Sol Neden “Ofsayt”ta?
21 Haziran 2017 Çarşamba
#ADALET Nöbetlerinde Bulunmak ve Buluşmak! Nasıl ve Neden?
Yarın (22 Haziran Perşembe) Hayır Kadıköy Meclisi Yoğurtçu
Parkı’nda bir tek gündemle toplanacak ve #ADALET yürüyüş ve nöbetlerini ve neler
yapılabileceğini görüşecek.
Bu vesileyle, biraz “hariçten gazel okumak” gibi de
olsa, görüş ve önerilerimizi bir kere daha yazalım. Belki birileri okur, belki
gündeme alınır ve tartışılır. Gündeme alınıp tartışılırsa aklın yolu bir
olduğundan, büyük bir olasılıkla insanların kendi deneme ve akıl yürütmeleriyle
benzer sonuçlara ulaşılacağına inanıyorum.
Önce şu ana kadarki duruma bakalım.
20 Haziran 2017 Salı
Söz Hayır Meclislerinde
19 Haziran 2017 Pazartesi
Sahada Olmak ve HDP’nin Yanlışı
Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüş karşısındaki tartışmalara
bakınca, yeni kuşakların, bizler için birer aksiyom olan kimi alfabetik
önermeleri bile bilmediği görülüyor.
Bu nedenle, klasik sosyalist geleneğin “her zaman taze”
(evergreen) kimi kabullerini hatırlatmak yerinde olacaktır.
Halk özellikle eski uygarlık beşiklerinde, yani Türkiye gibi Şark despotluklarında örgütsüzdür.
16 Haziran 2017 Cuma
“Adalet” Yürüyüşü, CHP’yi Eleştirmek ve HDP
Bir devrimci, bir Marksist düşmanlarını eleştirmez,
dostlarını eleştirir. Eleştiri dostlara yapılır, dostluğun ifadesidir. “Eleştiri silahı” dostlara yöneltilir.
Çünkü “eleştiri silahı” birine yöneltildiğinde onu öldürmez,
geliştirir.
Bu nedenle, bir devrimci, bir Marksist “eleştiri silahını” düşmanlarına yöneltmez, düşmanlarını eleştirmez.
Düşmanlara karşı “Eleştiri silahı”na değil; “Silahların eleştirisi”ne başvurulur, yani onlarla mücadele edilir, onlara karşı savaşılır, onlar zayıflatılmaya ve yenilmeye çalışılır.