Sakine Cansız ve arkadaşlarına yapılan suikastla ilgili belgeler ortaya çıkıyor ve MİT'in Türk devletinin bir projesi olarak suikastın planlandığı aynı zamanda Fransa'nın bu cinayetin üstünü örttüğü giderek açığa çıkıyor. Biz o zamanlar yazdığımız bu yazıda görüldüğü gibi, Öcelenle görüşmeleri MİT'in yapmasının, devletin olaya politik bir barış süreci olarak değil bir tasfiye ve savaş hareketi olarak baktığının kanıtı olduğunu belirtmiştik ve o zaman bu görüşümüze tepkiler gelmişti. Şimdi bizim tamamen tümden gelimle yaptığımız tahminlerin doğruluğu kanıtlanmış oluyor
4. Ocak.2017
4 Ocak 2018 Perşembe
Bir Devrimin Eşiğinde (11) – Harari’nin “ Sapiens”inin Eleştirisi (3) – HDP ve Harari’nin Ortaklıkları
Bizim Harari’yi eleştirilerimiz özünde ele alınan olgulara
değil, o olguları açıklamak için kullanılan yönteme, teoriye ilişkindir.
Harari’yi bir eleştiri konusu yapmamızın nedeni de, gerek
yeni kuşakların gerek bir zamanlar iyi kötü Marksizmle haşır neşir olmuş eski kuşakların
aynı yöntemsel ve teorik yanlışlarla malul olmalarıdır.
Bu bilmeme ve unutmuşluğun sonucu bizim yazdıklarımızla Harari’nin
yazdıkları arasında bir yakınlık, bir özdeşlik görmektedirlerr.
Biz, Harari’nin görüşlerini eleştiri konusu yaparak aslında
hem Toplum ve hareket yasaları üzerine zerrece kafa yormayan yeni kuşakları,
hem de bir zamanlar az çok böyle bir kavrayışla düşünüp hareket etmelerine
rağmen bildiklerini unutmuş eski kuşakları, ortak temel yanlışları üzerinden
eleştirmeye onların temel yanlışlarıyla mücadele etmeye çalışıyoruz.
3 Ocak 2018 Çarşamba
Bir Devrimin Eşiğinde (10) – Harari’nin “Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens”inin Eleştirisi (2)
Harari kitabının ilk bölümünde insan türünün evriminin kimi
sorunları hakkında birtakım açıklamalar yapıyor.
“Bir Devrimin Eşiğinde”
yazı serisini okuyanlar bilirler ki, biz de bu serinin önceki bölümlerinde,
yine aynı evrimin bir kronolojisini yapmış ve bu evrimin kimi sorunlarına bazı
açıklamalar getirmiştik
Son verilere dayanarak bu kronoloji yuvarlak rakamlarla
şöyledir.
3,5 milyon yıl önce
ilk taş “alet”lerin kullanılmaya başlandığı, kemiklerin kırılıp iliklerinin
çıkarıldığı görülüyor. Meşhur Lucy
veya diğer deyişle Australopithecus böyleydi.[1] (Elbette şunu veri olarak
kabul etmek gerekiyor: Australopithecus var
olan benzeri türlerden sadece biriydi. Ama biz kolaylık olsun diye, en meşhur
örneği belirtmekle yetiniyoruz.) Yani Dik duran, taş el baltasını ve sopayı cansız bir organ olarak kullanabilen
insan ve maymun arasındaki tür diyelim buna. (Kimileri Australopithecus ve benzerlerini bir insan türü olarak kabul
etmiyor.)
1 Ocak 2018 Pazartesi
Bir Devrimin Eşiğinde (9) - Harari’nin “Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens”’inin Eleştirisi (1)
Yuval Noah Harari (1976
Hayfa) Kudüs Hebrew Üniversitesinde, İsrailli bir tarihçi. “Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens” isimli,
kırktan fazla dile çevrilen ve “evrensel tarih”
diye vaftiz edilen kitabı, dünya çapında en çok satanlar listelerine girdi.
Biz de İbni Haldun, Marks-Engels, Kıvılcımlı, Troçki’lerin “evrensel tarihçi”liğinin bir
izleyicisiyiz. Çünkü Marksist olmak “evrensel tarihçi” olmayı gerektirir.
Marksizmin konusu toplum ve toplumun hareket yasalarıdır. Marksizm, kimilerinin
sandığı veya söylediği gibi bir “dünya görüşü”, bir “felsefe”, bir “ekonomi teorisi”
değildir.
