10 Aralık 2017 Pazar

Bitcoin’in Ekonomi Politiği (1)

Bundan bir süre önce, 29 Ağustos tarihinde, kendisi İngiltere’de bir üniversitede araştırmalar yapan bir okurum Facebook Messenger ile bana şu mesajı yollamıştı:
 “Merhaba Demir Hocam, Bitcoin adında yeni bir para birimi var (…). Bunun reel geçmisi 3-4 yıl. Henüz Marksist bir değerlendirme yapılmış değil. Bunun için. nette baktım yok. Eminim siz bunu çok iyi yaparsınız. Ve İngilizce yayınlarsanız, birçok çevreye ulaşabilirsiniz. (…) Küçük bir öneri. Sağlıcakla.”
Bu mesaj epeydir kafamda olan, Bitcoin konusuna ciddi bir biçimde yoğunlaşmak için bir vesile oldu.

8 Aralık 2017 Cuma

Bir Devrimin Eşiğinde (7) – Ateşin İnsan Oluş Sürecindeki Önemi ve Kıvılcımlı’nın Yanılgıları (2)

Önceki yazıda Ateş’in de tıpkı el baltası ve sopa gibi bir araç değil, canlı gibi bir cansız organ olduğuna, toplumu biçimlerini değil, canlı türlerini değiştirdiğine, bunun insan türünün oluşumundaki önemine değinmiş ve ateş olmadan bugünkü insan anatomisinin açıklanamayacağını, vücudun enerjisinin yüzde yirmisini harcayan beynin (zekanın) tamamen fiziksel ve matematik olarak hesaplanabilir sınırlar nedeniyle, bu şekilde gelişemeyeceğini göstermiştik.
Bu yazıda Kıvılcımlı’nın (ve Engels’in) bu süreci ele alışında aynı mahiyetteki temel metodolojik ve kavramsal yanılgılarına değineceğiz.
Burada Metodolojik ve Kavramsal sözcüklerinin altını çizmemiz gerekiyor.

6 Aralık 2017 Çarşamba

Bu Rejime Ancak Kitlesel Sivil Direniş Hareketleriyle Son Verilebilir

Erdoğan’ın diktatörlüğüne seçimler ile son verilebileceğini düşünenler ve stratejilerini buna oturtmaya çalışanlar Erdoğan’ın suç ortaklarıdır.
Erdoğan’ı seçimlerde yenebilmek için bile, şimdiden ona karşı sivil direniş hareketleri başlatmak gerekir ki bu hareketlerin sonucunda oluşacak kıta kaymaları, güç dengesi değişimleri seçim sonuçlarında ifadesini buldun.
Seçimler gerçek güç ilişkilerinin sadece bir anlık tespitinden başka bir şey değildirler.
Seçimlerin sonuçları güç ilişkilerini değil, güç ilişkileri seçimlerin sonucunu belirler.

30 Kasım 2017 Perşembe

#İSTİFA’nın Zamanıdır

Erdoğan’ın başkanlık seçimiyle veya uluslararası sıkışmışlığı sonucunda devlet için taşınamaz bir yük oluşuyla vs. bulunduğu mevkii terk edeceğini düşünmek, sahte hayaller yaymaktır.
Çünkü Erdoğan için geri dönüş yoktur. En küçük bir geri adım, bir zaaf belirtisinin sonu olacağını herkesten iyi bilmektedir.
Bulunduğu yerde kalmak için HERŞEYİ yapmaya hazırdır.
Bugüne kadar yaptıkları bunu gösterir.
Erdoğan bir tek şekilde iktidardan uzaklaştırılabilir: Milyonların katıldığı sivil bir yurttaşlar hareketiyle.
Şu an Erdoğan’ın #İSTİFA’sını talep eden; bayrağı ve parolası bir tek #İSTİFA sözcüğünden oluşan bir sivil direniş hareketinin oluşması için şartlar olağanüstü uygundur.
Ayrıca Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun iddialarını ispat etmesi durumunda, #İSTİFA edeceğini söyleyerek bu silahı bizlere kendi eliyle vermiş bulunmaktadır.

29 Kasım 2017 Çarşamba

Bir Devrimin Eşiğinde (7) – Ateşin İnsan Oluş Sürecindeki Önemi ve Kıvılcımlı’nın Yanılgıları (1)

Bildiğimiz kadarıyla Kıvılcımlı, Engels ile birlikte Maymun’dan insana geçiş sürecine kafa yormuş ve bir şeyler yazmış tek Marksist’tir[1].
Engels insan olma sürecinde “emek” kavramı ile dolaylı olarak taş balta ve sopanın önemi üzerinde durmuştu ve bu görüşüyle çağdaşlarından çok ilerdeydi.
Ama Engels, bu nesnelerin biyolojik kategorilerle ele alınması gereken birer organ olduklarını görememiş ve onları sosyolojik kategorilerle ele almış, birer üretim aracı olarak değerlendirmiş ve bu nedenle de insan olma sürecinde “emeğin rolü”nden söz etmek gibi çok ciddi bir yanlış yapmıştı.
Kıvılcımlı ise aletin yanı sıra Ateş üzerinde durmuştur ve Engels’in, kendi zamanında dik durma ve kavramanın önemini görmede öncü olması gibi, ateşin önemi ve eskiliğini birçok antropolog ve paleoantropologtan daha önce vurgulamasıyla bir öncüdür.

27 Kasım 2017 Pazartesi

Bir devrimin Eşiğinde (6) – Biyolojik ve Toplumsal Kategoriler ve Toplumsal Bir İlişki Olarak Nesneler

Marksizm, maddi ya da manevi, herhangi bir nesnenin, sosyolojik olarak toplumsal bir ilişki olduğundan ve öyle ele alınması gerektiğinden söz eder.
Bu hayati önemde bir önermedir. Tarih ve toplum üstü bir insan özü olmadığı (örneğin “insanoğlu özünde bencil bir yaratıktır gibi saçmalıklar ve bunları eskiden öğrendiklerini unutup Marksist bir önermeymiş gibi söyleyenler göz önüne getirilsin.) önermesi de aslında bu önermenin bir mantık sonucundan başka bir şey değildir.
Bu ne demektir?
Örneğin bir traktörü ele alalım.
Traktör, örneğin kapitalist bir toplumda sosyolojik olarak bir üretim aracı; ama ekonomi politik olarak aynı zamanda bir sabit sermaye olabilir.

23 Kasım 2017 Perşembe

Süreyya Erdem’in Ardından - İnanılmaz Rastlantılar ve İki Resmin Hikayesi

Facebook verilerimizi toplayıp Big Data olarak kullanıyor ama en azından dostlarla haberleşme ve onları uzaktan da olsun izleme ve hatırlama olanağı da sunuyor. Türk devleti gibi, sadece izleyen, engelleyen, kanı emen bir ur değil; en azından küçük de olsa bir “hizmet” sunuyor, bir ihtiyacı karşılıyor, bir kullanım değeri de üretiyor.
Dün, politik gelişmeler bağlamındaki yazıyı bitirdikten sonra, ikinci bir yazı daha çıkarmak, Kıvılcımlı’nın Ateş konusundaki yanılgıları üzerine yazmak için bilgisayarın başına geçmiştim ki, bir ses, Facebook Messenger’de bir mesaj olduğunu bildirdi. Bakınca, uzaklarda yaşayan Enver Tahsin Yaygın’ın yolladığı şu mesajı gördüm: “Süreyya Erdem’i yitirdik (…)”