(Kaldı ki “dünya
görüşü”nün, “felsefe”nin ne
olduğu yani toplumsal olgular olarak nasıl tanımlandığı ve tanımlanması
gerektiği de ayrıca başlı başına ele alınması gereken bir konudur. “Dünya görüşü” ya da “Felsefe” diye sosyolojik kategoriler
yoktur ama açıklanması gereken kendini öyle tanımlayan veya öyle tanımlanan
olgular vardır.)
Toplumun hareketinin veya evriminin yasaları tüm toplumların
tarihinden, tarihsel olgulardan çıkar. Bu nedenle “evrensel tarihçilik” esas olarak Marksistlerin işi olagelmiştir[1]. Hatta Marksizm’in ilk
doğuş çığlığı denebilecek Komünist Manifesto
bir “evrensel tarih” denemesi olarak da okunabilir.
29 Aralık 2017 Cuma
Bitcoin’in Ekonomi Politiği (7) – “Hodl!” - Bitcoin’in Savaş Narası
Bitcoin’in ağ olarak büyümesi, öncelikle insanların küçük
meblağlar halinde bile olsa Bitcoin almalarını, dolayısıyla bir Bitcoin cüzdanı
edinmelerini (indirmelerini) ve bu küçük miktarı satmadan elde tutmalarını
gerektirir.
Sadece bu tarz bir davranışlar bile Bitcoin’in yavaş yavaş
bir ağ oluşturmasını ve çok ilerde belli bir kritik kütleye ulaşmasını sağlayabilir.
Hiç borsa yükselişleri olmadığını, Bitcoin’in tüm borsalarda
yasaklandığını varsaysak bile, Bitcoin böyle el altından veya borsa dışı alış
ve satışlarla büyümeye devam edebilir ve ağını genişletebilir.
Çünkü Bitoin miktarı sabit denebilecek kadar yavaş büyümektedir
ve Bitcoin sahibi olanlar ve alanlar Bitcoin madenciliği ile yaratılan Bitcoin
miktarından daha hızlı büyüdüğü sürece Bitcoin’in talebi arzından fazla
artacağından, Bitcoin sürekli bir değerlenme eğilimi içinde olacaktır.
28 Aralık 2017 Perşembe
Bitcoin’in Ekonomi politiği (6) – Ağ Etkisi ve Bitcoin
“Önce seni görmezden gelirler,
sonra seninle alay ederler,
sonra seninle savaşırlar,
ondan sonra sen kazanırsın.
Ghandi
Bitcoin’in tıpkı altın veya gümüş gibi içinde yoğunlaşmış bir emek, yani gerçek bir değer
bulundurduğunu görmüştük.
Bitcoin’in, bir genel
eşdeğer kullanım değerine sahip olabilmek için gerekli tüm özelliklere, hatta
fazlasına sahip olduğunu görmüştük.
Bitcoin’in bir paranın
tam fonksiyonlarını yerine getirebilmek için bütün özelliklere fazlasıyla
sahip olduğunu da görmüştük.
Şimdi sorun Bitcoin’in bu özellik ve işlevlerine dayanarak
bugün var olan paraların ve paraların dayandığı sistemin yerini alıp
alamayacağı ve alırsa nasıl alabileceğidir.
Burada bilmediğimiz, daha önce hiç karşılaşmadığımız bir
yeni kıtadayız.
27 Aralık 2017 Çarşamba
Bitcoin’in Ekonomi Politiği (5) – Bitcoin’in Bugünkü Durumu, Yayılması ve Geleceğinin Sorunları
Şimdi konunun en riskli bölümüne geliyoruz. Eldeki
bilinenlerden hareketle, bu yepyeni alanda Bitcoin’in geleceğinin hangi
kuvvetlerin etkisiyle şekilleneceğini anlamaya çalışmak.
Önce şu anki durumu tespit edelim. Bir durum yargılamasıyla
başlayalım.
Bitcoin’in, Altın-Para, Altın karşılığı olan Kağıt Para,
karşılıksız (Fidüsyer) İtibari Para (Devlettlerin yani Merkez Bankalarının
bastığı para), bankaların yarattığı Giral Para (Bankaların kredi vererek
yarattığı para) gibi paranın bütün biçimlerinin yerine geçebileceği ortadadır.
Zaten Bitcoin’in çıkışının temelinde, Devletin ve Barkaların
hiçten para yaratarak insanların alım güçlerini düşürmesi, ekonominin giderek
rant ve spekülasyona yönelmesine karşı bir araç bulunması çabası bulunmaktadır.
Bitcoin’e yapılan itirazlar çoğu kez bugünkü paraların
yerini alacak özellikleri olmadığından hareketle yapılmaktadır. Bunların
birkaçına bakalım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)